ARJANTİN: Milyonlarca kadının sokağı bırakmadığı ülke*
Bir Kadın Daha Eksilmeyeceğiz kampanyası ve kürtaj hakkı için sokağa çıkan milyonlarca kadınla gözlerin çevrildiği Arjantin’de kadınların sorunları ve mücadelesi üzerine…

Latin Amerika ve Karayipler Kadın Konferansının ikincisini savaş etkenlerinin arttığı; ana emperyalist güçler ABD, Çin ve Rusya’nın ticari savaşlar ve milyonlarca ölü, yaralı ve mülteci yaratan Suriye’deki gibi yerel savaşlarla karşı karşıya kaldığımız bir küresel bağlamda gerçekleştiriyoruz. Bu odaklar da göçmen karşıtı politikalar geliştiren diğer Avrupa ülkeleri gibi faşist iktidarlar tarafından yönetilmektedir.

Çocukların, açlıktan ve ekonomik sıkıntılardan kaçmaya çalışarak ABD’ye yasadışı yollardan giren ailelerinden ayrılması uygulaması kapitalizmin insanlık dışılığını gösteriyor. Hapsedilmiş aileler ve kafeslerde tek başlarına çocuklar dünyanın dehşet duygularını uyandırıyor.

Emperyalist odaklar dünya ekonomik krizini ezilen halklar ve ülkeler ile kendi emekçi sınıflarının üzerine yüklemeye çalışıyorlar. Sosyal eşitsizlikler, işsizlik, açlık ve yoksulluk artıyor. Dünya çapında milyonlarca insan işsiz. Ücretler düşüyor. Bu felaketlerin en büyük kurbanı kadınlar.

Arjantin’de Macri hükümeti çilemizi derinleştiriyor ve halkımızın çoğunluğuna muazzam acılar çektiriyor.

Açlık, yoksulluk, sefalet; sokaklarda yaşayan erkekler, kadınlar ve çocuklar; şirketlerin kapanması, milyonlarca işten çıkarma ve ücretsiz izne ayırma; enflasyon ve pahalılık; maaş kesintileri, emekliye ayırma ve enflasyon hırsızlığı planları; kamusal sağlık ve eğitimde yozlaşma... Bir okulda gaz patlaması sonucu iki eğitim emekçisinin ölümü, Arjantin’de okulların terk edildiği koşulları gösteriyor. Yüzlerce okul tesisat arızaları nedeniyle dersleri askıya aldı.

Kız ve oğlan çocuklarının yarısı yoksul. Bu seneki yoksulluk endeksi yüzde 33 dolaylarında bulunuyor ve her on yurttaştan birisi yoksulluk içerisinde yaşıyor.  Arazi mülkiyeti yoğunlaştı. Yerli toplulukların haklarına saygı gösterilmiyor. Krizin faturasını işçi sınıfının; küçük ve orta ölçekli kırsal, endüstriyel ve ticari üreticilerin ve ulusal sanayinin ödemesini istiyorlar.

Macri finansal sermayeye öncelik tanıyor ve IMF ile 36 ay sürecek 50 milyon dolarlık bir kredi anlaşmasını kabul etti. Macri ve IMF’nin düzenlemeleri, günlük hayatta görüldüğü gibi, baskılar olmadan gerçekleşmeyecektir. Şimdi iç güvenliğe silahlı kuvvetleri kattı; Malvina Adaları İngilizler’in işgali altındayken “yeni tehditler” doktrini ile üçlü sınırda ve Patagonya’da yanki silahlı üstlerinin kurulmasına izin veriyor ve Neuquen’deki Çin askeri üssünü onaylıyor.

Halkın isyanı ve kitle hareketi, Macri hükümetinin kaynakları ekonominin iyice yoğunlaşmış sektörlerine devrini daha da derinleştirmesini engelledi.

II. Latin Amerika ve Karayipler Kadın Buluşması’nın son gününde yapılan yürüyüşe Arjantinli kadınlar kürtaj mücadelesinin sembolü olan yeşil fularlarla katıldılar. 

