Ankara’da kadınlar kazanımlarına yönelik saldırıları konuştu
Ankara Kadın Platformunun çağrısıyla gerçekleşen forumda kadınlar kazanılmış haklarına yönelik saldırıları ve bu saldırılara karşı mücadele yöntemlerini konuştu.

Ankara Kadın Platformunun çağrısıyla kadınlar 8 Mart’a giderken tartışmalara neden olan çocuk istismarına af tasarısını, 6284 sayılı Yasa’nın değiştirilmesine yönelik girişimleri, nafaka tartışmalarını, diğer yasal kazanımlarına yönelik saldırıları ve tüm bu saldırılara karşı neler yapacaklarını konuştu. Tüm Bel-Sen Genel Merkezinde gerçekleşen foruma CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer ve HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm de katıldı.

‘MAĞDURİYET ÜZERİNDEN MEŞRULAŞTIRMA VAR’

Taşcıer, hem nafaka hem de çocuk istismarcılarına af tasarısının henüz Meclis gündemine gelmediğini, ama AKP’nin bu tasarıları gündeme getirme niyeti olduğunu belirtti. İstismarcılara yönelik affın daha önce de 3 kez geldiğini ve kadın mücadelesi ile geri çekildiğini hatırlatan Taşcıer, “Tehlike geçmiş değil, kadın ve çocuklara bakış açılarını biliyoruz. Argümanlarında ‘Severek evlenmişler, çocuklar mağdur’ diyerek bir meşrulaştırma var. ‘10 kişi mağdur’ diye bunu kabullenirsek bunun ciddi sonuçları olur. Zaten çocuklarımızı hukuken bile koruyamıyoruz” dedi.

ÖNÜMÜZE GELMEDEN TARTIŞMALARA CEVAP OLMALIYIZ

HDP Milletvekili Züleyha Gülüm de sadece af meselesi ya da nafaka tartışması değil bütünüyle kadın kazanımlarına yönelik bir saldırı olduğunu belirtti. AKP’nin taktik olarak olumsuz bir yasanın içine birkaç güzel şey sıkıştırarak gündemleştirdiğini belirten Gülüm, “Algı operasyonunun en büyüğünü kendileri yapıyor. Yasa Meclise gelmeden onun propagandasını yapmaya, toplumu ikna etmeye çalışıyor. Komisyonlarda tartıştırmadan yasal düzenleme olarak getiriyor. Bu yüzden her an gözümüz açık omalı. Düzenleme önümüze gelmeden tartıştırmamız, tartışmalara cevap olmamız gerekiyor” dedi.

MAĞDUR DENİLEN GRUP 15 YAŞ ALTINA YÖNELİK İSTİSMAR VAKALARI

Gülüm şöyle devam etti: “Af isteyen aileler “Suçsuz yere yatıyor, kimseye tecavüz etmedi’ diyor, 24 yıl ceza almış ama kimseye tecavüz etmemiş. 15-18 yaş arasında cebir ve şiddet yoksa 2 yıldan 5 yıla kadar ceza var. Cezaevinde tutuklu dedikleri 15 yaş altı gruplardır, başka türlü o cezaları alma şansı yok. Cebir şiddet tartışması yapılıyor, 15 yaş altı çocuk için rıza tartışması mümkün mü? Rıza tartışması yapılamayacağına göre cebir şiddet aranamaz zaten”.

BOŞANMA KADINLARI YOKSULLAŞTIRIYOR

Avukat İlke Işık da nafakaya değinerek mağduriyetler üzerinden tamamen uydurma bir kurgu yapıldığını söyledi. Süresiz bir nafaka varmış gibi davranıldığını belirten Işık, nafakanın çokça kaldırılan bir şey olduğunu belirtti. Boşanma sebebiyle kadınların yoksulluğa düştüğünü ifade eden Işık, “Asıl nafakayı alamamak gibi bir problem var. Adam şiddet uyguluyorsa kadın ‘Şiddetten kurtulayım da almayım’ diyor, icra daireleri tahsil edilmeyen nafaka dosyalarıyla dolu” dedi.
Çocuk istismarcılarına af tasarısına ilişkin olarak da Işık, “Erken evlilik mağduru kadınlardan, erken evlilik üzerinden kurulan ailelerden bahsediliyor, bu erken evlilik değil. Çocuk istismara uğramış, tecavüze uğamış evlenmiş ya da evlendirilmiş. Kadın, ‘Kocam içeride 15 yıl yatacak’ diyor. Yatarı 15 yıl, adam tecavüzden hüküm giymiş, bu aslında çok ağır bir istismar vakası” dedi.

‘BİLDİKLERİMİZİ NASIL MÜCADELEYE DÖNÜŞTÜRECEĞİZ!’

