5 maddede şüpheli kadın ölümleri
Kadın cinayetlerinin her yıl artması, şüpheli kadın ölümlerinin yaşanmasının tesadüf olmadığını düşündürüyor. Gelin 5 maddede şüpheli kadın ölümlerinin nedenlerine, bilançosuna birlikte bakalım.


Fotoğraf: Evrensel

1-ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMÜ MÜ, İNTİHAR MI?

Bir kadının yüksek binadan düşmüş bir şekilde ya da ateşli silah veya kesici aletle ölü bulunması, yol kenarında, ormanlık alanda ya da bir derede, gölde cansız bulunan kadınların ölüm biçimi şüpheli bile olsa davaları ekseriyetle “intihar, düşme, kaza” gibi gösteriliyor. Bu bahanelerle üzeri örtülmeye çalışılan birçok kadın cinayeti; kadın örgütlerinin, hukukçuların, bilim insanlarının, tüm kamuoyunun baskısı ile açığa çıkarılabildi. Fakat açığa çıkamayan birçok şüpheli kadın ölümü var.

Kadınlar eski sevgilisinin ya da halihazırda ilişkisi olduğu kişinin yanında intihar ediyor, özellikle yüksekten atlama suretiyle intihar etme eğilimindelermiş gibi dosyalar düzenleniyor.

İntihar olarak düzenlendiğinde yeteri kadar olay yeri incelemenin yapılmadığını ve delillerin tam toplanmadığını dile getiriyor uzmanlar.

Dosya yargıya intikal ettiğinde davanın, sanığın “Ben onu tutmaya çalışırken balkondan atladı”, “Kavga ettik, bir anda balkondan atladı” gibi ifadeleri üzerinden ilerleme kaydediliyor. Zaten ölen kadın kendini savunamıyor. Yargı sistemi içinde de kadınların daha çok intihar ettiği düşünülüyor, ancak öldürülmesi ihtimali üzerine duran aileler ve kadın örgütlerinin tepkileriyle ile “intihar” denilen kadın cinayetlerinin açığa çıkarıldığını görüyoruz.

Soruşturmalar sanığın “intihar” iddiası üzerinden yapıldığı için deliller de bu doğrultuda toplanıyor ve cezalandırma sürecine gidilmiyor çoğu kez.

Şüpheli kadın ölümlerinde olası şüphelinin “intihar” iddiasıyla soruşturmanın yeterli yapılmaması ve delillerin yeterli toplanmamasında memurun görev ihmali oluyor. Bu dosyalarla ilgili şikâyet mekanizmasını çalıştırmak gerekiyor.

Fotoğraf: Dilara Açıkgöz csgorselarsiv.org

2-ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİNDE BİLANÇO NE?

İntihar veya doğal ölüm gibi sunulan şüpheli kadın ölümlerinde veya şüpheli bir şekilde ölü bulunan kadınların sayısında özellikle de pandemi ile birlikte ciddi bir artış gözlendi.

Pandemi ile birlikte neredeyse bazı aylarda kadın cinayetlerinden daha fazla şüpheli kadın ölümleri verilerini gördük. Örnekler…

İstanbul’da yaşayan 29 yaşındaki Şebnem Köker, birlikte olduğu T.B. ile kaldığı pansiyonun 3. katından düşerek hayatını kaybetti.

İstanbul’da yaşayan 33 yaşındaki Anzelika Sraufant, balkondan düşerek hayatını kaybetti. Olay sırasında evde bulunan birlikte olduğu Burak Ercan, Anzelika’nın intihar ettiğini söyledi fakat savcılık tarafından “kasten öldürme” suçundan tutuklandı.

Kayseri’de yaşayan 33 yaşındaki 2 çocuk annesi Raziye Ebru Erciyes, evinin balkonundan düşerek hayatını kaybetti. Olayın ardından Raziye’nin düştüğü yere koşan evli olduğu H.D.E, polisleri görünce binaya kaçtı. Gözaltına alınan H.D.E adli kontrolle serbest bırakıldı.

İstanbul’da yaşayan 15 yaşındaki Elif Çakal, arkadaşlarıyla piknik yaptığı esnada uçurumdan düşerek hayatını kaybetti. Annesi, Elif’in birlikte olduğu erkeğin olaydan birkaç gün önce evlerine gelerek ölüm tehditlerinde bulunduğunu söyledi. Olayla ilgili 2 kişi gözaltına alındı.

İstanbul Maltepe’de kaldığı rezidansta şüpheli biçimde ölü bulunan 24 yaşındaki Sedanur Şen'in erkek arkadaşı olduğunu iddia eden Serdar Yazıcı serbest bırakıldı.

İstanbul’da şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Reyhan A.’nın intihar ettiği iddia edildi. Reyhan A. ‘Başıma bir şey gelirse S.Ç., S.Ç.’nin ailesi, annem ve erkek kardeşlerim sorumludur’ demişti.