ARJANTİN’DE KADINLARIN EKONOMİK VE SOSYAL DURUMU
Kadınlar olarak erkeklerden neredeyse yüzde 30 daha az kazanıyoruz ve hem kadınlara ödenen hem erkeklere ödenen sefalet ücreti olsa da işsizlikten ilk etkilenen biz kadınlar oluyoruz. Genç kadınlar arasında işsizliğin yüzde 20'ye ulaştığı yerler var. Ücretli çalışanlarımızdan yüzde 40’ımız herhangi bir sosyal güvenceden yoksunuz ve her 10 kadından 7'miz yoksuluz. Karşılığı ödenmeyen ev işçiliği yükü yüzde 76 oranında biz kadınların sırtında. 2017 Aralık’ında onaylanan emeklilik reformu temelde kadınları etkilemektedir; çünkü emeklilerin yüzde 62’sini oluşturuyoruz ve “Evrensel çocuk ödenekleri”nin (Arjantin’de asgari ücretin altında geliri olan ebeveynlere çocuk başına ödenen sosyal güvenlik yardımı) yüzde 98’i kadınlara ödeniyor.

Hükümet yıllık enflasyon için yüzde 15'lik bir oran öngörürken, yüzde 31,2 olarak gerçekleşti. Ağustos ayındaysa katlandı.

Ülkemizde; örgütlü işçi hareketinin desteğini alan Pope Francis’in yaklaşımıyla uyumlu olarak; barınma, toprak ve iş talepli halk hareketleri arasında bir birlik süreci yaşıyoruz. Bu birliğin bir meyvesi olarak Tamamlayıcı Sosyal Ücret kazanımını getiren Acil Durum Sosyal Yasası’nın yürürlüğe girmesi sağlanabildi.


ARJANTİN’DE KADIN HAREKETİ
Arjantin’de kadın mücadelesinde muazzam bir büyüme oldu. Kadın hareketinin, hem kadın hem işçi olarak, işlerimizde ve yaşamlarımızda gördüğümüz çifte ezilmeye karşı yükselişi, sokakları dolduran, mücadele ve örgütlenme deneyimlerimizle ızdırabımızı dönüştürdüğümüz ulusal buluşmalarımızın 32.sini gerçekleştirmemizi güvenceye alan büyük bir kitleselliği yarattı.

Hareket, toplumun derinliklerine nüfuz eden maço ve ataerkil cinsiyet baskısının maskesini düşürdü.

Her sene daha kalabalık olan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, 25 Kasım, Uluslararası Kadın Grevleri, cinsel şiddete karşı Acil Durum Yasası ile yasal, güvenli ve ücretsiz kürtaj talebi hareketinin yükselmesi, Arjantinli kadınları baskı altına alan diğer bütün hilelerin yanı sıra toplumsal cinsiyetçi iş bölümünün en uğursuz yansımaları olarak aşağılanmayı, boyun eğmeyi, kadın cinayetlerini daha fazla kabul etmediğimizin en görünür ifadeleridir.

Bu hareket, kadınların mevcut hükümet politikasının derinleştirdiği sosyal eşitsizliklere karşı savaşımından olduğu gibi, aynı zamanda, açlığa, yoksulluğa, uyuşturucuya, işsizliğe ve sömürüye karşı mücadelesinden de besleniyor.

Kadın hareketinin yönü özellikle kendi mücadelelerinin bugün için Macri hükümetinde cisimleşen halk düşmanlarına karşı mücadelenin bir parçası olduğunu reddeden seksiyonlarla karşıtlık içindedir.

Biz kadınlar halk hareketinin temel bir parçasıyız ve taleplerimiz için yapılan savaşa katılımımız, tüm insanlıkla birlikte, yalnızca sınıflar ortadan kalktığında sona erecek olan çifte ezilmeden kurtuluşumuza doğru yürümemizi sağlayacak.


ULUSAL KADIN BULUŞMALARI (UKB)
1985’te bir grup Arjantinli kadın, BM Kadın Onyılı’nın kapanışı olan Dünya Kadın Konferans’na katıldı. Ülkemizdeki kadınlara özgü sorunları kendi aralarında tartışmaya karar verdiler. Böylelikle, 1986'da, yaklaşık bin kadının katıldığı ilk Ulusal Buluşma gerçekleşti.