Etkinliğin forum kısmında ise kadınlar söz alarak önerilerde bulundu.
Eğitim-Sen Ankara 3 No’lu Şube Sekreteri Songül Keşkek, farklı kesimlerden ve farklı örgütlerden kadınların bir araya gelebilmesinin önemine dikkat çekerek “Biz KESK ve Eğitim Sen olarak kendi üyelerimizle etkinlikler yapıyoruz ya da başka örgütler kendi üyeleriyle etkinlikler yapıyor ancak bunu bir arada yapmak çok daha etkili ve değerli” dedi.

Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan ise daha geniş kesimlerle kadın kazanımlarına yönelik saldırıların tartışılması gerektiğini vurguladı. Her örgütün bir şeyler yapmaya çalıştığını ama bunu birlikte yapma gücünün farklı olduğunu belirten Doğan, “Bildiklerimizle ne yapacağız, nasıl mücadeleye dönüştürebiliriz, bunlar en geniş kadın kesimleri tarafından bilinmeli” dedi. Doğan şöyle devam etti: “Seçim dönemindeyiz ve sorunları hem siyasilere hem halka anlatacağımız bir dönem. Örneğin Ankara’da kadınlar 2 sığınmaevine muhtaç bırakılmış, ‘Böyle olsun istemiyoruz’ demeliyiz. Hem çocuk istismarı hem nafaka tartışmasında yerel yönetimler ne yapacak, bütün bunları tartıştırmamız gerekiyor.”

Uçan Süpürge Vakfı üyesi Deniz Şengenç de Vakfın arşivlerini tararken 2011 yılında çocuk istismarına ilişkin lise öğrencileriyle yapılan bir toplantının görüntülerine rastladığını ve toplantıya katılan öğrencilerden birinin annesiyle arasında 13 yaş olduğunu, çarşıya çıktıklarında annesiyle aynı kıyafetleri beğendiklerine ve annesine ‘anne’ demekten utandığını anlattı. Başka bir öğrencinin “Namus nedir ki, aileler namuslarını çok düşünüyor olsa çocuklarını küçük yaşta evlendirmezlerdi” dediğini söyleyen Şengenç , birçok farklı örgütün 8 Mart için etkinlikler planladığını hatırlatarak, “Bu etkinlikleri takip etmeli ve kadınlar olarak bir arada olmalıyız” dedi.


HER ŞEY ÇOCUKLAR İÇİN ZORLAŞIYOR

Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneğinden Elif Sancı da çocuk istismarına değinerek “Eskiden istismar vakalarında Bakanlık hemen müdahil olurdu, şimdi bunu yapmak çok zor. Sadece kamuoyunda ses getiren davalara müdahil oluyorlar. Ya da ÇİM’e giden davalarda eskiden polisler sivil araçlarla gelirdi, şimdi çocuğu almaya polis aracıyla geliyorlar, ÇİM öyle bir yerde ki istismara uğrayan bir mağdurun oraya gitmesi çok zor, bu da ayrı bir mağduriyet” diye konuştu. Bakanlığın hukuksal danışmanlık da yapamadığını söyleyen Sancı, Dernek olarak gönüllü hukukçu aradıklarını ve çok zor avukat bulduklarını ifade etti.

8 MART’TA KADINLAR EYLEM ALANINI GÜÇLENDİRMELİ
Ankara Kadın Platformundan Yurdagül Çabat ise, “8 Mart’ta kadınların alanlarda olması ve sözünü söylemesi önemli. 8 Mart’ta eylem alanını güçlendirmeli, somut taleplerimizi dile getirmeliyiz” diye konuştu.
Yasemin Güven ise medyanın kadın sorunlarını görmezden geldiğine dikkat çekerek, “Gerekirse medyaya ulaşıp bu konuları tartışmalarını sağlamalıyız. Ayrıca, bu seneki 8 Mart’ta çocuk istismarını meşrulaştıran bu yasayı gündeme getirelim, paylaşımlar yapalım, görünür olmasını sağlayalım” diye konuştu. Eğitim- Sen üyesi Ümran Çelik de 8 Mart çalışmaları kapsamında çocuk istismarına ilişkin atölye önerisinde bulundu.


İlgili haberler
Nafaka nedir, ne değildir?

Nafaka gerçekten de adaletsiz bir uygulama mıdır? Kadınların elinden alınmak istenen nedir tam olara...

TCK 103 KADIN PLATFORMU: İstismarın affı olmaz, ka...

160’ı aşkın kadın ve LGBTİ+ örgütünün imzacısı olduğu ve TCK 103 Kadın Platformu olarak kamuoyuna su...

DOSYA| Yerel seçimlere doğru kadınlar

Kadınlar nasıl bir yerel yönetim istiyorlar, talepleri ne, kadın adaylar neler vadediyor? Yerel seçi...