İzmit’in Tavşantepe Mahallesi’nde yaşayan Selver (46), kronik astım hastası, iki çocuğuyla birlikte yaşıyor. Selver, eşinin kendisine destek olmadığını, 17 yaşında dışarıdan liseyi okuyan oğlunun ve 7’nci sınıfa giden kızının masraflarını kendisinin üstlenmek zorunda kaldığını anlattı.
Bir çocuğunun evli, İstanbul’da yaşadığını söyleyen Selver, eşinden ayrı diğer iki çocuğuyla beraber İzmit’te yaşam mücadelesi veriyor. “Hayatım yoksullukla geçti. Soğuk evlerde oturmaktan ciğerlerim iflas etti, astım oldum” diyen Selver, pandemi sürecinin kendisi için daha da zor geçtiğini söyledi. Hastalığından dolayı Kovid-19’a yakalanmaktan korktuğunu ama ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmak zorunda olduğunu anlatan Selver, pandemiden önce gelinliklere boncuk-pul işleme işi yaptığını söyledi. Pandemi süresince düğünlerin yasaklandığını, çiftlerin düğünlerini ertelediğini hatırlatan Selver, işinin azaldığını ifade etti.
‘İNŞALLAH AŞI SIRAM GELMEDEN ÖLMEM!’
Bu süreçte merdiven temizliği yapmaya başlayan Selver, “Babamdan kalan az bir maaş, merdiven işinden aldığım ve oğlumun arada pazarcı akrabamıza yardım edip aldığı parayla yaşamaya çalışıyoruz. Hem ben çalışmak zorunda olduğum için hem de oğlum pazara çıktığı için her an koronavirüse yakalanma ihtimalimiz var. Ben bu tedbir meselesini anlamış değilim. Karnını doyurmak zorunda olan insanlar dışarı çıkmadan nasıl durabilir, nasıl tedbir alabilir? Birileri ballı börekli sofralarda, saraylarda yaşarken benim gibi hasta insan canı ve çocuğunun karnını doyurma arasında kalıyor” dedi.
Koronavirüs aşısına değinen Selver, “İnşallah aşı sıram gelmeden ölmem! Vefat edenlerin sayılarını bile gizlediler, belki de hâlâ tam olarak doğru söylemiyorlar. Aşı vurulup vurulamayacağımızdan bile emin değilim. ‘Koronavirüs zengin fakir tanımadı’ diyorlar. Biz aşı olabilecek miyiz derken belki de bütün zenginler vuruldu çoktan. İnsanların hayatlarını oyuncak sanıyorlar...” ifadelerini kullandı.
KIZ ÇOCUĞU NEDEN SÜREKLİ ELBİSE ÇİZER?
Çocuklarının kendisinden başka kimsesinin olmadığını söyleyen Selver, “Benim kızım sürekli güzel elbiseli kız resimleri çiziyor. Geçen sordum kızım niye sürekli böyle resimler çiziyorsun diye. Giymeyi hayal ettiği elbiseleri çiziyormuş meğerse... Ben çocuğuma elbise bile alamıyorum. Bir tek yarım yamalak karınlarını doyuruyorum, ucuz diye şehriye çorbası pişiriyorum sabahları. Çocuklarımın benden başka kimsesi de yok. Öleyim desen ölemezsin... Benim gibi hayatından umutsuz insanlara ‘Yoksulluk sınavdır’ deyip kraliyet ailesi gibi hayat yaşıyorlar” dedi.
Görsel: Pixabay
İlgili haberler
TKDF: Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’na ocak ay...
TKDF Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’na ocak ayında 578 çağrı geldiğini açıkladı. Çağrılar en çok...
Ev işçisi Medine: Pandemi yoktan var etmeye çalışa...
İnternetten iş ararken, Ekmek ve Gül’ün telefonunu arayıp ‘Ev işi için aramıştım’ diyen Ankara Altın...
Salgında Kadın Olmak Araştırması: Şiddet, yoksullu...
Kadının İnsan Hakları – Yeni Çözümler Derneği Salgında Kadın Olmak Araştırması’na göre; salgında kad...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.