33. buluşmaya yalnızca birkaç gün kaldı ve bugün 50 binden fazlayız. 30 yılı aşkın bir süre boyunca Buluşma’yı koruyabildik: Farklı mesleklere, farklı ten renkleri ve ses tonlarına, farklı deneyimlere ve gerçeklere sahip kadınları kazandığımız ve birlikteliğimizi koruduğumuz; özerk, demokratik, çoğulcu, kendi kendini yöneten, federal ve yatay bir alan yarattık.

Yıllardır birbirimizle buluşmak ve bize neler olduğunu konuşmak, paylaşmak ve tartışmak için ülkemizin bir köşesinde buluşuyoruz. Bu buluşmalar, farklı alanlarda ve farklı biçimlerde haklarımızı kazanma yolunda yürürken, örgütlenmemizi sağlayan inisiyatiflerin tohum yatağı oldu. Yalnızca birkaç örnek vermek gerekirse: ortak ebeveynlik yetkisi, kota yasası, Cinsel Eğitim ve Sorumlu Üretim Programı, Kadına Karşı Şiddet Yasası, İnsan Ticareti Kanunu, eşit evlilik ve Cinsel Kimlik Kanunu ile şu anda mücadelesine devam ettiğimiz güvenli, ücretsiz, yasal kürtajı bu sayede kazandık.

Bu sene 33.sü gerçekleştirilen Arjantin Ulusal Kadın Buluşmasının startı bu videoda belgelendi.

Arjantin kadın hareketini bugün bulunduğu yere getiren ve onun güncel temsilcisi olan Ulusal Kadın Buluşmasıdır. Biz binlere, hepimizin duyulma hakkının olduğunu gösterdi. Örgütlü ve örgütsüz kadınlar; mücadelede yer alan ve almayan kadınlar; kürtajı savunan ve savunmayan kadınlar olarak bu buluşmalara katılıyoruz. Hepimiz katılıyoruz; çünkü Buluşma hepimizden oluşuyor ve bu, onu kitleselleştiren ve katılan hepimiz için hayatı yaşanabilir kılan sebep.

Buluşma süresince yürütülen çeşitli etkinliklerden en temel olanları çalıştaylar. Çalıştayların buluşmaların merkezi olması için mücadele ediyoruz; çünkü örgütleniş biçimlerinde ve her bir çalıştayda ele alınan konuların çeşitliliğinde UKB'lerin daha derin devrimci bir yönünü buluyoruz. Çalıştaylarda, bireysel olarak başımızdan geçen olayların, pek çoğumuzun başından geçtiğini anlıyoruz ve bu, yaşadıklarımızı özel alandan çıkartarak toplumsal düzleme oturtmada temel bir adım teşkil ediyor.

Çalıştayları yürütme yöntemi fikirlerimizin, düşüncelerimizin, ideolojilerimizin ötesinde dinlenmemizi ve saygı görmemizi teşvik ediyor. Tartıştığımız konuda aldığımız pozisyonlar üzerinde anlaşıyoruz ve sonuçta tüm seslerin eşit değerde olduğunu yansıtıyoruz.


BİR KADIN DAHA EKSİLMEYECEĞİZ (Nİ UNA MENOS) KAMPANYASI
3 Haziran 2015 mücadele tarihimizde bir dönüm noktası oldu. Chiara Páez'in katledilmesi bizi acıya boğdu ve öfkeyle doldurdu. Kendimizi “bir kadın daha eksilmeyeceğiz, bizi canlı istiyoruz”a adadık. Milyonlara dönüştük, görünür hale geldik ve acı günlüğüne, kadınların sadece var olma gerçeği için ıstırap çektiklerini ekledik. Kadına yönelik şiddet gibi derin kültürel kökleri olan bir toplumsal soruna bütüncül yanıtlar veren kamusal politikalar talebinde birleştik ve bu talepleri güçlendirdik. Bir Kadın Daha Eksilmeyeceğiz’in altını doldurduk ve ulusal, il ve belediye düzeylerinde kadına yönelik şiddet olaylarında Acil Durum Bildirgesi kampanyasını ülke çapında tanıttık. Ülkemizde her 18 saatte bir kadın cinayetine maruz kalıyor.


