Kadına yönelik suçlarda adeta kadınlar yargılanıyor: Arzu Sena Topuz davası
Kadına yönelik şiddet,cinsel saldırı davalarında faillerden çok kadınların yaşamları, davranışları sorgulanıyor.Bu davalardan biri de staj yaptığı işyerinde cinsel saldırıya uğrayan Arzu Topuz davası.

Kadınların öldürülmesi, cinsel saldırıya uğraması, şiddet görmesi üzerine faillerin hakim karşısına çıktığı davalarda faillerden çok kadınların özel yaşamları ortaya dökülüyor, didik didik ediliyor. “Toplumun ahlaki kuralları” üzerinden kadınlar yargılanıyor, itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Bunu pek çok kadına yönelik şiddet, kadın cinayeti, cinsel saldırı davasında görmek mümkün: kadının attığı bir mesajın “aldatma ihtimali” olduğu için haksız tahrik indirimine gerekçe olması, “o saatte orada ne işi varmış”ların çeşitli versiyonları, kadınların eski ilişkilerinin, davranışlarının sorgulanması…

Bunun bir örneği de gönüllü staj yaptığı avukatlık bürosunun patronu S.K. tarafından cinsel saldırıya uğrayan Arzu Sena Topuz’un davasında görülüyor. 2020’nin ekim ayında gönüllü staj yapmaya başlayan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Arzu Sena Topuz, stajyeri olduğu ofiste avukat S.K. tarafından cinsel saldırıya uğradığını söyleyip şikayetçi olmuştu. 25 Mart Cuma Günü Arzu Sena Topuz’un açtığı davanın dördüncü duruşması görüldü.

Arzu Sena Topuz yaşadığı cinsel saldırıyı sosyal medyadan şöyle duyurmuştu:
“S.K., ofisteki stajyerleri adliyeye, sekreteri de para çekmeye gönderdi. Ofiste kimse yokken UYAP’tan dosya inceleme bahanesiyle beni odasına çağırıp bilgisayarını kullanmamı istedi.” Bu sırada cinsel tacize uğradığını ve kurtulup hızla odadan çıktığını ifade eden Topuz: “Ben eşyalarımı toplarken, asansörün kapısının önünde ve sonra da asansörün kapısını tutmak suretiyle gitmemi engelleyip açıklama yapmaya çalıştı. Ofisten çıktığım gibi adliyeye gidip hukuki süreci başlattım. Ofisteki kamera kayıtlarının incelenmesini istedik ancak bir gün önce sorunsuz çalıştığına dair kanıtları dosyaya sunduğumuz kameraların o gün bozuk olduğu iddia edildi. Hiçbir etik değer yargısı olmayan bu kişi avukatlık sıfatını haiz olmamalı. En ağır cezayı almalı ve toplum bu gibi kişilerden arındırılmalıdır. Günbegün verdiğim kiloların ve sıçrayarak uyandığım uykuların hesabının sorulmasını istiyorum. Sürecin adil bir şekilde yürütülmesini istiyorum. Sesimi duyurmaya ihtiyacım var.”
TANIKLAR YAŞADIKLARI CİNSEL SALDIRIYI ANLATTI

Üçüncü ve dördüncü duruşmada tanıklar dinlendi. Dinlenen tanıklar arasında S.K.’nin bürosunda yaşanan cinsel saldırıyı öğrenince iş görüşmesinde S.K. tarafından maruz kaldıkları cinsel saldırıyı anlatan kadınlar da vardı.

Bunlardan biri de tanık S.; 2017 yılında hukuk öğrencisiyken yaptığı iş başvurusuna geri dönülmesi sonucu sanık S.K.’nin ofisine gittiğini ve cinsel saldırıya uğradığını, bu sırada donup kaldığını anlattı.

