LGBTİ derneklerinden açıklama: Eşit yurttaşlık haklarımız için mücadeleye devam
Cumhur İttifakının LGBTİ'leri hedef göstermesinin ardından Diyanet de seçimden önceki son hutbede LGBTİ'leri hedefe koydu. LGBTİ dernekleri nefret söylemlerine karşı açıklama yayınladı.

14 Mayıs seçimleri yaklaşırken LGBTİ’leri hedefe koyan söylemler artıyor.

Geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı “Gençler soruyor” yayınında da Erdoğan, “ LGBT gibi sapkın akımların ülkemizde varlık göstermesine, milletimize dayatılmasına izin vermeyeceğiz” diyerek hedef göstermişti.

Bugün ise Diyanet İşleri Başkanlığı seçim öncesi son hutbesinde LGBTİ’leri hedef aldı. “Kadın ve Erkek: Hürmete layık, saygın varlık” başlıklı hutbede, “Dinimizin kadın ve erkeğe bakışıyla uyuşmayan yanlış anlayış ve tercihler, aile yapısını bozmakta, insan neslini ifsat etmekte, toplumu felakete sürüklemektedir. Bizleri güçlü kılacak ve her türlü zararlı akımlardan koruyacak yegâne sığınak ailedir. Öyleyse, dünyadaki cennetimiz olan ailemizin kıymetini bilelim. Yüce Rabbimiz, kadını kadın, erkeği erkek olarak yaratmıştır. İnsanın temiz fıtratını bozmayı amaçlayan sapkın anlayışların tamamı, ilahi iradeyi yok sayarak insanın yaratılışına müdahale etmektedir. Dinimizin kadın ve erkeğe bakışıyla uyuşmayan yanlış anlayış ve tercihler, aile yapısını bozmakta, insan neslini ifsat etmekte, toplumu felakete sürüklemektedir” denildi.

14 LGBTİ DERNEĞİNDEN AÇIKLAMA: KABUL ETMİYORUZ
14 LGBTİ derneği, LGBTİ’leri hedefe koyan seçim kampanyalarını eleştiren bir açıklama yayınladı. SPoD, Kaos GL, Pembe Hayat Derneği, Özgür Renkler Derneği, Mersin 7 Renk Derneği, 17 Mayıs Derneği, Muamma LGBTİ+ Derneği, Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği-GALADER, HEVİ LGBTİ+ Derneği, LİSTAG- LGBTİ+ Aileleri Ve Yakınları Derneği, Kırmızı Şemsiye Derneği, ÜniKuir Derneği, Genç LGBTİ+ Derneği ve Lambdaistanbul’un imzacı olduğu açıklamada talepler de sıralandı.
“LGBTİ+’ları damgalamanın, ayrıştırmanın, hedef göstermenin kullanışlı bir seçim stratejisine dönüşmesini kaygı ve öfkeyle izlemekteyiz. Kimi zaman fısıltılarda, kimi zaman âdeta yiyip yutan miting çığlıklarında açığa çıkan ve bizlerin içinde yer aldığı uydurma hikâyelerin, asılsız iddiaların alet edildiği nefret kampanyaları ve ötekileştirme siyaseti hız kesmeden devam etse de yeni değil, biliyoruz. Nitekim 40 yılı aşkın süredir hakları için direnmeye, mücadele etmeye devam eden LGBTİ+’lar olarak iktidarın 2015’ten beri artarak devam eden nefret diliyle ve politikalarıyla baş etmeye çalışırken; bir yandan da Türkiye’nin yeni yüzyılının olası aktörlerinin LGBTİ+ karşıtı ve gerçeklikle bağı olmayan söylemlerini dinliyoruz” denen açıklamada, LGBTİ haklarını savunmak ve bu mücadeleye ortak olmak isteyen siyaset aktörlerine öneri ve talepler sıralandı:
●      Bir kişinin cinsel yönelimi, cinsiyet kimliği, cinsiyet ifadesi veya karakteristiği yani kısaca LGBTİ+ olarak kendini tanımlaması onun hakkında bize bu bilgi dışında başka herhangi bir bilgi vermez. Kişiler, LGBTİ+ olmakla birlikte çok çeşitli siyasal ve sosyal kimliklere sahip olabilirler.
●      LGBTİ+ olan bir kimse, siyasi kimliği sebebiyle ayrımcılığa maruz kalmadan istediği faaliyette bulunmakta özgürdür. LGBTİ+’ların kimseye herhangi bir siyasi kimliği benimseme borcu yoktur.
●      Kişilerin siyasi kimlikleri, görevleri, pozisyonları sebebiyle eleştirilmesinin yanında, LGBTİ+ olmaları üzerinden utandırıcı imaların özellikle kamu görevlisi de olan siyasiler tarafından kullanılması bir ayrımcılık pratiğidir.
●      Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10.maddesi gereğince kimse cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği sebebiyle ayrımcılığa maruz bırakılamaz ve kanun önünde eşittir. LGBTİ+’ların siyasilerin “utandırıcı” imalarına konu edildiği her konuşma, bizi toplum içerisinde hem hedef göstermekte hem de varoluşumuzu kriminalize etme haline hizmet etmektedir.
Seçim kampanyalarında LGBTİ’lerin nefret odağı olarak araç haline getirilirken LGBTİ dernekleri “LGBTİ+ olmayı bir utanç kaynağı olarak gören bu zihniyetin, ne Türkiye’nin ikinci yüzyılını inşa etmeye ne de Türkiye’yi demokratikleştirmeye kadir olacağını düşünüyoruz. Türkiye’nin ikinci yüzyılına doğru LGBTİ+’lar da dahil olmak üzere #KimseyiGerideBırakmadan yürümeye ve eşit yurttaşlık haklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
LGBTİ adaylardan iktidara yanıt: Haklarımızı Mecli...

Cumhur İttifakı partileri seçimlere doğru LGBTİ karşıtı söylemlerle nefreti kışkırtmaya devam ediyor...

11 kurumdan ortak açıklama: Kadınların ve LGBTİ’le...

Çanakkale’de 11 kurum bir araya gelerek Cumhur İttifakının Yeniden Refah Partisi ve HÜDA-PAR ile kad...

Kadınların kürsüsünün bir ayağı Meclise, Meclis ka...

İşçi emekçi kadınların sesini yükseltmek, eşit, özgür, barış içinde, güvenceli bir hayatı kurmak içi...