Aladağ’da hâlâ okul yok, öğretmen yok, yol yok, adalet yok
Aladağ’da 11’i öğrenci 12 kişinin öldüğü yurt yangının üzerinden bir yıl geçti. Aileler çocukları için yol, okul ve adalet istiyor.

Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılara ait kız öğrenci yurdunda 12 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan yangının üzerinden bir yıl geçti ama değişen bir şey yok. Köylerde okullar ve çocuklar öğretmensiz, yollar kapalı. 4’üncü duruşması 11 Aralık’ta görülecek davada avukatlar ve aileler sanıklar için ağır ceza, çocuklarının eğitimi için okul, yol ve devlet yurdu istiyor.

‘KÖYDE HÂLÂ OKUL YOK, 3 ÇOCUĞUM OKUYAMIYOR’
Devlet yurdunun yıkıldığı ilçede çocuklar denetimsiz cemaat yurtlarına gönderilmek zorunda kalmıştı. Yangının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen ilçe köylerinde hâlâ öğretmen yok, dağ köylerine ulaşım hâlâ sağlanamıyor. Kızını katliamda kaybeden Darıçukuru köyünden Ahmet Yetim, köylerinde okul bulunduğunu ancak öğretmen olmadığını belirterek 2’si ilkokul 1’i ortaokul yaşındaki çocuklarının okula gidemediğini anlattı. Ortaokula giden çocuğunun Aladağ’a gitmek istemediğini dile getiren Yetim, üniversite kazanan bir çocuğunun da yaşadıklarının etkisi ile gitmek istemediğini söyledi. Yollarının da yapılmadığını ifade eden Yetim, “Bir servis vermişler. Yağmur var, yollar kapanıyor, o da bir var bir yok. Servis nereden gitsin? Yollar tehlikeli. Bir acı da orada mı yaşayalım” dedi. Valilikte tüm velilerin okul için imzası olduğunu dile getiren Yetim, “Geçen onca zamana rağmen henüz bir cevap gelmedi” dedi.

‘TAKSİRLE ÖLDÜRME TALEBİMİZ HALA KABUL EDİLMİYOR’
Aladağ davasında biri serbest 6 sanık olası kasıtla öldürmekten 2 ila 15 yıl hapis cezası ile yargılanıyor. Müşteki avukatlarından Ömer Çelik, ilk celseden sonra mahkeme heyetinin değiştiğini hatırlatarak dosyanın “İhmal nedeniyle ölüme sebebiyet vermekten” işlem gördüğünü belirterek 3 celsede iki mahkeme heyetinin de “olası kasıt” yönündeki taleplerini kabul etmediğini ifade etti. Ramazan Dede’nin 2’inci duruşmadan bir hafta sonra tahliye edildiğini ifade eden Çelik, “Daha çok derinlemesine tahkikat yapması gerekirken tahliye ailelerin kamu vicdanını derinden yaraladı” dedi.

‘AİLELER ÇOCUKLARINI KENDİ İMKANLARI İLE OKUTUYOR’
Köprücük ve Mengeç köylerinde geçen sene iki tane sözleşmeli öğretmen bulunduğunu, bu yıl onların da olmadığını ifade eden Çelik, “Başta yol problemi olmak üzere hiçbir sıkıntının aşılmadığını gözlemliyoruz. İnanın başladığımız noktadayız. İlkokul çağındaki çocuklar eğitim göremiyor. Öğretmensiz şekilde hayatlarına devam ediyorlar. Eğitim, ulaşım, barınma hizmeti ile ilgili adılmış bir adım yok. Önümüz kış. Köprücük köyünden yaklaşık 5 km aşağıda elektrik üreten baraj var ama 5 km yukarıdaki köy elektriksiz kalabiliyor” dedi. Ailelerin Aladağ’ın adını dahi duymak istemediğini ifade eden Çelik, “Çocukların bir kısmı lise çağına geldi. Adana ve Kozan’da kendi yakınlarının yanlarına yerleştiriliyorlar. İnanın eğitim hizmetleri açısından değişen bir şey yok” dedi.

‘EĞİTİMİN CEMAATLERE DEVREDİLMESİ BU YÜZYILA YAKIŞMIYOR’
Yurtta kız çocuklarına “Liseden sonra okuyup ne yapacaksınız” dendiğinin ve yurtta çocukların derslerine yönelik bir destek olmadığının dosyaya girdiğini ifade eden Çelik, Milli Eğitim Bakanlığının cemaat dernek ve vakıflar ile yaptığı protokollerle ilgili “Süleymancılar cemaatinin böyle bir yaklaşımı var. Devletin eğitime harcaması gereken kaynağı bu cemaatlere harcaması aileleri yaralıyor. Ailelerin tek güvencesi devlet” dedi. Çocukların okumak, ailelerin de çocuklarını okutmak için hevesli olduğunu dile getiren Çelik, “Ancak cemaat, tarikat gibi Anayasada karşılığı bulunmayan örgütler üzerinden olmamalı. Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren milli eğitim politikası ve buna ilişkin kanunlarımız var. Eğitimin tek elden, devlet eliyle yapılacağı, ilköğretimin parasız sağlanacağı Anayasal güvence olarak yer buluyor. Bu durumda ben bunu taşeron sisteme benzetiyorum. Beğendiği taşerona kaynak aktararak devletin kendi yürütmesi gereken hizmetleri cemaatlere aktarması bu yüzyıla yakışır bir şey değil” dedi.


‘BİZ YANDIK BAŞKA ANALAR YANMASIN’
Yurt yangının birinci yılında aileler de Milli Eğitim Bakanlığı önündeydi. Ölen çocuklarının isimlerini yazdıkları pankartlar taşıyan aileler, “Aladağ’a adalet gelmedikçe bu yangın sönmez” dedi.
Olayda yaşamını yitiren Semanur Aydoğdu’nun annesi Durdu Aydoğdu bugüne kadar olayla ilgili bir gelişme yaşanmadığını ifade ederek, “Biz adalet istiyoruz, adalet arıyoruz. Biz ağladık başka analar ağlamasın. Biz yandık başka evlatlar yanmasın. Adalet nerede? Devlet niye bizim çocuklarımızın hakkını aramıyor” dedi.



İlgili haberler
Yokluğun, yoksulluğun çocukları ölüme götürdüğü ye...

Tek seçenek olan cemaat yurtlarına bilmeden evlatlarını gönderen ana, babaların yüreği yandı Aladağ’...

Yurt yangınında suçlu itfaiye ve çocuklarmış!

Aladağ’da 12 kişinin yanarak hayatını kaybettiği yurt yangınında ilk duruşmada annenin ağzından dökü...

Yurt yangını davasında skandallar

Aladağ’da 11 çocuğun yanarak ölmesine neden olan yurt yangını davası görülüyor. 2. duruşma da skanda...