Bağcılar’da seçim: CHP’li kadınlar neden ‘stratejik oy’ kullanacak?
Bağcılar’da seçim sohbeti için bir araya geldiğimiz kadınların hepsi ‘stratejik oy’ kullanacak. Neden mi? Kadınlar anlatıyor...

İstanbul Avrupa yakasının en yüksek nüfus yoğunluğuna sahip ve en muhafazakar ilçelerinden biri olan Bağcılar’da seçim sohbeti için kadınlarla bir araya geliyoruz. Sevim’in evinde kadınların gelmesini beklerken birkaç kadının gelemeyeceği haberi geliyor. Kadınların çekindiklerini söylüyor Sevim ve Arife. Seçimlere dair konuşmaktan, görüş bildirmekten kaçınıyor kadınlar. Kimler gelir kimler gelmez diye konuşurken gelen kadınlar bir bir kapıyı çalmaya başlıyor.

Bir araya geldiğimiz kadınlar akraba. Malatyalı, Alevi aileler. Uzun yıllardır İstanbul’da yaşıyorlar ancak memleketleriyle de hiç bağları kesilmemiş. Hepsi ev kadını, Sevim ve Hatice sağlık, güzellik, ev bakımı ve ev teknolojileri gibi ürün çeşitliliği sağlayan bir doğrudan satış şirketinin ürünlerini satıyor. Kendi ihtiyaçlarını karşılıyorlar kazandıklarıyla. Hatice girer girmez: "Çok sıcak, askılı bluz giymiştim ama değiştirdim. Bağcılar'da ne olur ne olmaz!" diyor.

Ayşe 20 yıl çalışmış, sigorta girişi var, ama sigortasının yok sayılır derecede olduğunu söylüyor. “Tekrar çalışmak istemez misin” soruma “İki çocuk varken nereye çalışayım, çalışmaya gücüm de yok” karşılığını veriyor.

GERÇEKTEN AMERİKAN KARŞITI OLSALAR YA!
Sevim’in kardeşinin eşi Aysel İngiltere’de doğup büyümüş. Evliliği nedeniyle Türkiye’ye gelmiş. Türkiye’de kadınların durumuna ilişkin “Kadınların bir hizmetçiden farkı yok” değerlendirmesini yapıyor. Türkiye ile İngiltere arasında kadın hakları açısından karşılaştırma yapan Aysel, “İngiltere’de kadın ve erkek eşit. Hatta kadın daha çok hakka sahip. Tabii kadınlar da çok mücadele verdi hakları açısından. Mesela İngiltere’de sağlık hizmetleri ücretsiz. Türkiye’de hiçbir sistem düzenli değil. En çok kadınlar mağdur oluyor bu durumlardan” diyor.

Doların yükselişini, ekonomik çalkantının bütçelerini nasıl etkilediğini konuşuyoruz. “Doların yükselişi bizi etkilemiyor” diyenlere tepki gösteriyor Aysel: “Nasıl etkilemez bizi, ülkeye giren her şey dolarla geliyor, aldığımız elbise, çamaşır, çorap dolarla. Ne demek yükselirse yükselsin...” Perihan ise “Dış güçler, Amerika’nın işi” gibi söylemleri samimi bulmuyor: “Keşke gerçekten Amerikan karşıtı olsalar. Ama her şey gösteriş” diyor.

TAYYİP ALEVİLERİ TANIYOR SANDILAR AMA...
Söz Erdoğan’a ve AKP’ye geliyor. Erdoğan’ın çok iyi bir siyasetçi olduğu değerlendirmesi yapan Perihan devam ediyor: “Herkesi kandırmasını çok güzel biliyor. Alevi’yi de, Sünni’yi de, papazı da, Kürt’ü, Türk’ü, Çerkes’i de çok iyi kandırıyor. Asıl siyaseti Tayyip yapıyor. Türkiye’de kimse onun kadar siyaset yapmayı bilmiyor. Aziz Nesin’in Zübük kitabındaki anlatılanı bugün Tayyip aynen uyguluyor. Bilir kişi farkında ama sesini çıkarmıyor; bilmez kişi de doğruymuş gibi hareket edip oy vermeye devam ediyor. Tayyip cemevlerini kurdurdu, Aleviler de ‘Ay yaşasın, Tayyip bizi tanıdı’ dedi. Hayır Tayyip seni tanımıyor. Tayyip senin yerini belirlemek, kitlenin ne kadar olduğunu bilmek için cemevlerini kurduruyor.”

- Alım gücünüz, bütçeniz nasıl?

Hatice: Düşük tabii, pazarda ucuz tezgah arıyoruz. Yarım kilo alıyoruz. İdareli artık.

Perihan: Bu mevsimde patatesin kilosu 3, 3 buçuk lira olur mu? Ki patates ne kadar tüketilen bir besin.

Ayşe: Şimdi 100 lira ile gidiyorum markete, sallaya sallaya geliyorum poşeti. ‘Ne alabilmişim 100 liraya’ diyorum. Türkiye hiç bu kadar fakirleşmemişti. Her şeyi sattılar. PTT satıldı, şeker fabrikaları satıldı... Bunlar hiçbir şey bırakmadılar.

ESKİDEN TARTIŞABİLİYORDUK, ŞİMDİ TARTIŞAMIYORUZ DA
- Çevrenizdeki kadınlarla seçimlere dair neler konuşuyorsunuz? Nasıl tartışmalar yapıyorsunuz?

Ayşe: Eskiden oturup tartışabilirdik, ama artık tartışamıyoruz. AKP kutuplaştırdı, insanları birbirine düşürdü, böldü.

Hatice: Özellikle Tayyipçilerle tartışamıyoruz. İnsanlar fişlenmekten korkuyor.

Ayşe: Eskiden birbirimizin içindeydik. Şimdi oturduğum binadakiler oruç tutup tutmadığımı bile bilmez. Spor salonunda Malatya Darendeli bir kadın vardı, samimiydik. CHP’li olduğumu duyunca benden uzaklaştı direkt.

Oyunuzu kime vereceksiniz peki sizler?

Ayşe: Cumhurbaşkanlığında İnce’ye, milletvekili seçimlerinde HDP’ye. HDP’nin barajı aşmaması Tayyip’in işine gelir.

Perihan: Ben ikisinde de HDP’ye vereceğim.

Hatice: Ben CHP’ye vereceğim ikisini de. HDP’liler ‘Sayın Öcalan’ dedikleri zaman bana çok rahatsız edici geliyor. Ben atadan dededen beri CHP’ye veriyorum. Akrabalarım arasında HDP’ye de verenler var ama HDP bana Kürt kesiminin lideri gibi geliyor.

Sevim: Ben CHP üyesiyim, daha önceki seçimlerde CHP’ye çalıştım, ama bu seçimlerde HDP’ye ve Demirtaş’a vereceğim.

Seçimler ikinci tura kalırsa ne olur sizce?

Hatice: Ben ikinci tura kalacağını düşünüyorum. Ve ikinci turda Muharrem İnce cumhurbaşkanı olursa birçok gereksiz harcamaya son verecektir. Saray’ı bilim yuvası yapacağını söyledi örneğin. ‘Uçağı satacağım’ dedi. Gereksiz resmi araçları kaldıracaklar. Tarımı yeniden canlandıracak. Aldığımız tohum bile ithal yani şu an.

Perihan: Türkiye’de tohum olarak üretilen tek şey çocuk (Kahkahalar). Yakında onu da dışarıdan getirecekler. Yurt dışından çocuk da gelirse şaşırmayın.

İlgili haberler
AKP, kadınlara başörtüsü dışında bir şey söyleyemi...

Akademisyen, Antropolog Ayşe Çavdar: Erdoğan kendisini kadınlara kader gibi sunarak ve AKP’yi de yok...

Yoksul AKP’li kadının hayatında adalet de kalkınma...

‘Ülkede her şey güzel, açım diyen yalan söylüyor' diyen kadına yine kadınlar cevap veriyor. Sahi bu...

AKP’ye oy verenler neden karar değiştirdi?

Daha önce AKP’ye oy veren ancak yaşadığı deneyimlerle bu karardan vazgeçen kadınlar anlatıyor.

‘AKP için oy topluyordum, artık ne oy veririm ne d...

KHK ile ihraç edilmiş bir kadın anlatıyor: ‘Ben hep AKP’ye oy verdim. Oy vermeyi bırak, kapı kapı ge...

Herkes biliyor geminin su aldığını...

İkitelli, Terazidere ve Gazi’de seçim dolayısıyla işçi havzalarının ve işçi mahallerlerinin yolunu t...

Çorlu’da kadınlar sandığa geçim derdiyle gidecek

Çorlu’da bir araya geldiğimiz kadınların en büyük derdi geçim. Geçim ve gelecek kaygısıyla seçimi ka...