Ertuğrul Gazi’nin çocuğu ABD vatandaşı...
Yerli ve millilikle kafayı bozmuşların elde kılıç kalkan ekran önünde dizildiği AKP dizisinin başrol oyuncusunun çocuğunu ABD vatandaşı yapmak istemesi çok manidar gelmiyor mu size de?

Magazin eklerinin en bilinen haberlerinden biridir; “Ünlü bilmem kim, bebeğinin doğumu için ABD’ye gitti”... Yine o haberlerin en sık görüldüğü zamanlardan geçiyoruz.

Ben de oturdum araştırdım, ABD’de doğum nasıl yapılıyormuş, kaç dolara mal oluyormuş... Fark ettim ki bu Amerika’da doğum yapma furyası, esasen ABD vatandaşlığı almak için sağlık turizmi de tabir edilen bir olgu. Konuyla ilgili sitelerden öğrendiğim kadarıyla sadece doğum masrafı 40.000 doları bulabiliyor. Biz fakiriz ya; uçak parasını, orada ne yenilir ne içilir parasını da hesap ediyoruz, ama bu parayı karşılayabilenler için bunlar tali meseleler tabii, diğer masrafları saymıyorum. Özetle çok pahalı bir işten söz ediyorum. Esas meseleyi bir daha vurgulayayım da unutulmasın. İnsanlar çocuklarını ABD’de doğurmak için binlerce kilometre yol gidip dünya para harcıyorlar, çünkü ABD topraklarında doğan herkes otomatikman ABD vatandaşı oluyor.

Magazin eklerinden siyaset yazısı köşelerine bu konunun terfi etmesine neden olan kişi ise Engin Altan Düzyatan oldu. Düzyatan’ın ikinci çocuğu ABD’de doğacakmış. Kendisini tanımayan yok değil mi; nam-ı diğer Ertuğrul Gazi o.... Bizzat Recep Tayyip Erdoğan’ın sahip çıktığı, sürekli övdüğü, torununa falan izlettiği Diriliş Ertuğrul dizisinin başrol oyuncusu.

Bu dizi AKP’nin “yerli ve milli” düsturlarla ideolojik olarak sahip çıktığı, tarihi öğretmek için devletlilerce işaret edilen bir dizi olunca, herhangi bir diziden bahsetmediğimiz anlaşılacaktır. O yüzden oyuncuları da dizi dışındaki tavırları ile bu tablonun bir parçası durumunda. Muhtemelen bu sebeple kendilerini Ertuğrul Gazi falan sanıp öyle geziyorlar, basında görüşler, vatandaşla buluşmalar falan yapıyorlar. Yoksa bir oyuncuyu oynadığı karakterle aynıymış gibi değerlendirmek saçma olur bunun farkındayım. İsteyen istediği yerde çocuğunu doğursun, ister Somali vatandaşı yapsın, ister Moğolistan. Ne önemi var ki aslında; aynı dünyada yaşıyoruz ne de olsa. Ama bu ülkede milliyetçilik üzerinden politika yapıp, dizileri bunun dayanağı yaparsanız, bu dizinin artık sadece o dizinin oyuncusu olmaktan çıkmış kişisinin yaptıkları işte böyle dikkat çeker.

O diziyi her hafta izleyen milyonlar, çocuklarını özel bir doktor muayenesi görmeden, devlet hastanelerinin zor koşullarında doğum yapmak zorundayken, nasıl bir iş bu diye sorarız tabii doğal olarak. Çocuk demek eve ciddi bir masraftır bezinden, bebek arabasına, mamasından giysisine nasıl karşılayacağız bakalım diye düşünülürken “vay be ABD’de doğum ha” deriz tabii ki.


Yerli ve millilikle kafayı bozmuşların elde kılıç kalkan ekran önünde dizildiği AKP dizisinin -Erdoğan’ın dizisi desek tam yerine oturacak- başrol oyuncusunun çocuğunu ABD vatandaşı yapmak istemesi çok manidar gelmiyor mu size de? Bu tutum pek “yerli ve milli” bir tutum olmasa gerek, değil mi?

