8 Mart öncesi direnen kadın işçilerin sesi Mecliste
EMEP Milletvekili Sevda Karaca basın toplantısında İzmir'de sendikalaştığı için işten çıkartılan Digel tekstil işçisi Bahar Tunçer'e söz verdi, Temel Conta işçilerinin mektubunu okudu.

Emek Partisi Milletvekili Sevda Karaca, insanlık dışı çalışma koşullarına, güvencesiz çalışmaya, şiddet ve hakarete karşı sendikalaşma mücadelesi veren ve patronların sendikal haklarını tanımadığı işçi kadınlarla mecliste basın toplantısı gerçekleştirdi.

Kadın işçilerin önde olduğu işçi direnişlerini hatırlatan Karaca, kadınlara dayatılan çalışma koşullarından örnekler vererek, 2025’i Aile Yılı ilan eden iktidarın çocuklarının yüzünü bile göremeden, bazen onları işe götürmek zorunda kalarak, geçinemeyerek, bir gelecek kuramayacak yaşamak zorunda bırakılan kadınların anlattıklarından örnekler verdi. Gaziemir Serbest Bölgesi’nde sendikalaşma mücadelesi veren DIGEL Tekstil işçileri adına Bahar Tunçer’in de söz aldığı toplantıda Karaca, yine sendikalaşma mücadelesi süren Temel Conta işçilerinin ve TKIS Blinds işçilerinin mektuplarını da paylaştı.

“KADIN İŞÇİLERE 19. YÜZYIL KOŞULLARI REVA GÖRÜLÜYOR”

Karaca, “İşçilerin koşullarına, onları sendikalaşma mücadelesine iten sefalet ücretlerine, baskılara, hakaretlere, işçi canını hiçe sayan üretim baskısına baktığımızda İzmir’i Antep’ten, Antep’i Kayseri’den, Kayseri’yi İstanbul’dan, İstanbul’u Kocaeli’den, Kocaeli’yi Erzincan’dan ayıran bir şey yok. Sadece çalışma koşulları değil, söz konusu olan işçilerin örgütlenmesi, sendikalaşması olduğunda işçiler karşısına devlet ve patronun el birliğiyle çıkardığı engeller de aynı” dedi.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne günler kala kadın işçilerin ekmeği için, çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak için direnişlerin ön saflarında yer aldığını dile getiren Karaca, konuşmasına şöyle devam etti:

“TTL tütün, DIGEL tekstil, TKIS Blinds, Sunel tütün, Askaynak (Kaynak Tekniği), Temel Conta’da kadınlar direniyor. Daha önce de yine kadınların mücadelesinin damga vurduğu Chinatool, Hitachi, Polonez, Çelikaslan, Hepsijet, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden sağlık emekçileri, Pamukkale Üniversitesi Hastanesinden işçilerin direnişlerini sizlerle paylaşmıştık. Açık bir gerçek var bugün memlekette, serbest bölgelerde, organize sanayi bölgelerinde, atölyelerde, merdiven altlarında ve güvencesiz bir biçimde evlerde kadın işçilere dayatılan çalışma ve yaşam koşulları insanlık dışı koşullardır. 19. Yüzyılda bile bu memleketin kimi kentlerinde kadınlara dayatılan çalışma koşulları dayatılmıyordu. Biz bugün işte bu koşullara karşı direnen kadın işçilerin ve emekçilerin mücadelesiyle, kadın işçilerin mücadeleyle kazandığı bir gün olan 8 Mart’ın ön gününde, kadınlara 8 Mart’ı yaratan koşulları dayatanlara karşı bir çift laf söyleyeceğiz.”

"AİLE YILINDA KADINLAR ZORUNLU MESAİYE ÇOCUKLARIYLA GİDİYOR"

AKP iktidarının son 20 yıldır “Kadın istihdamını artıracağız, iş ve aile yaşamını uzlaştıracağız, kadınlar artık esnek çalışmayla aileleriyle, çocuklarıyla daha fazla vakit ayırabilecek, üretime daha fazla katkıda bulunabilecekler” sözleriyle kadınlara kölelik dayattığını ifade eden Karaca, iktidarın “Aile Yılı” ilanını eleştirdi.