Tanık A., sanık S.K.’nın ofisinde çalışırken kendisine de cinsel saldırıda bulunduğunu, ve bu yaşandıktan sonra hemen iş aramaya başladığını, ikinci altı ayına çok yakın olduğu için orada çalışmaya bir süre daha devam ettiğini, ikinci altıncı ayından sonra başka bir yerde çalışmaya başladığını söyledi.

Tanık K., bir tanıdıkları aracılığıyla S.K.’nin ofisine iş görüşmesine gittiğini ve iş görüşmesinden ayrılırken S.K.’nin “profesyonel bir şekilde tokalaşmak yerine” kendisine “bağrına basarak” sarıldığını ifade etti.

MAĞDURU VE TANIKLARI İTİBARSIZLAŞTIRMA ÇABASI

Tanıkların dinlendiği duruşmalarda sanık avukatı ve sanığın Arzu Sena Topuz’u ve yaşadıkları tacizi anlatan tanıkları itibarsızlaştırmaya dönük soruları ve beyanları dikkat çekti.
◾    Sanık avukatı, dinlenen tanıklardan birine “normalde çalışanların S.K.’nin masasının arkasına geçip çalışıp çalışmadığını” sordu.
◾    Tanık S.’ye soru yönelten sanık avukatı, 2017 yılından bu yana tanık S.’den ne için şikayetçi olmadığını ve ofiste bulunanlardan neden yardım istemediğini sordu.
◾    Tanık A.’nın sanık S.K.’ye “senden hoşlanıyorum, size söyleyemedim, akşam buluşalım, yemeğe gidelim, kulübe gidelim, beraber sabahlayalım” yönünde mesaj atıldığı sanık avukatları tarafından iddia edildi. Topuz’un avukatları, konuşmaların kurgu olduğunu ifade etti ve gerçeğin ortaya çıkarılması için mahkemeye sunulan mesajların güvenirliğinin tespitini talep etti.
◾    Sanık S.K., davacı Topuz hakkında “porno sitelerine yüzünü göstermemek kaydıyla, vücudunu sergileyerek ek iş olarak para kazandığını araştırıp, tespit ettim” iddiasında bulundu. Topuz'un avukatı,  beyan ve ithamlarına sanığın iddialarına karşı derhal suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Taraf avukatları aleyhe olan hususları kabul etmediklerini beyan etti. Ara kararını açıklayan mahkeme, tüm delillerini ve savunmalarını sunmaları için taraflara 1 aylık süre vererek duruşmayı erteledi.

YILDIRICI ŞİKAYETLERLE DE MÜCADELE
Kadınlar maruz kaldığı şiddete, cinsel saldırıya, tehditlere karşı yargı sürecine giriştiklerinde sadece yargı sürecinin kendi değil aynı zamanda sanık avukatlarının mağdur suçlayıcı sorularıyla ve sanıkların yıldırıcı yöntemleriyle de karşı karşıya geliyorlar.
Yaşadığı cinsel saldırıyı failin adını vermeden sosyal medyadan anlatan ve davasına dayanışma çağrısı yapan Topuz hakkında, sanık S.K. 29 adet suç başvurusunda bulundu. Topuz’un avukatı, bu suç duyuruları yüzünden Topuz’un derslerini takip edemeyerek sürekli karakol ve savcılıklarda ifade vermekle uğraşmak zorunda kaldığını üçüncü duruşmada ifade etti.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
5 maddede şüpheli kadın ölümleri

Kadın cinayetlerinin her yıl artması, şüpheli kadın ölümlerinin yaşanmasının tesadüf olmadığını düşü...

Hukukçu kadınlar buluştu: Sözü aşıp eyleme geçme z...

‘Yaşam hakkı, medeni haklar ve ayrımcılık’ başlıklı sempozyumda iktidarın hazırladığı 6’ncı Yargı Pa...

ILO 190: İş yerinde şiddete karşı bir dayanak

ILO 190 iş yerinde şiddet ve taciz konusunda yazılmış en kapsamlı metin. Biliyoruz ki işyerlerinde d...