“BİR KADIN DAHA FUHUŞ ÇETELERİNİN KURBANI OLMAYACAK” KAMPANYASI
İnsan ticareti, son yirmi beş yılda endişe verici bir şekilde yayıldı: İnsan ticareti 21. yüzyılın köleliğidir, insan özgürlüğüne ve onuruna karşı bir suçtur.
Fuhuş amaçlı kadın ticareti ve kaçakçılığı sınıfsal sömürünün, tahakkümün, cinsel şiddetin, ulusal ve etnik baskının iç içe geçtiği şiddet ve köleleştirme biçimleridir. Biliyoruz ki uyuşturucu kaçakçılığıyla yakından bağlantılı insan ticareti ağları yalnızca hakimlerin, politikacıların ve polisin suç ortaklığıyla çalışabilir. Yine biliyoruz ki çaresizlikten kandırılan ve köleleştirilenler en yoksul olan kadınlar. Fuhuş ne gerekli bir kötülük ne de bir meslek! Fuhuş kadın sömürüsüdür, “hizmet” değildir. Tahakkümün olduğu yerde “serbest sözleşme” yoktur. Fuhuşu yasal çalışma olarak görmek, pezevenklerin insan ticareti yapmasını ve yasal olmalarını savunmaktır. İnsan ticareti ağlarının çözülmesini talep ediyoruz. Bir kadın daha fuhuş çetelerinin kurbanı olmayacak! Onları arıyoruz, onları canlı istiyoruz! Kadınları ve kız çocuklarının öldürülmesine ve kaybedilmesine artık yeter!

ARJANTİN’DE KÜRTAJ HAKKI MÜCADELESİ
3 Haziran sonrasında, geleneksel kadın hareketine, sokaklarını kazanarak ve haklarını savunarak geleceklerini değiştirmeye kararlı devasa bir gençlik kitlesi katıldı. Bu yıl Arjantin'deki kadın hareketi kürtajı yasallaştırma mücadelesiyle renklendi. Büyük ölçüde, Kürtaj Hakkı için Ulusal Kampanya’nın sembolü yeşil mendillerini bir bayrak gibi taşıyarak ülkenin her köşesini gezen genç kadınlar tarafından yönetilen, geniş bir kitle hareketi yaratıldı. Kürtajı merdivenaltından çıkarmanın bir Halk Sağlığı sorunu olduğunu, sosyal adalet ve kendi bedenimiz için karar verme hakkımızın olduğunu tartışmaya açtık.

13 yıldan fazla süren Özgür ve Güvenli Yasal Kürtaj Hakkı Ulusal Kampanyası olmadan bu noktaya gelmek mümkün olmazdı. Şu anda mücadelenin motoru olan kampanyanın demlendiği 32. Ulusal Kadın buluşması olmadan da. Ve elbette tıpkı 1987’de Kürtaj Hakkı İlk Komisyonu’nun kurulmasında olduğu gibi çok önceden bu problemi halk gündemine getirmeyi başaran o kadınlar olmadan da...


Yılların bu militanlığı, sırt çantalarına yeşil mendil asan genç kadınların enerjisiyle birleşti. Bu, kuşak farkı ayırt etmeden hepimizi bir ara getirip ikizleştiren bir mücadele. Kürtaj Hakkı Kampanyası, talepimizin bütünlüğünü ifade eden üçlü bir sloganı gündeme getirdi: Karar vermek için Cinsel Eğitim, kürtajın olmaması için doğum kontrol yöntemleri ve ölmemek için yasal kürtaj. Bu slogan, tüm bu uzun yıllar boyunca varılan geniş fikir birliğinin temelini oluşturdu.

Bugün yılda beş yüz binden fazla merdivenaltı kürtaj yapıldığı ve 30 ila 50 kadının mecbur bırakıldıkları sağlıksız ya da güvensiz koşulların sonucunda yaşamlarını yitirdikleri tahmin ediliyor. Diğerleri ciddi yaralar almaktalar. Mevcut en son resmi verilere göre, 2017 yılında, 49.000 kadın kürtaja bağlı sorunlar için devlet hastanelerine başvurdu, her 10'undan ikisi 19 yaşında veya daha küçüktü.

