Kadınların kritik seçimi
Bu pazar en çok da kadınlar seçimin kaderini belirleyecekler. AKP’ye daha önce destek veren kadınların kopuşu ise tayin edici düzeyde olacak.

14 Mayıs’taki cumhurbaşkanlığı ve 28. dönem milletvekili seçimlerine hazırlık süreci, geçmiş yıllarda görülmediği kadar kadınların haklarının gasbı tartışmalarına sahne oldu, oluyor. Kadın düşmanı politikalar seçim beyannamelerine en önemli ilkesel maddeler olarak girdi. Kadınların çalışma şartlarının fıtratlarına uygun hale getirilmesi, karma eğitimin sona ermesi, nafaka hakkı ve 6284 sayılı Yasa’nın ortadan kaldırılması, hatta yalnız kadınların sahiplendirilmesi vb. maddeler HÜDA PAR’ın da dahil olduğu Cumhur İttifakının bel kemiğini oluşturdu.

NEREDEN NEREYE?

İlk iktidara geldiği yıllarda muhafazakâr kadınlara özgürlük vadeden bir AKP vardı. Türbanlı kadınların eğitimden, üniversiteden, kamudan, çalışma hayatından, devlet resepsiyonlarına katılmaktan dışlanmayacağı bir özgürlük vaadi... Bu süreçte AKP hem muhafazakâr kadın seçmenin desteğini alıyor hem de onlara parti teşkilatlarında görev veriyordu. Kurulmasının üzerinden henüz 1 yıl geçmişken 2002 yılında 365 milletvekili ile iktidar olan AKP’nin bu zaferinde kadınların emeği ve desteği çok yazıldı, çizildi. O dönem seçim çalışmalarını yakından izleyenler inanç özgürlüğü, başörtüsü özgürlüğü şiarıyla kadınların nasıl harekete geçtiğini hatırlarlar. Erdoğan’ın pek çok konuşmasında “Seçme seçilme hakkı 1934’te tanınmış olsa da kadınlar haklarını özgürce kullanmaya AKP iktidarıyla başladılar” ifadeleri mutlaka olurdu.

Kadınlar ve özgürlük sözleri yan yana bir süre anıldıktan sonra işler “Kadınla erkeğin eşit olmadığı, fıtrat, üç çocuk, yaşlıların bakımı, çocuk yaşta evlilikler, kadın cinayetlerinin münferitliği”ne döndü.

BİZ NEYİ SEÇECEĞİZ?

Bugünlerde yine en çok erkeklerin sesi çıkıyor, ama erkek burjuva gerici siyasetçiler ne konuşursa konuşsun bu seçim gerçekte kadınların seçimi olacak nitelikte.

Anmakta fayda var, pazar günü yapılacak seçimde seçmen sayısının yüzde 50.7’sini gözden çıkarılan kadınlar oluşturuyor. Bu oran geçmiş seçimlerin üstünde.

Daha önce Cumhur İttifakı bileşenlerine (en çok da AKP’ye) oy veren belediye işçisi kadınlarla seçim sürecini konuştuk. Kadın işçilerin erkek işçilere oranla AKP’den daha çok uzaklaştıklarını, sohbet ve tartışmalarda daha yapıcı bir dil kullandıklarını gördük.

Kimi kadın işçiler “hayırlısı olsun” diyerek konuşmaktan çekinirken “Artık eskisi gibi partide çalışmıyorum” diyen eski AKP üyeleri de oldu. Yeniden oy vereceğini söyleyenlerin gerekçeleri “inancıma ve başörtüme saygı göstermezler”, “yönetemezler,” “Bizi işten çıkarırlar, bölücülerle iş birliği yapıyorlar” biçiminde iken bu kez Erdoğan’a oy vermeyeceğini söyleyenlerin gerekçeleri ise şöyleydi:

■ İşyerinde yapılan adaletsizlikler, haksızlıklar, hak gaspları, açılışlara, toplantılara zorla götürülmemiz,

■ Düşük ücret, bitmeyen zamlar, yoksulluk,

■ İktidarın aşırı israfı, adaletsizlik, yolsuzluklar,

■ Sürekli bir kavga ve nefret dili, siyasi gerginlik, kamplaştırmadan, kavgadan yılmak,

■ Çocukların işsizliği, geleceksizliği,

■ Kontrolsüz güç ve onun yarattığı dizginsizlik,

■ Kadınların eğitim ve çalışma hayatından dışlanmak istenmesi, nafaka hakkına göz dikilmesi,

■ İnançlarımızın koruyucusu gibi davranması, başka bir partiye oy verme ihtimalimizin bile bölücülükle yaftalanması, vatanseverliğimizin sorgulanması.

Şimdi herkesin nefesini tuttuğu ülke tarihinin en kritik seçimi, kadınlar için daha kritik bir anlam taşıyor desek yanlış olmaz. Bu pazar en çok da kadınlar seçimin kaderini belirleyecekler. AKP’ye daha önce destek veren kadınların kopuşu ise tayin edici düzeyde olacak.

Kadın işçilerin emek güçlerinin karşılığını alamadığı, eğitimden, çalışma yaşamından, sendikadan, politik mücadeleden dışlandığı, yaşama güvencesinin olmadığı bir yerde milyonlarca emekçi ve genç de kaybetmiş demektir. O nedenle son sözümüz “Birlikte kazanacağız, kadınlar kazanacak” olsun.

Kolaj: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Şiddetsiz bir hayat işyerinde ve her yerde birleşm...

Belediyelerde çalışan kadınlar işyerlerinde maruz kaldığı şiddetin farkında mı, neler yaşıyor, yaşad...

Mamak Belediyesinde sözleşme imzalandı ama…

Belediye işçisi kadınlara 3 yıllık toplu iş sözleşmesi imzalanırken talepleri sorulmamış. “Nasıl bir...

Mamak Belediyesi emekçileri ile görüşmeler: Ne çok...

Henüz gerçekleşmemiş taleplerimiz, hayata dair kaygılarımız hatta hayal kırıklıklarımız olsa da ilk...