Yere batsın hassasiyetiniz!
Çocuk istismarına ilişkin cezalar yıllardır konuşuluyor bu ülkede. Cezaların arttırılmasının çözüm olmayacağı ortada iken hadımın da istismarla mücadele ile hiçbir ilgisi olmadığı ortada...

Eylül ve Leyla’nın yüzleri gözünüzün önünden gitmiyor değil mi? Ülkenin iki farklı noktasında benzer kaderleri yaşayan iki dünya güzeli çocuk. Ölüm ve çocuk ne anlaşılmaz iki sözcük aslında…

Birkaç gündür herkes onları konuşuyor, üzüntülerini, öfkelerini ifade edenlerle dolu ortalık. Herkes kızgın, herkes çok tepkili. Bu çocuklara kim nasıl kıyar, anlamak zor.

Sahi neden böyle bu ülke, neden çocuklar taciz ve istismar mağduru, neden evinin kapısının önünden çocuklar kaybolup gidebiliyor? Eylül ve Leyla’ya bunları yapanlar ‘canavar’ mı hakikaten?

Kimyasal hadımla, idamla mı çözülebilecek bir mesele mi karşımızdaki?

Şimdi oturup düşünelim, gerçekten ‘sapıklardan’ mı söz ediyoruz? Herşeyden bağımsız, memleketteki şiddet ortamından, kadınlara yönelik egemen muameleden, kız çocukları ile cinsel ilişkinin olabileceğini söyleyen “din alimleri”nin sözlerinden bağımsız mı konuşacağız bu olup biteni? Birkaç ‘sapığın’ cezalandırılması ile biter mi çocuklarımızın yaşadıkları ya da yaşayabilecekleri?

Bitmiyor işte; görüyoruz hep birlikte, giderek artıyor, giderek yayılıyor çocuklara yapılanlar. Çünkü 16 yıllık AKP iktidarının kadın ve çocuk düşmanı politikalarından bağımsız değil bu yaşananlar... Kadınlara ve çocuklara şiddetin her biçimini reva gören anlayış, sonuçta çocuklara tecavüz eden, onları öldüren erkekleri, erkekliği ortaya çıkarıyor.

Evet sürekli körüklenen ve her gün yeniden yeniden üretilen erkeklik esas mesele. Bu, AKP ile başlamadı, ama tüm kurumları, söylemleri, iradesi ve zihniyetiyle ısrarla güçlendirildi. Hayatta her şeye karar verebilecek, her istediği yapılacak, egemen ve üstün olan cins, o kadar tek gerçekmiş gibi sunuldu ki bu verili durum toplumun her yerine sirayet etmiş durumda.

Kız çocuklarının evlendirildiği bir ülke burası, küçücük çocuklarla cinsel ilişkinin olabileceğinin söylendiği bir yerde yaşıyoruz. Hala tecavüze uğrayan kadınlar suçlanıyor, hala boşanmak isteyen kadınlar cehennem gibi hayat yaşıyor ve siyasal iktidar boşanmayı zorlaştırmaya çalışıyor.

Bütün bu uygulamaların kadın ve çocuklara daha fazla şiddetten başka bir şey getirmeyeceği ortada değil mi? Bu ülkede ilk kez çocuklara cinsel istismarla karşılaşmıyoruz biz. Hatırlayın lütfen, Ensar rezaletini, istismara uğrayan adını bile hatırlayamadığımız çok sayıda çocuğu… Ne oldu bunlar yaşandığında, siyasal iktidar ne yaptı, nasıl önlemler aldı? Her seferinde aynı noktadan tartıştırdılar, idam, hadım, cezaların ağırlaştırılması…

Çocuk istismarına ilişkin cezalar yıllardır konuşuluyor bu ülkede. Cezaların arttırılmasının çözüm olmayacağı ortada iken hadımın da istismarla mücadele ile hiçbir ilgisi olmadığı ortada. Siyasal iktidar ‘birkaç hasta adamın’ bu saldırıları gerçekleştirdiğini iddia ederek, toplumsal bir meseleyi hastalık ya da sapıklık düzeyine indirmeye çalışıyor.

Mesele kesinlikle ‘birkaç hasta adamın nasıl cezalandırılacağı’ değil. Ayrıca bu nasıl bir ‘hastalık’ ki, bu nasıl bir rastlantıdır ki, çocuğa, kadına, hayvanlara şiddet, işkence uygulayanlarla dolu etrafımız... Yapmayın kimseyi kandıramıyorsunuz aslında ve hepsinden önemlisi kimse bu soruyu sormasın diye yapıyorsunuz.

Mesele, kadınlara ve çocuklara yönelik ayrımcı politikaların nasıl bu sonucu yarattığı...

Evet bir kez daha soralım, AKP iktidarında çocukların ölmesi, öldürülmesi, cinsel saldırılara uğraması neden giderek artmaktadır? Neden kadınlara yönelik şiddet sorunu çözülmek bir yana giderek yaygınlaşmaktadır? Neden hayvanlar dahil ülkede yaşayan her türlü canlı bu korkunç şiddetten nasibi bir biçimde almaktadır?

Şimdi kalkıp “hassasiyet” açıklamaları yapıyorlar, “konuyla ilgileniyoruz, yasal düzenlememiz hazır” diyor, çok üzgün tavırlarla konuşuyorlar.

Yapmayın, gözümüzün içine bakarak, çocuklarımız için üzülüyormuş gibi davranmayın, çocukları değil Ensar Vakfını koruyanlarsınız siz, hiçbir somut önlem almayarak memleketi bir şiddet ülkesi haline getirenlersiniz. Çocuklarımızı kapı önüne bile çıkarmaktan korktuğumuz ülkeyi yaratanlarsınız...

O çocuklar için hassas olanlar bu ülkenin kadınları, gençleri, işçi ve emekçileri, günlerdir uyku uyumayan, o çocuklar için ağlayan bizleriz. Nasıl koruyacağız çocuklarımızı diye düşünenler ve bunun için bilimsel verilerle gerçek çözümler arayanlar bizleriz. Emin olun ki size rağmen, sizin iktidarınıza rağmen bulacağız, birlikte el ele vereceğiz ve çocuklarımızı sizden, sizin düzeninizden koruyacağız.

O yüzden çocuk ve kadın düşmanı politikalarınız da hassasiyetiniz de yerin dibine batsın, çocukların öldüğü bir ülkede size diyecek başka bir söz de yok zaten…



İlgili haberler
5 MADDEDE SAYIYORUZ: Çocuk istismarında gerçek önl...

Çocuklara cinsel istismar gündem olduğunda hissettiğimiz duyguların başında öfke ve çaresizlik geliy...

Çocuk istismarında yeni düzenleme: Şapkadan canava...

Hükümet çocuk istismarı yasa tasarısını açıkladı. Bir milyonuncu kez söylemiş olalım; önleyici tedbi...

Hakim Murat Aydın: ‘Tepki yasaları’ ile istismar ç...

Çocuk istismarında ceza artırımları getiren yasa tasarısı ile ilgili bir yazı kaleme alan Hakim Mura...