Antep’te tekstil patronu Ahmet Şireci’ye ait lüks villada çalışan Nepalli mülteci kadın işçi Monna Rai, iple tavana asılı halde ölü bulundu.

AKP Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde çalışan Özbekistanlı Nadira Kadirova’nın şüpheli ölümü ile ilgili emniyet ‘şüphe yok’ dedi. Dosya AYM’de. Şirin Ünal hakkında herhangi bir işlem yapılmadı.

İzmir’in Kınık ilçesinde, eşi ve kayınpederi tarafından ilaç içip intihar ettiği iddiasıyla hastaneye kaldırılan 26 yaşındaki Yonca Duman, hastanede yaşamını yitirmişti. Otopside genç kadının dövülerek öldürüldüğü ortaya çıktı.

Toplam yıl bilançosuna baktığımızda durum çok daha vahim. KCDP verilerine göre 2021'de 280 kadın erkekler tarafından öldürülürken, 217 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu!

Şüpheli ölümlerde bugüne dek pek çok kadın cinayeti açığa çıkarıldıysa da çoğunun “ne oldu” sorusu hâlâ ortada ya da “intihar” olarak kayda geçmiş durumda.

DİKKAT! ŞULE ÇET DAVASI EMSAL BİR KARARDI

Kayıtlara neredeyse “intihar” olarak geçecek ve kapanacak olan bir dosyada ise kadınların mücadelesiyle emsal karara imza atıldı. Plazadan atılan Şule Çet’in arkadaşları ve kadınlar ısrarla “intihar değil, cinayet” derken, davanın sıkı takip edilmesi ve kamuoyu tepkisi gerçekleri ortaya çıkardı. Şule Çet’e tecavüz ettikten sonra plazadan aşağıya atan Çağatay Aksu “kasten öldürmek, nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından müebbet ve 12 yıl 6 ay, Berk Akand’a ise tüm suçlarda Aksu’ya yardım ettiği gerekçesiyle 18 yıl 9 ay hapis cezası verildi.

Esin Güneş Siirt’te 25 yaşında iki çocuğu olan sınıf öğretmeniydi. Şiddet gördüğü için boşanma davası açmıştı. 24 Ağustos 2010 yılında eşi Güven Güneş ve bir taksici ile gittiği Kale’de, uçurumunun dibinde ölü bulundu. Güven Güneş ifadesinde hava almak için pikniğe gittiklerini ve ayağa kalkarken ayağının takıldığını ve düştüğünü söyledi. Dosya “kaza” denilerek kapatıldı. Ailenin Güven Güneş’ten şüphesi üzerine ve sundukları delillerle dosya yeniden açıldı. Duruşmalar sürerken Güven Güneş ve taksici üç yıl boyunca tutuksuz yargılandı. Kadınlar peşini bırakmadı; 10. duruşmada avukatların ODTÜ’den fizik raporu istemesi üzerine gerçek açığa çıktı: “24 Ağustos 2010 tarihinde, 16.30 sıralarında, Siirt ilinin Aydınlar ilçesi Kale mevkiinde meydana gelen, 1985 doğumlu Esin Güneş’in “Şüpheli Ölüm Olayı” ile ilgili olarak vardığımız sonuç, herhangi bir dış etki olmadan, ikinci zemini atlayıp üçüncü zemine düşmesi ihtimalinin neredeyse sıfır olduğudur.”

Fotoğraf: Serra Akcan csgorselarsiv.org 

3-ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİ NEDEN ARTTI?

Şüpheli kadın ölümlerinin bir sebebi var elbet. Etkin kovuşturma yapılmaması, yapılmışsa faillere indirimlerin sürekli gündeme gelmesi, cezasızlığın hala önemli bir sorun olarak gündemimizde olması, kadın düşmanı söylemlerin ve politikaların sürmesi buna zemin hazırlıyor ve kadın cinayetlerini kolaylaştırıyor. Öte yandan, kadın cinayetlerinin üzerinin örtme biçimi olarak “intihar” iddiası gündeme geldiğinde dosyanın çok hızlı kapanması failleri de aklayan bir unsura dönüştüğünden, kadın cinayetlerinde “intihar” artık bir yöntem olarak kullanılıyor! Ayrıca artan ve vahşileşen şiddet olgusu, yoksullaştırma politikaları eşitsizliğe itilen kadınları intihara sürükleyen en önemli sebeplerden oluyor.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

4-HÜKÜMET ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİ İÇİN NE YAPTI?

Şüpheli kadın ölümlerine dair Meclis Genel Kurulunda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının işlevsizliğine ve duyarsızlığına defalarca dikkat çekilse de ne hükümet ne de sorumlu bakanlıklar şüpheli ölümlere ilişkin hiçbir adım atmadı. Üstüne kadına yönelik şiddet ve cinayetlere karşı bir şey yapmadığı gibi; pandemi döneminde failleri infaz affıyla sokağa saldı. Kadınları şiddetten koruyan uluslararası bağlayıcılığı olan İstanbul Sözleşmesi’ni feshetti.

