Adana’da 2013’te Zeynep Söğüt’ü öldürüp cesedini valiz içerisinde Pozantı ilçesinde dere yatağına atan sanıklar Ersin Yalçınkaya, Savaş Sanatman ve Nazlı Tuğulucan’ın tasarlayarak öldürme suçundan yargılandığı davanın ilk durulmasında Tuğlucan hakkında tahliye kararı verildi.

Adana’da 2013 yılında kaybolan Zeynep Söğüt dosyasını 2020’de yeniden açan savcılık Söğüt’ü öldürdüğü yönünde güçlü şüpheler bulunan Savaş Sanatman’ı ve onun ifadelerinden yola çıkarak Ersin Yalçınkaya ve Nazlı Tuğlucan’ı sorguladı. Soruşturmanın ardından 3 sanık hakkında tasarlayarak öldürme suçundan Adana 6’ıncı Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada bir sanık tahliye edildi. Aile tahliye kararına tepki gösterdi.

‘DOSYA 7 YIL SONRA YENİDEN AÇILMIŞTI’

Zeynep Söğüt’ün annesi Arbiye Ballı 2013 yılında kaybolan kızının öldürülmüş olabileceğini belirterek faili olabileceği gerekçesi ile birlikte yaşadığı, kızını fuhşa sürükleyen Savaş Sanatma’dan şikayetçi olmuş, o zaman yürütülen soruşturma sonuçsuz kalmıştı. 2020 yılında yeniden açılan dosya kapsamında kaybolduğu tarihte Söğüt’ün Savaş Sanatman ile telefon görüşmelerinin olduğu tespit edilince ifadesine başvuruldu. İlk sorgusunda 24 Aralık 2013 tarihinde evden ekmek almaya gittiğini döndüğünde evde Zeynep Söğüt’ü bulamadığını ifade eden Sanatman, daha önce alınan ifadesinde Sögüt’ün annesinin yanına gittiğini söylediğini dikkate alarak şüpheliyi çapraz sorguya aldı. Sanatman ifadesinde cesedini bulunmaması için valize koyarak Adana Pozantı’da dere yatağına attıklarını itiraf etti. Ancak Söğüt’ü öldürenin Ersin Yalçınkaya olduğunu ifade etti. O gün cesedi taşıyan araçta bulunan Nazlı Tuğlucan da Sanatman ile aynı ifadeyi verdi. Yalçınkaya ise Sanatman’ın kendisini telefon ile arayarak evde Zeynep’i öldürdüğü kendisine yardım etmesini istediğini, o tarihte kullandığı ticari taksi ile valiz içerisindeki cesedi taşıdığını, Nazlı Tuğlucan’ın da kendilerine yardım ettiğini ifade etti.

 ‘SANIKLARDAN BİRİ TAHLİYE EDİLDİ’

3 sanığın “tasarlayarak öldürme” suçundan yargılandığı Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada sanık Nazlı Tuğlucan, olay günü Savaş Sanatma, Ersin Yalçınkaya ile aynı aracın bagajında bulunan cesetten habersiz olarak bindiğini iddia etti. Polis ve savcının baskısı ile iddianamede yer alan ifadeleri verdiğini dile getiren Tuğlucan, “Olay günü ‘Çantada ne var?’ diye sorunca bana tepki gösterdiler. Benim cinayet ile alakam yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum” diyerek tahliye ve beraat talep etti. Mahkeme suç vasfı değişme ihtimali bulunduğu gerekçesi ile Tuğlucan’ın adli kontrol tedbiri ile tahliyesine, diğer sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

‘ADALETİN YERİNİ BULACAĞINA İNANIYORUZ’
Duruşma sonrası Zeynep Söğüt’ün ailesi ve avukatları Utku Uzun adliye önünde açıklama yaptı. 9 yıldır cesedin bulunamadığına dikkat çeken Av. Uzun, Söğüt’ün öldürüldüğüne dair güçlü işaretler olduğunu ifade etti. 2013 yılından bu yana savcılığın yaptığı tespitlerde Türkiye’deki tüm havalimanı ve otobüs firmaları, bankalar, tapu müdürlüklerinde bir işlemi olmadığını, yurt dışına çıkışının tespit edilmediğini ifade eden Uzun, sanıkların soruşturma aşamasında nereye gömdüklerine kadar olayı detaylı anlatıp suçlarını kabul ettiğini belirterek “Yargılama devam ettiği için ‘şu öldürdü’ demiyoruz ama Savaş Sanatma veya Ersin Yalçınkaya’nın ikisinden birinin fail olması kuvvetle muhtemel. Bu noktada bizim adalete olan inancımız tam adaletin yerini bulacağını düşünüyoruz” dedi.
‘TAHLİYE OLMAMALIYDI’
Maktulün kardeşi Kübra Söğüt ise ablasının 2013 yılında Savaş Sanatma’nın yanında kaybolduğuna dikkat çekti. Nazlı Tuğlucan hakkında tahliye kararı verilmesine tepki gösteren Söğüt, şunları söyledi: “Sadece arabayla götürülüp gömülmesine yardım etti ve başka hiçbir şeyden haberi yok. Böyle bir şey olabilir mi? Daha ablamın cesedi bile yok. Biz mezarına bile koyamadık. Kesin bir şey yaptılar. Bulamayacağımıza eminler ve serbest kalmak için çabalıyorlar. Serbest kalmak için ifadeyi değiştiriyorlar.”