Hacettepe’de kadın cinayetleri için yapılan eylemde kadınlar saldırıya uğradı
Hacettepe Üniversitesi öğrencisi kadın cinayeti eyleminde uğradıkları saldırıyla ilgili konuştuğu arkadaşlarının görüşlerini mektupla iletti: Böyle bir kampüs nasıl güvenli olur?

Hacettepe Üniversitesi öğrencileri olarak 8 Ekim Salı günü kadın cinayetlerine karşı Beytepe ve Sıhhiye kampüslerinde eylemler gerçekleştirdik. Kadın Çalışmaları Topluluğunun çağrısı ile binlerce öğrenci ve birçok topluluğun dahil olduğu eylemde “Etkin CİTÖK güvenli kampüs, kadın cinayetleri politiktir, kadın yaşam özgürlük” şiarlarıyla yürüdük.

Eylemin ilk dakikalarında “Jin,Jiyan,Azadi” yazılı pankarta başta güvenlik görevlileri ve bazı öğrenciler müdahale etti. Güvenlik görevlilerinin kadın arkadaşımıza “Bu pankartı indirmezsen hakkında soruşturma açılacak” denildi. Pankartı indirmeyi reddeden arkadaşımıza ve ona yardım eden diğer öğrencilere eylemin ilerleyen dakikalarında gerici gruplar tarafından fiziki saldırı gerçekleşti. Pankart taşımamasına rağmen başka bir kadın öğrenciyi darbeden gerici gruplara ise güvenlik herhangi bir müdahalede bulunmadı. Saldırının daha ileri boyutlara taşınmaması için Eğitim Sen üyesi akademisyenler ve öğrenciler müdahalede bulundu.

Aynı gün ÖTK, kadın cinayetlerinin politik olmadığı, kampüslerin güvenli olduğunu, olayı siyasileştirmemek gerektiğini söyleyerek “sessiz anma” gerçekleştirmişti. Yaşananlara dair arkadaşlarımızıla konuştuk.Hazırlık sınıfı öğrencisi Zeynep “Güvenlik görevlileri sanırım hepimizin güvenliği için değil, sadece belli bir zihniyetin güvenliğiyle ilgileniyor. Okulun öğrencisi değil onların öğrencisi olmak lazım güvenli olabilmek için. ÖTK’nin güvenli kampüsü de bu sayede mümkün olmuş sanıyorum” dedi.

“Bulunduğumuz hiçbir birimde güvende olmadığımız bu kadar göz önündeyken hiçbir yetkilinin buna müdahale etmiyor olması ya da çok geç müdahale ediyor olması bizleri zor duruma düşürüyor, can ve mal güvenliğimiz tam anlamıyla sağlanmıyor” diyen Sosyoloji Bölümü 3. Sınıf öğrencisi Sude, saldırıların herkes için tehlikeli bir boyut haline geldiğine işaret etti.

BÖYLE KAMPÜS NASIL GÜVENLİ OLABİLİR

 Kimya Mühendisliği 2. sınıf öğrencisi Buse ise güvenlik görevlilerinin olaya göz yummasına dikkat çekerek, “Mücadelemizin büyük bir parçası olan "güvenli kampüs istiyoruz" söylemlerimize olumsuz dönüş olarak "kampüsler zaten güvenli" denilmişti bize ÖTK tarafından. Ne yazık ki kadın cinayetlerine karşı düzenlenen bir eylem esnasında bir kadın arkadaşımız, bir sürü güvenlik görevlisinin olduğu yerde saldırıya uğradı ve saldırıya karşı hiçbir aksiyon gösterilmedi. Bütün kadınların yaşam hakkını savunmak için çıktığımız yürüyüşte bir kadın saldırıya uğruyorsa bu ne kadar güvenli bir kampüs olabilir ki” dedi.

HÜKÇAT sosyal medyadan bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Kadın Çalışmaları topluluklarının gerici gruplar tarafından hedef gösterilmesi, bu hafta gerçekleştirilen eylemlerde karşılaşılan saldırılar ve polis baskısı, üniversitelerde cinsel tacizi önleme birimleri kurmak istediğimizde farklı üniversite topluluklarının yaşadığı baskı ve saldırılar, eylem esnasında bile bir kadın arkadaşımızın darp edilmesi ve güvenliğin müdahale etmemesi; işte işlenilen cinayetleri ‘kadın cinayeti’ yapan, işte bu cinayetlerin politik olduğunu gösteren örneklerin yalnızca bir kısmı” ifadesine yer verildi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül