Oğuzlar, Sincan ile Etimesgut arasına sıkışmış, işçi ailelerinin yaşadığı bir mahalle. Geçtiğimiz yerel seçimlerde mahallemizde kadın muhtar adayını destekleme çalışmaları ile bir araya gelmeye başlayan kadınlar, kendilerinin ve ülkenin sorunlarını konuşur oldular. Konuştukça yaşadıklarından sonuçlar çıkarıp değişmeye başladılar. 8 Mart öncesinde daha sık bir araya gelmeye başladığımız kadınlarla sohbetlerimiz, kimi zaman evlerde, kimi zaman parklarda, kadın lokallerinde kesintisiz devam etti.
Mahallemizde geçmişte AKP’ye oy veren ancak bugün siyasi tercihi değişen pek çok kadın var. Yaptığımız sohbetlerle değişimin nedenlerini anlamaya çalıştık.

HAYATIMIZ AÇLIK SINIRINDA

Metal işçisi Pınar, Termikel’de çalışırken ücretini alamadığı için işten ayrılmış, bir aydır işsiz. Pınar’ın eşi güvenlikçi, iki çocuğu var ve evi kira. Bugüne kadar hep AKP’ye oy vermiş. Şimdi ise “İşsizlik sorun, iş bulsan ücretini alamıyorsun. Sadece benim değil, ailemin geleceği patronun iki dudağı arasında. Hakkını arayamıyorsun, mahkemelerde sürün. Devlet işçiyi değil patronları gözetiyor, bizim değerimiz yok. Her gün her şeye zam. Diyorlar ya ‘açlık sınırındayız’, işte hayatımız öyle. AKP hayatımızı kararttı. Benim oyum AKP’nin yaptıklarının tam tersini yapacaklara” diyor.

‘KADIN BAKANLARI BİLE KADINLARIN YANINDA DEĞİL’

Geçmişte AKP’nin en sıkı savunucularından olan Birgül de bugün kararsız. AKP’nin kadın politikalarını eleştiriyor: “Ben bile AKP’ye oy vermeyeceğim diyorsam, düşün artık. Çevremdeki kadınlarla AK Parti için çok çalıştık. Son yıllarda anladım ki; kadın haklarını savunmuyorlar. Kadın Bakanlığı bir tuhaf. Tecavüze uğrayanın yanında değil, eşinden ayrılan kadının yanında değil, işçi emekçi kadınlar zaten hiç ortada yok. Çocuk istismarına ‘bir kereden bir şey olmaz’ diyor. Kadın Bakanları bile kadının yanında durmadı. Ben nasıl uyandım? Köpek tecavüzü konusunda bir sohbette dediler ki; ‘Köpekle birlikte olmak, belsoğukluğuna iyi geliyor.’ Kanım çekildi. O gün benim için bu iş bitti! CHP’ye de güvenmiyorum. Şimdilik kararsızım. Kim kadın haklarını, hayvan haklarını savunuyorsa oyum ona.”

DAHA DA FAKİRLEŞTİK

Selma da AKP’den kopan, ama kimseye de güvenmeyenlerden: “Hiç birini kırmayacağım, hepsine basacağım mührü. Hepsi aynı. İşçiyi, emekliyi düşünen yok. Kadın hakları yok. Hayat pahalı. Torunum evlendi, küçük altın aldım, 330 lira. Akraba eş dost düğünlerine gidemez olduk, parasızlıktan. Ramazan ayında bu yapılır mı? Her şeye zam.”
Hatice AKP’lilerin sohbet toplantılarına katılanlardan. Üniversite mezunu kızı ve ortaokula giden bir oğlu var. “Her gün bir öncekini aratıyor. Suya, gaza, tuza zam. Kızım her yere başvurdu, şimdi evde oturuyor, işsiz. Bugüne kadar AKP’ye oy verdik, onlar zengin oldu biz fakirleştik. Çocuklarıma kim güzel bir gelecek verirse oyum ona. HDP’ye oy vereceğimi hiç düşünmezdim, ama AKP gitsin diye vereceğim.”
Fatma kime oy vereceğini söylemiyor. Çevresinde yaşananları biraz çekinerek, üstü kapalı şöyle ifade ediyor: “Bir sürü insan işinden oldu, mağdur oldu. Komşularım, köylülerim var böyle mağdur olan. Çok zor günler yaşadılar. Bunlar şimdi AKP’ye oy verir mi? Çoğu ‘AKP kazanmasın’ diye HDP’ye oy vermeyi düşünüyor. HDP barajı aşarsa AKP 60 milletvekili az çıkaracakmış. Ben de artık AKP’ye oy vermeyeceğim, ondan önceki günlerimizi arıyoruz. OHAL kaldırılsın, ekonomi düzelsin istiyorum.”

PATRON NE DERSE ONU YAPAN, İŞÇİYE NE VAAT EDEBİLİR?

Ankara’nın tanınmış restoran zincirlerinden birinin mutfağında çalışan Sevda, Ramazan nedeniyle izin ve tatillerin kaldırıldığından yakınıyor: “Geç saatlere kadar çalışıyoruz. Fakat geçen yıllara göre işler oldukça düşük. Sendikamız yok. Günde 12 saat çalışıyoruz. AKP kaç yıldır iktidarda işçiden yana bir icraatı olmadığı gibi patronlar ne derse onu yaptı. Soma’da işçiler öldü, ailelerine dayak attılar. Ben inançlı bir kadınım. Çevre mutaasıp olduğu için eşarp bağlıyorum. Dini siyasete alet etti AKP. Ben işçiden, kadından yana olanlara oy vereceğim. AKP’de hayat pahalılığı, savaş, OHAL, işsizlikten başka ne gördük?”
Ayşe bir markette çalışıyor. Gelen müşterilerin etiketlerin her gün değişmesinden şikayetçi olduğunu söylüyor: “Ramazan nedeniyle fiyatların yükseldiğini düşünüyordum. Ama öyle değil. Bu pahalılık devam edecek, dolar artıyor. Müşteriler ekmek alırken bile para hesabı yapıyor. Et reyonu durdu. Bizim mahalle ağırlıklı AKP’ydi. Şimdi kime sorsam, ‘AKP’ye oy vermeyeceğim’ diyor. Bu çocuk yaşta evliliğe AKP çanak tutuğu için ve bir de pahalılığı engelleyemediği için AKP’ye oy yok.” Kime oy vereceği konusunda ise karar vermemiş, “Mecliste işçiden yana parti yok. Kararsızız” diyor.