‘Beslenme saatinde çocuğumu bakıp özenmesin diye eve götürüyorum’
Gültepe Mahallesi’nde yaşayan velilerin yeni dönemi hangi ekonomik zorluklarla karşıladıklarını konuşmak adına 23 Nisan İlkokulu önünde, çocuklarının çıkış saatini beklerlerken buluştuk.

Kırtasiye malzemelerine ciddi artış olmasının yanı sıra okul formaları ve ayakkabılarında da fiyatlar oldukça fahiş. Kimi veliler zor da olsa bir şekilde yeni forma, ayakkabı alabilmişken kimi komşularının verdikleriyle idare etti. Beslenme çantaları süt, meyve, kuruyemiş gibi besleyici gıdalar yerine patates kızartması, bulgur pilavı, makarna gibi besin değeri düşük gıdalar ile dolduruldu. Okulda temiz içme suyuna dahi ulaşamayan öğrenciler için Milli Eğitim Bakanlığından ise yeni eğitim öğretim yılında da bir adım yok.

Gültepe Mahallesi’nde yaşayan velilerin yeni dönemi hangi ekonomik zorluklarla karşıladıklarını konuşmak adına 23 Nisan İlkokulu önünde, çocuklarının çıkış saatini beklerlerken buluştuk. Genellikle eşlerinden çekindikleri için röportaj vermek istemeyen kadınlar ile karşılaştık.

OKUL İSTEKLERİ SÜRÜYOR, MASRAFLAR 6 BİN LİRAYA ULAŞTI

Oğlu bu sene birinci sınıfa başlayan ve iki çocuğu olan Suna market market dolaşarak malzemelerin en uygunundan bularak oğlunun tüm ihtiyaçlarını karşılamış birkaç eksikle: “Beslenme çantası da her ailenin evden koyabileceği şeyler olarak belirlendi. Poğaça, simit, patates kızartması, meyve suyu gibi. Meyvelerden de ucuz olanlar seçildi, elma gibi. Her şey çok pahalı oldu artık. Süt nadiren koyuyorum beslenme çantasına.  Yakın olanlar evine götürüp çocukların karnını doyuruyor bir şekilde. Benim evim uzakta olduğu için beslenme hazırlıyorum. Okul forması 3 parça aldık ve 2 bin TL verdik. Şu an okul istekleri devam ediyor” diye anlatıyor. Şimdiden yaptıkları harcama 6 bin lirayı bulmuş.
Gülşen’in ise iki çocuğu var. Eşi çalışıyor, kendisi ev kadını. Çocuklarından birisi ikinci sınıfa gidiyor, biri de ana sınıfına. Sadece birinin kırtasiye masrafı 4 bin 400 lira tutmuş: “Geçinmek çok zor, 2 kişinin çalışması gerekir. Anaokuluna başlayan kızımı başka bir okulda 2 bin 700 TL’ye kaydettik. Ama şimdi her ay 900 TL vereceğiz. O okul hem özel hem devlet okulu sayılıyor. Zorlanıyoruz ama ne yapalım.”  
Aylin’in ise birinci sınıfa giden bir kızı var. Eşi de kendisi de çalıştığı için kırtasiye masraflarını karşılayabildiklerini söylüyor. Beslenme saatinde ise çocuğunu eve götürdüğünü anlatıyor: “Evde yedirip tekrar okula getiriyorum. Biz iki kişi çalıştığımız için zorlanmadık ama tek maaş ile bunları yapmaya çalışan velilerin gerçekten zorlandığını görüyorum.”

‘ÇOCUĞUN KARNI ÇOK DOYMAZ AMA NE YAPALIM?’

