Gerçek özgürlüğün, kurtuluşun sesi ve umudu, yeni bir dünya düşünü kol kola yürürken hayal ettiğimiz, emek ürettiğimiz ellerimizin havaya kalktığı Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor.
Bu düzenin bize borçlu olduklarını tek tek dövizlerimize, pankartlarımıza yazdığımız, sloganlarla birleştirdiğimiz eşit, özgür ve insanca yaşam talepleriyle gidiyoruz 1 Mayıs’a.
Kuru ekmek, soğan yememizi bile çok gören bu düzen çocuklarımızı okula aç gitmeye, kuru simide, bayat poğaçaya mahkûm ediyor. Faturalara gelen zam belimizi bükerken günden güne aldığımız ücret eriyip gidiyor. Artan hak gaspları, iki dilim ekmeğimize bile göz diken patronlar bizleri uzun saatler çalıştırarak mesai ücreti ödemeden servetlerine servet katıyor. Haksızlığa karşı sesimiz yükseldiği zaman patronlar yine bu düzenin yarattığı işsizliği kullanıp “kapı orada” diyorlar. Patronları destekleyen devlet, hak arayışı için emeğimizi sömürenleri değil bizi susturuyor, grevlerimizi yasaklıyor.
AKP hükümeti 21 yıldır kadınların yaşama ve çalışma haklarını kısıtlayan uygulamaları hayata geçirmek için elinden geleni yapıyor. Özelleştirmelerle, halkın ihtiyaçlarına ayrılmayan bütçelerle ne sağlık hakkına ne de eğitim hakkına erişebiliyoruz. Çocukların, yaşlıların, hastaların tüm bakım yükü kadınların sırtına yükleniyor. “Aileyi güçlendiriyoruz” diyenler ise kadını tüm bu yüklerle yalnız bırakırken şiddete de açık hale getiriyorlar.
Günden güne kazandığımız haklara göz diken iktidar yaşamlarımızı hedef alıyor. Günden güne artan şiddetin önünü açan AKP iktidarı yıllardır kadınların öldürülmesine göz yumuyor. Şimdi ise kurduğu karanlık ittifakıyla kadınların tek yaşam güvencesi, 6284’ü hedef alıyor.
Özellikle son yıllarda tarikatlarıyla, cemaatleriyle, dini vakıflarıyla, sübyan mektepleriyle kız çocuklarının eğitimden uzaklaştırılmasına, çocuk yaşta zorla evlendirerek istismara maruz bırakılmasına zemin hazırlıyor.
Aramıza nifak tohumları eken, bizleri birbirimizden uzaklaştırmaya çalışan iktidar. kin ve nefrete teşvik ederek LGBTİ’leri hedef alan AKP ve karanlık ittifakı özel yaşamlarımıza müdahale etmekten geri durmuyor, yaşam hakkımızı elimizden alıyor.
Biz bu iktidarı tanıyoruz!
Denetimsiz inşaata göz yuman, bizi enkaza mahkûm eden binalardan tanıyoruz.
Depremde günlerce enkaz altında kalan, ölüme terkedilen ailemizden, çocuğumuzdan, komşumuzdan, arkadaşımızdan tanıyoruz.
Günlerce çadır olamadan, yemek olamadan, su olmadan “nerede bu devlet” diye feryat eden kadınlardan tanıyoruz.
AFAD listelerine kadınların en temel ihtiyaçlarının bile yer almadığı, ped yazmaktan imtina edip kadınları çeşitli hastalıklara sürükleyen gericilikten tanıyoruz.
Depremde bile kendi kifayetsizliğini örtsün diye göçmen kız kardeşlerimizle düşmanlığı körükleyen, göçmenlere çadır bile vermeyen, “ne haliniz varsa görün” diyerek onları kaderlerine terk etmelerinden tanıyoruz.
Ama tüm bu yıllarda biz kadınlar birbirimize güvendik, birbirimizi bildik.
Kadınlar öldürülmesin diye İstanbul Sözleşmesi için gece gündüz sokakta mücadele ederken birbirimizi bildik.
ETF’de, Barutçu Tekstil’de, Marbit’te ve onlarca iş yerine kol kola haklarımız için mücadele ederken birbirimizi bildik.
Çocuklarımız okula aç gitmesin diye mahalle mahalle, sokak sokak, okul okul 1 Öğün Ücretsiz, Sağlıklı Yemek kampanyası için imza toplarken birbirimizi bildik.
Depremin ardından “Kız Kardeşlik Köprüsü ile Hayatı Yeniden Kuruyoruz” diyerek ülkenin dört bir yanından kız kardeşlerimize başlattığımız ve sürdürdüğümüz seferberlikten birbirimizi bildik.
Şimdi bir seçim var önümüzde hedefe konan haklarımız tek adamın her türlü yetkiyi elinde topladığı bir dikta rejimini sürdürmesinin dayanağı haline gelmiş durumda. Ama biz biliyoruz ki bu karanlığı sadece ve sadece biz yırtabiliriz.
Bu yüzden 1 Mayıs, emeğimize, haklarımıza, hayatlarımıza, göz dikenlere karşı sesimize ses katacağımız gün olacak.
HAYDİ KIZ KARDEŞİM,
Depremin enkazını birlikte kaldırmak için birleşelim.
Bize açlığı, sömürüyü, şiddeti reva görenlere karşı, eşit, özgür, insanca yaşayacağımız bir ülke için bileşelim.
İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi, 6284’ün eksiksiz uygulanması için,
Eğitim ve sağlık kuruluşlarının kamulaştırılması,
Sağlıklı, güvenli ve ücretsiz barınma hakkını için birleşelim.
Bu karanlık düzeni ve ittifakı tarihin tozlu sayfalarına gömmek, yaşanabilir bir hayatı birlikte kurmak için haydi 1 Mayıs’a!
Birlikte kazanacağız, kadınlar kazanacak!
PDF halini indirmek için tıklayın!
İlgili haberler
Kadınlar hakları ve hayatları için 1 mayıs’a hazır...
Kadınlar yurdun dört bir yanında 1 Mayıs hazırlıklarını sürdürüyor. Derinleşen yoksulluğun yanı sıra...
Kadın işçiler 1 Mayıs’a: ‘Az ye, çok çalış’ düzeni...
Çocuklarının beslenme çantasına ne koyacaklarını hesap ederek yaşadıklarını anlatan işçiler, bu düze...
İşçi kadınlara 1 Mayıs çağrısı: Bir araya gelelim,...
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan, 1 Mayıs öncesi Tuzla ve Pendik bölgesindeki iş...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.