Türkiye İstatistik Kurumu verilerine yansıyan kaba doğum hızındaki düşüşü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan LGBTİ bireylere bağladı. TÜİK verilerine dayanarak rapor hazırlayan Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) ise bu düşüşe ilişkin hazırladığı raporda gerekçenin ekonomik zorluklar ve geçim kaygısı ile doğrudan bağlantılı olduğunu tespit etmişti. Uzmanlar da TEPAV gibi kaba doğum hızındaki düşüşün ana nedeninin yoksulluk olduğunu ifade ediyor ve doğum kontrolü ve cinsel sağlığın halka ücretsiz ve nitelikli şekilde sağlanması gereken temel ihtiyaçlar arasında olduğunu vurguluyor.
Aile sağlığı merkezlerinde doğum kontrol hizmeti ücretsiz sağlanıyor. Ancak aile hekimleri doğum kontrolü için gerekli malzemelerin ASM’lerde yeterli sayıda bulunmadığını ifade ediyor. Doğum kontrolünün ücretsiz ve nitelikli şekilde sağlanmaması istenmeyen gebeliklere neden oluyor. İstenmeyen gebelik durumunda da gebeliğin 10. haftasına kadar yine ücretsiz yapılması gerekirken kamu hastanelerinde acil durumlar haricinde kürtaj yapılmıyor.
Kağıt üzerinde ücretsiz denilen bu hizmetler “malzeme yetersizliği” bahanesi ya da doğrudan siyasal gerekçeler öne sürülerek engelleniyor. Bu da halkı özel hastanelere ve hatta merdiven altı kürtaj yapılan yerlere iten bir sonuç doğuruyor.
TTB Aile Hekimliği Kolu Üyesi Dr. Selda Sevtap Demirci Akbulut ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Denizli Şube Başkanı Selçuk Göçer doğum kontrolü ve kürtaj konusunda yaşanan sorunları gazetemize anlattı.
ASM’LERDE HAP DA YOK KONDOM DA
Doğum kontrolünün normalde ücretsiz olduğunu ancak ASM’lerde gerekli malzemelerin bulunmadığını ifade eden Dr. Selda Sevtap Akbulut Demirci, bu malzemeler gelse de istikrarlı tedarik sağlanmadığını ifade etti. Doğum kontrol malzemelerini vatandaşın çekindiği için ikinci kez ASM’ye gelerek istemekte zorluk yaşadığını söyleyen Demirci, “Dolayısıyla vatandaşlar ya ücretli hizmet almaya ya da güvenilir olmayan yöntemlere başvuruyor” diye konuştu.
İlgili kanunlara göre koruyucu sağlık hizmetleri ve nüfus planlama öğretimi ile uygulanmasının, gerekli tedbirlerin alınmasının devletin sorumluluğunda olduğunu hatırlatan Dr. Demirci, “2003 yılında uygulamaya konulan sağlıkta dönüşüm programı ve siyasal nedenlerle Sağlık Bakanlığı, aile planlaması hizmetlerindeki asli sorumluluklarını yerine getirmekten uzaklaşmıştır. Aile planlaması hizmetlerindeki aksaklıklar bugün tam anlamıyla durma noktasındadır. Plansız nüfus artırıcı devlet politikaları kadın sağlığını ve gelecek nesillerin sağlığını tehdit etmektedir” diyerek nüfus planlamadaki plansızlığa dikkat çekti.
‘MALZEME EKSİKLİĞİ İNSANLARI GÜVENSİZ YOLLARA İTİYOR’
Denizli’de sadece doğum kontrol hapı bulunduğunu söyleyen Demirci, “Ancak ne kadar var, devamı gelecek mi bilmiyoruz. Bu durum zaten çekingen olan vatandaşları güvenli olmayan yollara da itiyor” uyarısında bulundu.
Doğum kontrol yöntemleri ücretlerinin de giderek arttığını vurgulayan Dr. Demirci, ekonomik durumu kötü olan yurttaşların cinsel yollarla bulaşan hastalıklara ve istenmeyen gebeliklere daha açık hale getirdiğini vurguladı. Kürtaj hakkının kamuda ücretsiz bir hak olduğunu hatırlatan Demirci, “Ancak kamuda doktorlar kürtaj yapmak istemiyor. Hayati bir aciliyet yoksa yapmıyorlar. Özelde de fiyatlar çok fazla. İmkanı olmayan kadınlar ilkel yöntemlere başvuruyor. Dar gelirli ailelerde korunma yöntemine erişemeyen ve çocuk istemeyen kadınlar taciz ve şiddete maruz kalıyor. Kadınlar istenmeyen gebeliklerin fiziksel ve ruhsal yükünü çekmeye zorlanıyor” ifadelerini kullandı.
DOĞUM HIZINDAKİ DÜŞÜŞÜN NEDENİ EKONOMİK
Doğum hızındaki düşüşün nedenlerine değinen SES Denizli Şube Başkanı Selçuk Göçer ise “Halkımız geçinmekte zorlanıyor. Ücretsiz eğitim, barınma, sağlık, kreş sağlamak devletin asli görevi. Ancak bunlar devlet tarafından sağlanmayınca yurttaşlarımız ‘Çocuğuma yeterli gıda, eğitim sağlayabilecek miyim?’ kaygısına düşüyor. Geçim ve gelecek kaygısı çocuk yapmaktan vazgeçiriyor. Devlet yurttaşların sağlığından, çocukların geleceğinden sorumludur. Bu sorumluluğu yerine getirmeyince halkımız mağduriyet yaşıyor” diye konuştu.