Neden böyle bir şeye gerek duyuyorlar ki; yoksa TC vatandaşlığı yeteri kadar garantili gelmiyor mu? Bu ülkeye güvenmiyorlar mı? Dünyanın en büyük liderinin, en güçlü ülkesi değil mi yoksa Türkiye? Hatta ABD zaman zaman bize düşmanca işler yapıyor ya, neden kızmaları gerekirken gidip böyle bir iş yapıyorlar?

Ülkede asgari ücreti zor alan işçiye, emekçiye Avrupa ülkeleri ile ilgili tuhaf eylemler yaptırılıp, vatan, millet, milliyetçilik nutukları atılırken ne ilginç değil mi? Bunlar çocuklarının eğitimini de orada yaptırırlar şimdi, aynı Erdoğan ve çok sayıdaki AKP’li yönetici gibi... Eskiden bunu “mağduriyetle” açıklıyorlardı, şimdi bir bahaneleri de yok gibi...

Mağduriyet deyince aklıma ne geldi... Geçen gün gazetelere boy boy ilanlar vererek yapılan “çocuğunuzu İmam Hatiplere gönderin” kampanyası... Bütün teşviklere rağmen istenilen tercih düzeyini yakalayamayan ve çoğu yerde kontenjanları boş kalan imam hatip okulları için büyük bir teşvik ve reklam kampanyası hızla sürüyor. Milli Eğitim Bakanlığı, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine gönderdiği yazıyla imam hatip okullarının tercih edilmesi için çalışma yapılmasını istemişti. Sonra da birçok dini kurum ve cemaat açıklama yaparak LGS’de yüzde 10’luk dilime girip imam hatipleri tercih eden öğrencilere 200 TL burs verileceğini açıkladı.

200 lira kimisi için çok büyük para. Hatta bu ülkede yaşayan çoğunluk için çok büyük bir para... Ama insan düşünmüyor değil... Bu milletvekillerinin, bakanların, cumhurbaşkanlarının, onları çok seven sanatçıların çocuklarının hiçbiri neden İmam Hatiplerde okumaz, neden İmam Hatiplerde hep işçi, memur, köylü çocukları vardır? Neden imam hatiplere ayda 200 lira bursa çok ihtiyaç duyanların çocukları gider?

Şunu bir düşünsenize bu yazıyı okuduktan sonra, nasıl oluyor da bazılarının bu kadar çok parası oluyor da bazıları üç kuruşa sabahtan akşama ter akıtıyor? Neden böyle? Biz kadınlar ne hamileliğin, ne doğumun, ne doğmuş çocuğumuzun doya doya keyfini çıkartamazken, bütün bir hayatımızı nasıl büyüteceğiz, masraflarını nasıl karşılayacağız kaygısıyla yaşarken ve bunun için deli divane çalışıp çabalarken adalet mi şimdi kimisi gidip ABD’de 5 yıldızlı otel şartlarında doğum yapsın, biz doğumhanede nasıl doğuracağımıza bile kendimiz karar veremeyelim; bizim yerimize reis karar versin...

Düşünün lütfen, birlikte düşünelim…

Ha Diriliş Ertuğrul’u izlerken de unutmayın, Ertuğrul Gazi’nin çocuğu ABD vatandaşı….

İlgili haberler
Flormar’ın işçisi, Erdoğan’ın çantası, Liverpool’u...

Sürekli kazanmanın, kazanmanın getirdiği küstahlık ve terbiyesizliğin, herkese yukarıdan bakmanın bi...

Hayır diyememeyi hayat diye yutturanlara bir çift...

Olumsuz cümleler kurmaya alışmamışız galiba biz. Seçme şansımız da olmamış çoğu zaman. Önümüze gelen...

Gelin sizinle samimi bir konuşma yapalım...

Hangimiz samimi olmayan insanları tutmak isteriz ki hayatımızda? Arkamızdan iş çevireceğini bildiğim...

Hiçbir rakam ‘Değiştirebiliriz’ gerçeğini değiştir...

Kötü adamların hemen kolayca yenildiği bir filmin içinde değiliz. Birbirimize, o kazanabiliriz inanc...

Yere batsın hassasiyetiniz!

Çocuk istismarına ilişkin cezalar yıllardır konuşuluyor bu ülkede. Cezaların arttırılmasının çözüm o...