içimizden biri
Bir taraftan işçi direnişi içinde gelişen bilinci, diğer taraftan hayatın getirdiği çeşitli yükleri omuzlamanın olgunluğu ile daha güçlü bir kadın haline gelmiş Nazlı.
Küçük yaştan itibaren yoksulluğa ve şiddete maruz kalan Türkan bugün hayata bağlı, güçlü, ayakları üzerinde duran bir kadın olarak çıkıyor karşımıza.
Kendi emeğini ekonomik özgürlüğüne dönüştürmeyi başarır. Artık minnetsiz, başı dik, varlığını her ortamda haktan adaletten yana hissettiren direngen bir kadın olmuştur. İyi ki tanımışız seni Muzaffer…
13 yaşından beri tekstil işçisi Aliye, yokluğa, şiddete, sıkışmışlığa, ümitsizliğe katlanmamayı seçen bir kadın. Şimdi kursağında bırakılan hayalleri gerçekleştiriyor. Dayanışma ise en büyük dayanağı…
Kötü çalışma koşulları altında tekstil işçiliği yapan Deniz, bu koşullara boyun eğmeme mücadelesi verirken, akrabasının tacizleriyle yaşamı altüst olsa da direncinden vazgeçmemiş.
Hayatı hakkında kararlar verilirken sadece dinleyici olan bir kız çocuğundan; kendi hayatını şekillendiren bir kadına dönüştüm. Benim gibi kadınlara hep ‘Bir ihtimal daha var’ diyorum.’
Ben hastaneye gidemeyen, pazara gidemeyen dört duvar arasında yaşayan bir kadındım. 5 çocuğum da evde doğdu mesela. Ama bugün her şeyi kendi başıma yapıyorum.’
Hayatı elinden alınan bir kız çocuğu o. Oradan oraya sürüklenen hayatında yaşadığı tüm zorluklara rağmen ayağa kalkıp devam etmesini bilen bir kadın… Şimdi kadın dayanışmasının bir parçası…
Yıllarca şiddet gördü, her seferinde elinde darp raporuyla eve geri döndü. Son dayakta böyle olmadı, çünkü ona cesaret veren kadınlar vardı. İşte bir kadının dayanışmayla değişen öyküsü…
Yıllar sonra duydum: Reyhan aşık olduğu Hüseyin ile evlenmiş ve mutlu bir aile hayatı yaşıyordu. Doğup büyüdüğü güzel şehrinden de hiç ayrılmamıştı. Peki, annesine ne olmuştu?
Malatya’nın dağ köyünde doğup büyüyen, erken yaşta evlenen, yaşamın tüm zorluklarına rağmen mücadeleden vazgeçmeyen Meryem, yaşamını adeta ailesine adamıştı...
Ev işçiliği yapmış, geçirdiği iş kazası sonrası büyük sıkıntılar çekmiş, mücadele etmekten vazgeçmeyip hakları için işverenine dava açmış, güçlü bir kadın Minire İnal.
Kızı istismara uğradığında gördükleri muamele kendini çok çaresiz hissettirmiş Gamze’ye. Gamze’nin çaresizlik hissini değiştirense kadın dayanışması olmuş...
Özgürlüğünü ‘çalışarak’ elde etmiş bir kadının yardıma muhtaç haline gelişinin nasıl hissettirdiğini bilir misiniz? Nazlı biliyor. Ve anlatıyor; bilene güç vermek, bilmeyene gerçeği göstermek için.
Bu hayatta kendi ayaklarının üstünde durmakla övünen bir kadın Jale. Yoksulluk çekmiş, boşanması engellenmiş ama kimseye eyvallah etmemiş. Kendini mücadeleyle var eden bir kadının hikayesi bu…
Zöhre ve 2 kızı... Üçü de birbirinden bağımsız çok benzer hayatlar yaşadı. Şimdi birbirlerine tutunuyorlar ve diyorlar ki ‘Kimseye mecbur değiliz.’
Lilly diyorlardı adına. Adıyamanlı, üç çocuklu, mülteci bir ailenin son çocuğu. Babaları aileden iki yıl önce gelerek ‘düzen’ kurmuş önce.
‘İki çocuğunla bir de kendine aşık mı bulacaksın? Evlen de çocuklarının yükü ikiye bölünsün. Hem bu son kısmet yağlı, seni işe bile göndermez evinin hanımı yapar.’
Özgür olmak istiyor, hesap vermeden geçireceği bir hayat diliyor ve aile içinde biraz da sevgi istiyor bir de çalışmak zorunda kalmadan okumak istediğini…
Çok yoksulluk çekiyorum, bazen ekmek param bile olmuyor, eski kocamdan da hâlâ korkuyorum, bizi takip ediyor ama huzurum var, artık dayak yemiyorum. Şiddet, yoksulluk kaderimiz değilmiş bunu anladım.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.