İstanbul Sözleşmesi bütün kamu kurum ve kuruluşlarına görevler yüklemesiyle, tekil tekil olaylardan ziyade bütüncül ve politik içeriğiyle toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gerektiğini anlatmasıyla çok önemliydi. Eksiksiz uygulandığında kadın cinayetlerini büyük oranda engelleyeci unsurlar taşıyordu.

Tüm bunların yanında şüpheli kadın ölümleri Mecliste gündem olduğunda, iktidar soruları ve tepkileri ‘kötü niyetli’ buldu!

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı şüpheli ölümlere ilişkin veri kaydı dahi tutmadığını açıkladı.

Yani hükümet, şüpheli kadın ölümlerini engellemek ya da açığa çıkarmak için hiçbir şey yapmadı!

Fotoğraf: Dilara Açıkgöz csgorselarsiv.org

5-ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİ NASIL ÖNLENEBİLİR?

Giderek artan şüpheli kadın ölümlerinin, kadın intiharlarının ve cinayetlerinin önüne geçmek için ne yapmak lazım?

Bu soruyu cevaplayabilmek için bu “intiharların” arkasındaki ekonomik ve toplumsal tabloya dikkat çekmek gerek önce.

Şüpheli ölümlerin hiçbiri mi intihar değil? Kuşkusuz intiharlar da var elbet. Ancak bu kadar çok şüpheli kadın ölümünün olduğu bir tabloda intihara sürükleyen koşulların toplumsal sebepleri de oldukça politik. Neden bu kadar çok kadın intihar ediyor, ya da intihara sürükleniyor?

Kadınların kamusal hayata katılımı, ekonomik bağımsızlığı, istihdamda yer alışı, özgürlükleri bu kadar kısıtlı iken, ayrıca yaşadıkları şiddet karşısında da çaresizliğe itilmeleri bazen yaşamlarına son vermek için tek çıkış yolu oluyor ne yazık ki. O yüzden bu koşulları yaratan, giderek derinleştiren politikalar, iktidarlar ve sistem de sorumlu kadınların cinayete sürüklenmesinden. Toplumsal bütün sorumlulukların kadınların omzunda olduğu, kadınlara nefes aldıracak tek bir alanın dahi bırakılmaması, şiddetten koruyucu ve önleyici mekanizmaları yerle bir eden bir politikada kadınların daha da çaresiz hissetmesi abesle iştigal değil elbet.

Peki tüm bunlara karşı ne yapabiliriz?

Öncelikle medyadan tutun, mahallelerdeki birliklerimize kadar “şüpheli” bulduğumuz kadın ölümleri davasında gerçeği açığa çıkarmak için kamusal tepkiyi yaratmak ve davaları takip etmek en azından kimi davalarda adaleti sağlamamız açısından mühim.

Ancak meselesinin temeli sadece yargılama olmadığı gibi adaleti ve eşitliği sağlayacak olan da sadece dava takip etmemizle gerçekleşmez. Bu sebeple önce kadınların bir aradalığını güçlendirmek gerekiyor, var olanı değiştirmek için. Ne mi yapabiliriz?

Mahallemizde, ilçemizde, şehrimizde, iş yerlerimizde, kampüslerde, okulda… Yan yana gelebildiğimiz her yerde, kadın cinayetleri ve şüpheli ölümlere karşı bir mücadele ağı örgütlemekle başlayabiliriz değiştirmeye. Çünkü yan yanayken güçlü olduğumuzu biliyoruz. Bugün bir kız kardeşimizi daha kaybetmemek için yapabileceğimiz en önemli şey bir arada olup, sesimizi daha gür çıkarmak ve taleplerimizi ortaya koyarak bunu gerçekleştirecek mekanizmaların uygulanması için baskın hale gelebiliriz. Ekmek ve Gül kadın cinayetlerine ve şüpheli ölümlere karşı bir mücadele kürsüsü olmaya çağırıyor seni. Birlikte büyütelim bu mücadeleyi! Bu mücadele ağında ben de olmak istiyorum diyorsan, sen de ara: 0533 209 01 78

Manşet fotoğrafı: MA

İlgili haberler
Maltepe'de şüpheli kadın ölümü | Sedanur Şen otel...

Şüpheli biçimde ölü bulunan Sedanur Şen'in ailesi şüphelinin serbest bırakılmasına tepki gösterdi.

Eşini başından vurup ‘İntihar etti’ diyen polis: N...

Eşi Sevginur Aktaş’ı başından vurup ‘İntihar etti’ diyen ve 34 yıl hapis cezası talebiyle tutuklu ya...

Okmeydanlı Kadınlar: İntihar değil cinayet, Münevv...

Şüpheli şekilde yaşamını yitiren Münevver Akyol için açıklama yapan Okmeydanlı Kadınlar, Münevver’in...