Doğum kontrol, aile planlaması ve cinsel sağlık hizmetlerinin 20 yıl öncesinden çok geride olduğuna dikkat çeken Göçer, “20 yıl önceki gibi malzeme dağıtımı olmuyor. Nedeni hem ekonomik hem de iktidarın siyasal yaklaşımı. 20 yıl önce sağlık ocakları vardı. Biz SES olarak ‘sağlık ocakları kapatılmasın’ dediğimizde bizi eleştirenler olmuştu. 20 yıl sonra bugün ‘SES haklıymış’ diyorlar. Sağlık sistemi de çöktü aile hekimleri de! Aile hekimleri isyanda. Koruyucu sağlık hizmetlerini dün de savunduk bugün de savunuyoruz. Ancak ‘sağlıkta dönüşüm’le birlikte birinci basamak sağlık hizmetleri terk edildi. Koruyucu sağlık hizmetleri terk edildi. Bu nedenle bugün hastanelerde 3 ay sonrasına bile randevu bulunamıyor” ifadelerini kullandı.
HPV aşısının da ücretsiz yapılması gerektiğini belirten Göçer “Normalde devletin ücretsiz yapması gerekir ancak para yok deniyor. Yapan belediyeler var. Belediyelerce yaygınlaştırılabilir. Türkiye’de HPV başta olmak üzere birçok aşı zor bulunuyor. Eskiden kendi aşımızı üretebiliyorduk. Aşı ve ilaç üretimi uluslararası tekellere peşkeş çekildi. Halkımız perişan oluyor. Kamusal, ücretsiz ve nitelikli bir sağlık sistemi inşa edilmesi gerekiyor. Ancak bu iktidarla olur mu olmaz. Çünkü onlar 5 dakika içinde hasta gelsin ve gitsin diye düşünüyor” ifadelerini kullandı.
AÇSAP SAYISI YILDAN YILA AZALDI
Veriler Türkiye’de doğum kontrolünün yıllar içerisinde sistemli bir politika olmaktan çıkarıldığını gösteriyor:
• Aile hekimlerinin yüzde 71.8’i doğum kontrol hapının, yüzde 37.6’sı kondomun, yüzde 86.5’i rahim içi araçların (RİA), yüzde 87.5’i aylık iğnelerin kendilerine hiç gönderilmediğini söylüyor
• Aile hekimlerinin yüzde 76.1’i doğum kontrolü konusunda Sağlık Bakanlığının kararlı bir politika izlemediğini düşünüyor. Yüzde 16.1’i bu tespite kısmen katılıyor
• 2002’de 298 ana çocuk sağlığı ve aile planlaması birimi (AÇSAP) bulunurken bu sayı 2020’de 166’ya 2021’de 96’ya düştü. AÇSAP’lar 2017’de çocuk ergen kadın üreme sağlığı birimine (ÇEKÜS) dönüştürüldü
• 2002’de yaklaşık 3 milyon olan doğum kontrolü başvurusu sayısı 2021’de 123 bine düştü
• Hacettepe Üniversitesinin 2018 tarihli “Türkiye nüfus ve sağlık” araştırmasına göre katılımcıların yüzde 60’ı doğum kontrol araçlarına ve aile planlaması hizmetlerine erişebilmek istiyor
DİĞER İLLERDE DE DURUM FARKLI DEĞİL
• Aydın Aile Hekimleri Derneği kentte doğum kontrol kiti tedarikinde 3 yıldır sorun yaşandığını açıkladı.
• Diyarbakır’da dört yıl önce bakanlık tarafından düzensiz şekilde sağlanan doğum kontrol kitleri son 3 yıldır hiç gönderilmiyor.
• İstanbul’daki ASM’lerde görev yapan sağlıkçılar Sağlık Bakanlığının uzun yıllardır doğum kontrol kitlerini ASM’lere göndermediğini ifade etti. Temin tarihi sorulduğunda ise belirsiz yanıtlar aldıklarını anlattı.
• İzmir’de pandeminin başından itibaren kitlerin tedariki düzensiz şekilde yapılmaya başlandı. Geçtiğimiz yıl itibarıyla gönderilen kit sayısı kentteki ihtiyacı karşılamaktan çok uzak.
• Hatay’daki ASM’lerin büyük bölümünde aile planlaması hizmeti verilmiyor. Kısıtlı sayıdaki ASM’de bulunan doğum kontrolü kitleri ise çok yetersiz.
• Kilis ve Maraş’ta 3 yıldır ASM’lere doğum kontrol hapı ya da kiti gönderilmiyor. Yetkililere tedarik süresi sorulduğunda “belirsiz” yanıtı alınıyor.
Fotoğraf: Canva
İlgili haberler
Doğum kontrol haplarına gelen zamlar cinsel sağlık...
Doğum kontrol hapları son zamla 200 liraya dayandı. Milyonlarca kadının gebelikten korunmak, sağlık...
TTB Kadın Hekimlik Kolu: Kamuda kürtaj hakkı sağla...
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kadın Hekimlik Kolu ile Ankara Tabip Odası Kadın Hekimlik ve Kadın Sağl...
Doğum kontrolü ve kadınlar
Erdoğan’ın ‘Aile Şurasında’ öfkeyle söz ettiği ‘doğum kontrolü’ nedir, kadınlar nasıl yöntemleri ned...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.