kıdem tazminatı
“Neden olmasın” diyorum, “Bizle başlar sonrası gelir belki.” “Senle benle olacak iş değil. Bizi hemen atarlar” diyor, “Bak kıdem de kalkıyormuş.” “Orası belli olmaz” diyorum, “Biz bi birleşelim de!”
Kıdem tazminatına saldırılar yeni değil. Ama şimdi, iştahla kıdem tazminatının fona devredilmesini dillendirebiliyorlarsa bu, işçilerin ve sendikaların dağınıklığındandır. Hakkımızı yedirmeyelim.
Kadın işçilerin çoğunluğu küçük işyerlerinde çalışıyor ve çoğunun tek güvencesi kıdem tazminatı. İşten çıkarmalar söz konusu olduğunda ilk önce topun ağzında olanlar da kadın işçiler.
1 Mayıs günü fabrikasındaki zorunlu mesaiye "bugün ben yokum" diyeni, "kıdem tazminatı gelecek garantim, bırakmamak için geldim" diyeni... Bursalı işçiler Ekmek ve Gül'de...
İşsizlik, kayıt dışılık, güvencesizlik, fazla çalışma, düşük ücret, ev işleri, çocuk bakımı... Kadının sırtına büyük bir yük olarak binen bu sorunlara karşı seslerini duyurma için kadınlar alanlarda.
İşçilerin arasında geçen referandum sonrası sohbete ortak olalım. “Evet diyen işçi üç kat mücadele etmeli çünkü bu gücü siz verdiniz”, “18 yıldır çalışıyorum tazminatımı kimseye yedirmem merak etme.”
Metal işçisi bir kadın yazdığı mektupla özetliyor 1 Mayıs’a giderken talebini: İnsanca yaşam, insanca ücret ve yaşam güvencesi olan kıdem tazminatına dokunulmaması.
“Fabrika benim için cezaevinden farksız. Özellikle kadınlar için böyle çünkü biz kadınlara baskı uygulamak daha kolay onlar için. Kadınların çilesi bitmeyecek gibi geliyor bana…”
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.