Karaca, “TKIS işçileri kötü çalışma koşullarına, düşük ücrete, zorunlu mesailere karşı TEKSİF’te örgütlendiler. Sendikaya üye sayısında çoğunluk olan sayıyı yakaladıkları halde, başta öncü işçiler olmak üzere on işçi işten çıkarıldı. Patron yetkiye itiraz etti. Serbest Bölge Müdürlüğü ise işten atılan ve direnişte olan işçilerin fabrika önüne gelmesini engelliyor. İşçileri temsil eden sendikacının girmesi de yasak. Ama patronlar kârlarına kâr katsın diye asla çalışma ortamında bulunmaması gereken çocuklar, serbest bölgenin kapısından anneleriyle ile birlikte saat 06.30’da içeri giriyor. Makinelerin yanında, hiçbir güvenlik önlemi olmadan anneleri köle gibi çalıştırılırken sabahın 6 buçuğundan akşama kadar tutuluyor çocuklar. Buyurun size aile yılı! Kadın işçilerin çocuklarının yüzünü bile göremediği, kreş hakkı sağlanmadığı için çocuklarına makinelerin yanında baktıkları, eşlerin geçinebilmek için, çocuklarına bakabilmek için farklı vardiyalarda çalışarak birbirilerini bile görmeden, bir gün tatil bile yapamadan çalıştıkları, bunun karşılığında sadece 3 kuruş ücret aldıkları memlekette aile yılı ilan edenler, kadınları da ölümünü çalıştırıyorlar” dedi.

“TALEPLERİMİZ NET BARAJSIZ SENDİKA, YASAKSIZ GREV, GÜVENCELİ İŞ”

TTL tütün, DIGEL tekstil, TKIS Blinds, Sunel Tütün, Askaynak (Kaynak Tekniği), Temel Conta, Chinatool, Hitachi, Polonez, Çelikaslan, Hepsijet’te çalışan kadınların bu koşullara artık yeter dediğini hatırlatan Karaca, son olarak şunları söyledi:

“8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yaklaşırken işte bu koşullara mahkûm edilmek istenen tüm kadın işçilere sesleniyoruz. Yalnız değilsiniz kız kardeşlerim. Biz varız, ülkenin dört bir tarafında direnen kadınlar var, senin gibi ekmeğini büyütmek isteyen, insanca çalışmak isteyen, sendikalaşmak isteyen, şiddete, güvencesizliğe karşı mücadele eden, bu memleketin huzurlu, güvenli, adaletli geleceği kurulurken o kuruluşta yer almak isteyen milyonlarca kadın var. Biz yalnız değiliz. 8 Mart’a doğru taleplerimiz net. Kadın işçilere dayatılan bu korkunç koşullara karşı barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş talebimizle 8 Mart alanında olacağız. Çünkü biliyoruz, bu talepler aynı zamanda insanca yaşamak, şiddetten uzak bir hayat kurmak, kendi ayaklarımız üzerinde durmak, haksızlığa uğramamak, kimsenin kölesi olmamak, kadınların üzerinde sallandırılan eşitsizlik sopasını o sopayı elinde tutanların elinden almak da demek aynı zamanda. 8 Mart’ta her yerde kadın işçiler talepleriyle meydanlarda olacak, kutlu olsun!”

DİGEL İŞÇİSİ BAHAR TUNÇER: DİRENME GÜCÜMÜZÜ ASLA KIRAMAYACAKLAR


Sendikalaştıkları işten atılan ve direnişleri devam eden DIGEL Tekstil işçisi Bahar Tunçer ise yüzde 30’luk sefalet zammını kabul etmedikleri için örgütlendiklerini ve bu yüzden işten atıldıklarını söyledi. Sürece dair bilgi veren Tunçer, işverenin yetkiye itiraz ettiğini ve fabrikada sendika üyesi olan işçilere baskı yaptığını anlattı.

Tunçer şöyle devam etti: “İzmir’de olması gereken bir dava, Ankara’da açılarak bizim aleyhimize zaman kaybettirmek istediler. Çünkü biz burada öncüydük ama içeride de bizim gibi öncü 300-350 arkadaşımız var. İçerideki direnişi kırmak, mücadeleyi bitirmek istiyorlar. Ama arkadaşlarımız buna asla izin vermeyecek. Ben arkadaşlarıma güveniyorum, hepsini çok seviyorum, hepsini kucaklıyorum. Onların içerideki dik duruşu bizi daha da güçlendiriyor, umut veriyor. Buradan Çalışma Bakanlığına sesleniyorum: Lütfen arkamızda değil, yanımızda olun. Lütfen sesimize ses, gücümüze güç verin. Bizim onurlu mücadelemiz devam edecek. Bizim direnme gücümüzü asla kıramayacaklar. DİGEL işvereninin bir an önce toplu sözleşme masasına oturmasını istiyoruz.”