Gülşah okula torununu almaya gelmiş. Eşini yıllar önce trafik kazasında kaybettiği için Mardin’den Eskişehir’e çocuklarının yanına gelmiş. “Bugün oğlumun çocuğunu almaya geldim. Oğlum sabıkalı olduğundan dolayı kimse iş vermiyor, her yerde iş arıyor. Çocukların masrafı var, ev masrafı var. Bir de kirada kalıyorlar. Gelinim çocuğa beslenme çantası hazırlıyor. Artık o gün evde ne varsa bir şekilde bir şeyler koyuyoruz. Çocuğun karnı çok doymaz ama ne yapalım? Elbiseler de pahalı olduğundan alamadık. Önceki senelerde bu okula gelenler bize verdi elbiseyi. Pantolon 500 TL, tişört 500 TL çok pahalı nasıl alacağız ki yani?” diye soruyor.

‘ÜNİFORMANIN YAZLIĞI BİN LİRA, KIŞIN İÇLİK VE KAZAKLA İDARE EDECEĞİZ’

Havva’nın üç çocuğu var. Ev kadını. Eşi de bir kargo şirketinde şoför olarak çalışıyor. “Çocuklarımdan bir tanesi üniversiteyi kazanamadığı için işe girdi. Kızım ise lise sonda ve üçüncü çocuğum da ilkokul 1. sınıfa başladı. Etrafımızdaki marketlere bakarak en ucuz yer neresi ise oradan aldım malzemeleri. En kalitelisine bakamıyoruz ne yazık ki. Ben de isterdim çocuğuma en kalitelisini almayı” diyen Havva, okul kıyafetlerini bir şekilde zar zor aldıklarını ekliyor: “Okulu bitirenlerin elbisesini alabilirdik ama benim çocuğum ilkokul 1 olunca sıfır almak zorunda kaldık. Sadece bir pantolon ve bir tişört bin lira ve bunlar sadece yazlık. Kışlıkları da alsaydık 2 bin TL’den fazla tutardı. Kışın onun yerine kazak ve içlik giydireceğim o şekilde idare edeceğim. Beslenme çantası hazırlamıyorum. Ben çocuğumu eve götürüyorum bakıp da özenmesin diye. Hem ev de yakın. Yani biz de okuduk ama eskiden böyle bir şey yoktu. Ama şu an çok değişik.  Devlet okulu olduğu için normalde ücretsiz olmalı, mesela ben çocuğumu geçen sene bu anaokuluna gönderecektim ama 2 bin TL istediler biz veremedik. Birçok veli de veremedi” diyor.

KAYNAK VAR AMA SERMAYEYE
Veliler beslenme çantalarının nasıl dolmadığını, eğitimin tüm masraflarının kendi sırtlarına yıkıldıklarını anlatıyor. Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneğinin geçen yıl Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) açtığı davada Ankara 3. İdare Mahkemesi, “Devletin okullarda eğitim alan tüm çocuklara ücretsiz yemek sağlama gibi bir pozitif yükümlülüğü bulunmadığına” karar vermişti. Ancak mahkemenin iktidar ve sermaye adına karar verdiği açık. Emekçiler gelir vergisi ile daha ücretini görmeden yüzde 15 ila yüzde 35 oranında vergisini öderken Ford Otosan’dan binde 4,  Arçelik yüzde 1,6, Otokar yüzde 2,7, Tüpraş yüzde 12,2 vergi alan iktidar; velilerin 1 öğün ücretsiz sağlıklı yemek talebinde “kaynak kısıtlı” söylemine sığınıyor.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Ücretsiz yemek yok, pahalı simit var!

Artan çocuk yoksulluğuna karşın MEB, 1 öğün ücretsiz yemek vermek bir yana okul kantinlerinde piyasa...

MEB’in öğüdü İzmir köfte, gerçekler ekmek arası pe...

Bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek talebi güncelliğini korurken MEB'in sitesindeki "sağlıklı beslenme...

Okullarda 1 öğün ücretsiz sağlıklı yemek talep etm...

Kaynaklar çocuklara harcansın, okullarda 1 öğün ücretsiz sağlıklı yemek talep etmeye devam!