Uluslararası Af Örgütü verilerine göre ülkemizde her üç saatte bir, 10 ile 14 yaşlarında bir kız çocuğu anne oluyor. 2017’de, 15 ile 19 yaşları arasındaki her 1000 kadından 41,9’luk bir orana tekabül eden 72791 istenmeyen ergen gebeliği kayıtlara geçti. Liseden ayrılanların yüzde 30’unun ayrılma sebebi gebelik ya da annelikti.


Bütün kadınlar için, özgürce anneliği seçmek – ne zaman ve kaç tane çocuk yapacağını belirlemek – bilgi, birikim, doğum kontrol araçlarına erişim ve son çare olarak hayatlarımızı, fiziksel ve zihinsel sağlığımızı riske atmaksızın kürtaj yaptırma şansına sahip olmayı gerektirir. Bugün devlet bunlardan hiçbirini tam olarak garanti etmemektedir; çünkü kapsamlı cinsel eğitim tüm okullara ulaşamamakta, bu hak hükümetin önceliği olmamakta ve gönüllü öğretmenlerin ellerine ve iradelerine bırakılmaktadır. Çünkü sağlık merkezleri, hastaneler ve mahalli sağlık ocakları doğum kontrol araçlarından yoksundur.

Merdiven altı kürtajdan en çok zarar görenler yoksul kadınlarla gençler. Ülke çapında muazzam seferberlikler, çeşitli faaliyetler ve girişimler oldu. 13 Haziran’da, sıfır derecenin altında bir soğukta 24 saat süren bir nöbet boyunca kongre civarında milyonlarca kişi ve tüm ülkede binlerle harekete geçip sokakları doldurduk, kısmi bir yaptırım sağladık.

Macri hükümeti, gebeliğin gönüllü sonlandırılması yasasının yaptırımını önlemek için manevra yaptı. Aynı zamanda boş inançları kullanarak, senatodaki oylama sırasında daha güçlü karşı koyan kiliselerin gerici kesimlerinin de suyuna gittiler.

8 Ağustos’ta 2 milyondan fazla kadın soğuk ve yağmurun altında ikinci nöbete katıldık. Tasarı Senato'da reddedildi; ancak hala mücadele ediyoruz.

Kadınlar olarak kazandık. Sayımız milyonları buldu ve tarih yazıyoruz. Çünkü yakın zamana kadar gizlenen bir konuyu politik sahnenin ortasında açmayı başardık ve tüm toplum onu konuşmak zorunda kaldı. Er ya da geç, Yasa Çıkacak.

Bu süreç, kadın hareketini ve onun birlik mücadelesini güçlendirdi.

Bu gerçeklikten bu Buluşma'ya geliyoruz, sevinçlerimizden ve üzüntülerimizden geliyoruz; ama esas olarak mücadelelerimizden geliyoruz. Parçası olmaktan gurur duyduğumuz Latin Amerika ve Karayipler'in devasa kadın hareketlerinin deneyimlerini paylaşmaya ve öğrenmeye geldik.

* II. Latin Amerika ve Karayipler Kadın Buluşması’nda Arjantin delegelerinin sunduğu rapor- Quito 2018
Çeviri: Oya Tezel

II. Latin Amerika ve Karayipler Kadın Buluşması'nda 11 ülkeden delegelerin ülkeleri hakkında verdikleri bilgileri içeren dosyamıza BURADAN erişebilirsiniz.



İlgili haberler
II. Latin Amerika ve Karayipler Kadın Buluşması

İlki 2015 yılında Dominik’te gerçekleştirilen, ikincisi 28-30 Eylül’de Ekvador’un Quito kentinde ger...

BREZİLYA: Faşizmin karşısındaki en önemli güç kadı...

‘Ülkede, en gerici sağın güçlendiği, işçi sınıfına karşı baskısının arttığı bir süreç yaşıyoruz. Bu,...

DOMİNİK: Kadınlar için yıl sanki 1886 gibi!

Dominik’teki hanelerin yüzde 49’u kadınların tek başlarına ebeveynlik yaptığı haneler. Çalışma koşul...