TEMEL CONTA İŞÇİLERİNDEN MEKTUBUMUZ VAR!
Temel Conta işçileri de Meclise yolladıkları mektupla taleplerini bir kez daha dile getirdi. 85 gündür direndiklerini ve yaşadıkları sürece dair bilgi veren işçiler şu mektubu ilettiler:
“Bizler Temel Conta işçisi kadınlarıyız.
1974 yılından itibaren faaliyetlerini sürdüren Temel Conta, 50 yıllık kurumsal bir firmadır. Tesla, Tümosan, Ford, Mateks, BMC, Türk Traktör gibi firmalarla çalışıyor, üretiminin %70'ini ihraç ediyor. Bugün Temel Conta internet sayfasını ziyaret ettiğinizde ‘çalışanlarımıza değer veririz; bu özveri ve bütünlük olmasaydı Temel Conta bugün var olmazdı’ deniyor. Ama işveren doğru söylemiyor. Aksine bizler yıllarca iş güvenliği olmadan, insan onuruna yakışan çalışma şartları olmadan, asgari ücret karşılığı çalıştırıldık. İş güvenliği açısından tedarik edilmeyen koruyucu ekipmanlar, havalandırması olmayan tesiste sağlığımız hiçe sayıldı. Yıllarca sadece asgari ücret karşılığı ter döktük, her türlü baskı ve aşağılanmaya maruz kaldık. Biz bu sağlıksız ortamda asgari ücret karşılığı hayatta kalma mücadelesi verirken, patron bunun karşılığında 3. fabrikasını kurdu Torbalı’ya.
Bütün bunlara karşı Petrol İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlendik. 10 Aralık 2024’te başladığımız grevimizin bugün 85. günü.
Bizler 85 gündür sesimizi Temel Conta yönetimine ve ülke kamuoyuna duyurmaya çalışıyoruz ama ne yazık ülkemiz kamuoyuna grevde direnen işçilerin yerine Dilan Polat haberi daha cazip geliyor. Bu da soğukta mücadele eden biz Temel Conta işçisi kadınların bir sitemi olsun.
Bizler ağırlıklı olarak kadın çalışanlarız, soğuk, yağmur, çamur demeden 85 gündür fabrika önüne kurduğumuz grev çadırından sesimizi duyurmayı bekliyoruz.
Peki ne istiyoruz? Tek istediğimiz anayasal hakkımız olan sendikayı işverene kabul ettirmek, insan onuruna yakışan çalışma koşullarının sağlanması, çocuklarımızın geleceği için emeğimizin ve alın terimizin karşılığını almak.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yaklaşırken biz işçi kadınlar diyoruz ki;
Çiçek istemiyoruz, senin malına ortak olmuyoruz; emeğimizin, alın terimizin karşılığını istiyoruz. Anayasal hakkımız olan sendika hakkımızın tanınmasını, toplu sözleşme yapma hakkımızın güvenceye alınmasını istiyoruz. Yasal ve anayasal hakların keyfi bir biçimde engellenmesinin önüne geçilmesini istiyoruz. İşverenin sesimizi duymasını, hakkımızı kabul etmesini istiyoruz.
Temel Conta yönetimi bilsin ki kadınlar pes etmeyecek. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü grev çadırında karşılayacak olan biz Temel Conta işçisi kadınlar, kazanana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz, asla pes etmeyeceğiz. Selam olsun hakları için direnenlere, selam olsun işçi kadınlara…”

Fotoğraf: EMEP

İlgili haberler
Bu yıl işçi ve emekçi kadınların yılı olsun!

‘Hiç şüphesiz en elzem mesele işçi ve emekçi kadınların birleşmesi, mücadele etmesidir.'

Bir istihdam masalı: Esneklik adı altında hak gasp...

Esnek çalışmanın “güvencesi” sadece lafta, esnek çalışan kadınların gerçekliği ise bambaşka.

Digel Tekstil'de işten atılan işçiler anlatıyor

Digel Tekstil'de işten atılan işçiler grev alanından anlatıyor...

Temel Conta işçisi kadınlar: İşçilerin silahı üret...

Temel Conta’da grevdeki kadın işçiler: ‘Tek tek gücümüz yok ama birleşince işsizlik tehdit olmaktan...

Temel Conta'da grev kırıcılığı: İşçilerin tepkisin...

İzmir'de Petrol-İş'in örgütlü olduğu Temel Conta'da işçilerinin grevi sürerken, işveren grevi kırmak...

TTL Tütün'de greve çıkan işçiler: 'Ömrümüzü verdik...

TİS görüşmelerinin tıkanması üzerine greve çıkan işçilerin anlattıkları esnek çalışmanın kadınlar iç...