CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, üniversite öğrencisi Enes Kara’nın yaşamına son vermesiyle gündeme gelen tarikat ve cemaat yurtlarının denetlenmesi amacıyla TBMM’ye araştırma önergesi verdi. Bankoğlu, “Yurtlar o kadar denetimsiz ki şu an Türkiye’de cemaat ve tarikatlarla bağlantılı kaç yurt olduğu ve bu yurtların hangi cemaatlere bağlantılı olduğu dahi bilinmiyor” dedi.
Son yıllarda bu yurtlarda yaşanan olayların buz dağının görünen kısmı olduğunu kaydeden Bankoğlu, “Bunlara karşı hükümetin tek yaptığı haberlere yayın yasağı getirmekten ibaret. Kaçarak veya yok sayarak sorunları çözemezsiniz,” diyerek hükümeti eleştirdi.
‘YAŞANANLARDAN DERS ALINMIYOR’
Bankoğlu şöyle devam etti: “Bu olayları kamu vicdanının kabul etmesi mümkün değil. Bu yurtlarda çeşitli baskıların olduğu bilenen bir gerçek. Ancak, buna rağmen, iktidar şu veya bu sebeple hâlâ gerekli denetimleri yapmıyor. Şu an Türkiye’de cemaat ve tarikatlarla bağlantılı kaç yurdun olduğu, bu yurtların hangi cemaatlerle bağlantılı olduğu dahi bilinmiyor. Milli Eğitim Bakanlığının Örgün Eğitim Raporu’na göre 2006’da 1700 civarında olan vakıf ve derneklere ait yurt sayısı 2021’de 3300’lerde. Hangi derneklere, hangi vakıflara ait bu yurtlar, kamuya açıklanması lazım. Bu sayılara, kaçak yurtlar ve öğrenci evi dedikleri cemaat evleri dahil değil. Vakıf ve derneklere ait yurt sayısı katlanarak artarken, bu yurtları denetleyecek müfettiş sayısı yıllar içerisinde neredeyse aynı kalmış
Geçtiğimiz yıllarda cemaat bağlantılı yurtlarda ihmaller sonucu yaşanan yangın ve cinsel istismar gibi olaylar yaşandı. Bu olaylardaki yurtlar, denetlenmesi gerekirken denetlenmedi. Sanıklarının birçoğu tutuksuz yargılandı. Denetim zafiyetinin hesabı hiçbir siyasiden veya bürokrattan sorulmadı.
‘İKTİDARIN KULAĞI MADUR ÇIĞLIKLARINA SAĞIR’
Karaman’da, Denizli’de, İzmir’de, Kahramanmaraş’ta. Hangi birini sayayım. Yine cemaat yurtları, büyük bir kısmı kaçak yurtlar üstelik. Yine cinsel istismar, yine denetim zafiyeti. Acılı aileler, devlet yurdu olmadığından bu yurtlara mecbur kalıyoruz, diyor. Ama iktidarın kulakları, mağdur çığlıklarına sağır. Bu olayları araştırmak, önlemek yerine; bu yurtları işleten vakıfları korumak için, ‘Bir kereden bir şey olmaz,’ diyen bakanlar duyduk. Denetleme sorumluluğunu yerine getirmeyen Milli Eğitim Müdürleri, Milli Eğitim Müşavirliği’ne atandı. Onların bir kerelerinden, kaç bin çocuğun, gencin, ailenin canı yandı. Yaşananların hepsi münferit olay olabilir mi?
Bu yurtları açan vakıfların, cemaatlerin; yurtların kaçak açılmasına göz yuman bakanlıkların, müfettişlerin, iktidarın; hiç mi suçu yok,” diyerek yaşanan olayların hükümetin ihmallerinden kaynaklandığını belirtti.
‘İKTİDAR GENÇLERİ CEMAAT YURTLARINA MECBUR BIRAKIYOR’
Barınamıyoruz, diyen öğrenciler terörist ilan edildi. Devlet yurdunda yer yok, kiralar çok yüksek, özel yurtlaraysa imkanları yetmiyor. Aralık 2021’de Antalya Kepez’de kaldığı cemaat yurdundaki aşçı tarafından bir üniversite öğrencisi başı kesilerek öldürüldü. Zanlının savunması hanginizin kanını dondurmadı? Bu adamın bir öğrenci yurdunda işi ne? Hiç mi denetlemediniz? Hiç mi kuralı, kaidesi yok bu işlerin? İşlerine gelmeyince körler, sağırlar; birbirlerini ağırlıyorlar. Bu yurt kaçak çıktı. İki günde tabelalarını sakladılar, hükümet yine haberlere erişim engeli koydu. Bir tane Allah’ın kulu hükümet kanadından, çıkıp da ‘Biz bu yurdu denetlememekle hata ettik’ demedi. Şehrin ortasında kaçak yurt açılacak, içinde sabıkası, geçmişi ne olduğu bilinmeyen insanlar çalışacak, gencecik bir insan katledilecek, siz de bu ülkeyi yönetiyoruz diye ortalıkta gezeceksiniz. Böyle bir aymazlık, böyle bir sorumsuzluk olamaz. Biz, sorunun kafasını kuma gömen, sanki gençleri buralara mecbur etmek ister gibi devlet yurtlarını yeterli seviyeye getirmeyen, türlü türlü cemaatlere ülke geleceğini teslim eden iktidar olduğunun çok farkındayız.
‘BU BİLİNÇLİ BİR TERCİHTİR’
Derinleşmiş, kökleşmiş sorunlara sığ çözümlerle, lafta kalan vaatlerle veya kaçarak çözüm bulamayız. Bu yurtlar neden denetlenmiyor, başka hesaplar mı var? Denetlenmeyen cemaat ve tarikat yapılaşmalarının ülkenin güvenliğini ve refahını ne derece tehdit edebileceği Cumhuriyet tarihinden öğrenilmediyse yakın tarihinden öğrenilmelidir. Dünün hatalarını tekrar ederek yeni bir gelecek inşa edemeyiz. Cemaat ve tarikat yurdu ya da evi denilen bu yerler araştırılsın, sorunlar tespit edilsin, önlemler değerlendirilsin. Kimse şunu unutmasın; aynı hatayı iki kez yapamazsınız. İkinci kez yaptığınız hata değil tercihtir.”
Fotoğraf: Evrensel (Temsili)
İlgili haberler
‘Gül gibi yuvalanan’ tarikatlar, cemaatler
Tarikat ve cemaatlerin at koşturduğu bir toplumsal ekonomik düzen, kadınlar ve kız çocukları… Sevda...
Tarikat, cemaat, AKP ve geleceğimiz
Çocuklarla evlenmenin meşrulaştırılması, taciz ve tecavüzün suç listesinden çıkarılması, kadınların...
Antep’te cemaat yurdunda cinsel istismara tepki: D...
Antep’te Hasan Hoca İlim Yayma Vakfı adlı dini cemaatın yurdunda 9 yaşındaki çocuğa istismarın ardın...
Cemaatlerdeki kadınlar sorguluyor
Rukiye ve Nazlı Kağıthane’de İsmail Ağa Cemaati’nin sohbetlerine katılan kadınlardan... Öncesinde bi...
Tarikat kıskacı genç kadınlara hayatı zehrediyor
Tarikat yurtlarında kalan ya da aileleri tarikat ile ilişkili olan genç kadınlar yaşadıkları baskıla...
Tarikatların eline bırakılan eğitimde cinsiyetçili...
Eğitim Sen’in hazırladığı Eğitimde Cinsiyetçilik Raporu’na göre; 2017 yılında kız öğrencilerin yüzde...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.