Bakırköy Final Kurs Merkezi üniversiteye hazırlık bölümünde kantin görevlisi olarak çalışan Zehra Saltık, yaşadığı sözlü şiddet sonrası kendisine mobbing uygulandığını söyleyerek, işten ayrılmaya zorlandığını anlattı. Yaşadıklarını Ekmke ve Gül’e anlatan Saltık, “Bana şiddet uygulayan kişi hakkında suç duyurusunda buluduk. Ayrıca haklarımı da almak için dava açtım. Hiçbir taciz, şiddet yapanın yanına kâr kalmamalı” dedi.
3 yılı aşkın süredir Bakırköy Final Kurs Merkezinde çalışan Zehra Saltık, son bir yıldır da kantini kurum adına işletiyordu. Kurmun temizliğini yapan Hasan Kuru ile iş dışında iletişim kurmadığını ifade eden Saltık, ekim ayı içerisinde bir gün ders saati kurucu müdür Refik Geniç’in kurumu aradığını, idare bölümünde kimse olmayınca bilgi işlemindeki çalışanın telefonunu kantine yönlendirdiğini aktardı. Saltık o gün yaşananları şöyle anlattı: “Hasan Kuru o sıra kantindeydi. El kol hareketleriyle bilgi işlemdeki arkadaşa bağırarak bir şeyler söyledi. Arkadaşa ne olduğunu sorduğumda ‘Sen telefonlara niye bakıyorsun ki. Kendi işini yap. Onlar oturmuş keyif yapıyorlar.’ dediğini söyledi. Arakadaşıma önemsememesini söyleyerek kantine yöneldim ve görevli ile burun buruna geldim. Agresif davranışnın nedenini sorduğumda ‘Sana hesap mı vereceğim’ diyerek el kol hareketleriyle bağırmaya başladı. Benim üzerime doğru yürüyerek, ‘Konuşma lan dangalak’ dedi. Küfürler savurarak hızla kantinden çıkıp gitti.”
YAŞADIKLARIM KARŞISINDA SİNİR KRİZİ GEÇİRDİM
Daha sonra şube müdürü görevliyi bulup ofiste çalışan birkaç personalle birlikte odasına almış. Duyduğu küfürler karşısında şoke olan Saltık şöyle devam etti: “Şube müdürünün odası şeffaf camlı. Ben dışarıda otururken yüksek sesle bağrışmalar oldu. Görevli odadan hışımla çıktı ve dolaptan çantasını aldı, müdürün odasına girerek ‘Ben gidiyorum, burada daha fazla duracak değilim’ dedi. Çıkarken de bana bakarak, ‘Zaten bu o.... nun çalıştığı yerde ben bir dakika bile çalışmam’ dedi ve kaçıp gitti. Önceki tavrı ve küfürleri öyle sinirlerimi bozmuştu ki, ayağa kalkamadım devrildim. Kurumun 5. katında bir odaya çıkardılar beni karga tulumba ve orada sinir krizi geçirdim.”KURUCU MÜDÜR İŞİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIMI BİLİYORDU
Kendine geldikten sonra yaşadıklarının münferit bir olay olmadığını, haklarını bildiğini ve olayın peşini bıtakmayacağını söylemiş Zehra Saltık. Ertesi gün ise olay daha vahim bir hal almış: “Kurucu müdür görevliyi arıyor, yaptığını bir hata olduğunu ama iki senedir çalıştığı için onu affettiğini, kendisinin diğer şubede çalışacağını söylüyor. Bu karar öğretmenler ve personelde rahatsızlık yarattı. Ancak kurucu müdür kararından vazgeçmedi. Öğretmenler iyi niyetli tutumları ile işte kalmam için ellerinden geleni yaptılar. Ben de bir ay boyunca direndim, ancak bir ayın sonunda kurucu müdür ile aramda problemler çıtkı. Benim bu işin peşini bırakmayacağımın farkına vardı ve bu işin dallanıp buladaklanmasını istemediği için bir neden oluşturmak istedi. Doğrudan beni çıkartmak yerine, çünkü orada kaç yıllık emeğim var, klasik bir yöntemle işten çıkmamı sağlayacak tavır davranışlarla girdi, bir nevi mobbing uyguladı. Maaş zamanı da maaşımda kesinti yaptı. Buna karşılık işi bırakmak zorunda kaldım” diyen Saltık şiddete ve maaş eksiğine karşı haklı fesih yaparak işverene ihtarname çekmiş. İhtarnameden sonra kurucu müdürün “Gelsin, gerekli evrakları imzalarsa işsizlik maaşı bağlanmasını sağlarız” teklifini de reddeden Saltık, görevli hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuş, hakları için de işyerine dava açmışHAKLARIMIZI KAYBETMEYELİM
“Çalışma hayatında yer alan kadın sayısı son yıllara baktığımızda her geçen gün azalıyor, kadınlar hızla istihdamdan uzaklaşıyor. En büyük sebeplerden birisi işyerlerinde yaşanan bu tür olaylar” diyen Saltık bu olayların basit gibi gözüküp aslında başta işveren olmak üzere bunu kadınlara yaşatan kişilerin hiçbir cezayla karşı karşıya olmadıklarını ifade etti. Yaşadıklarının etkisiyle sağlığının da bozulduğunu dile getiren Saltık kadınlara seslenerek “Kadınlar karşılaştıkları bu tür durumlarda her türlü savunma mekanizmalarını harekete geçirmeliler. Hiçbir taciz, şiddet yapanın yanına kâr kalmamalı. Hiçbir patron yaptıklarının karşılığında cezasız kalmamalı. Benim çalıştığım yer kurumsal bir yer olmasına rağmen yıllardır ortalama 11 saat çalışan bir işçiyim. Dönem dönem alabilsek de yıllarca yemek parası, yol parası alamadık, ücretimizi kavgayla artırabildik. Haklarımızı kaybetmeyelim, varolanları da korumaya çalışalım ki ileride daha büyük haklarımızın olduğu hayallerimizden vazgeçmemiş olalım.” diye konuştu.KURUCU MÜDÜRDEN ‘HEPSİ YALAN’ SAVUNMASI
Görüşünü almak için aradığımız Kurucu Müdür Refik Ganiç ise yaşananların tümünün yalandan ibaret olduğunu söyledi. “Şiddet olayı da mı yalan” sorusu üzerine Ganiç, “Telefonda konuşmak istemiyorum” diyerek telefonu kapattı.
İlgili haberler
GÜNÜN BİLGİSİ: Mobbing nedir?
Bir taciz türü olarak mobbing daha çok çalışma yaşamında karşımıza çıkmaktadır. Kadınların çok sık k...
İşçiyi kırık sandalyede çalıştırmak mobbingdir!
İşçinin uyarmasına rağmen 8 aydır kırık sandalyede çalışmak zorunda bırakılması mobbingdir. Mobbinge...
Gazeteci Melis Bayraktar: Mobbinge uğradım, işten...
Sözcü gazetesi muhabiriyken sözcü.com.tr GYY Mustafa Çetin’in yemek teklifini kabul etmediği için ha...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.