Yoksulluğa, şiddete, savaşa karşı mücadelemiz var!
Yaşamak için, eşitlik için, şiddetsiz bir yaşam için müttefiklerimiz var.

“Dünyayı alt üst etmek istiyorum

güzel çiçekler ekmek için

Gökyüzünü mavi yapmak istiyorum

kuşların uçması için

Denizleri sakinleştirmek istiyorum

balıkların dans etmesi için

Senin adına özgür olmak istiyorum

Aşk için evrensel bir ittifak oluşturmak istiyorum…” diyor Filistinli şair Mahmut Derviş.

Yaşamak için, eşitlik için, şiddetsiz bir yaşam için müttefiklerimiz var. Sabah saat 6’da çocuğumuzun okul çantasına bir lokma koyamadan fabrikaya yol alırken, Filistin’de yine hangi hastane bombalandı, kaç çocuk soldu diye haberlere bakarken içimizi saran acı duygudaşlığımızdan.

İhmallere bağlı olmuşken hayatımız, 5 saniye ile ölüm-kalım savaşı verirken, “Okumaya geldik, ölmeye değil” diye kalkan yumruklarımız öfkemizden.

Müttefiklerimiz var bizim.

Günden güne yoksullaşırken, borç altında ezilirken, bize reva görülen hayatta haklarımız gasbedilirken yılmamak birbirimizden aldığımız güçten.

Günden güne sesimiz bastırılırken, kalemimize zincir vurulurken ele avuca sığmayan isyanımız öğrendiklerimizden.

Yan yana gelişlerimiz, mücadelemiz uzun yıllara dayanır.

Müttefiklerimiz var.

Minerva, Maria-Teresa, Patria Mirabal yani namıdiğer Kelebekler gibi.

Diktatör Rafael Trujillo tarafından yönetilen Dominik’ten ışık tutuyor mücadelemize Miraballar. Diktatör Trujillo’nun 31 yıl yönettiği ülkede sadece baskı ve zulüm hüküm sürmedi, diktatörlüğe karşı direniş ve mücadele de örgütlendi. Zulme baş eğmeyen Mirabal Kardeşler de bu düzeni değiştirmek için büyük baskılara rağmen mücadeleden asla vazgeçmedi.

25 Kasım 1960’ta cezaevindeki eşlerini ziyaretten dönerken diktatörün askerleri tarafından yolları kesilen üç kız kardeş tecavüze uğrayıp vahşice katledildikten sonra bir uçurumdan atıldı. Mirabal Kardeşlerin ölümüne trafik kazası süsü verilmişti. Mirabalların ölümü ülkede diktatörlüğe karşı bir isyanın fitilini de ateşledi.

Tam bir yıl sonra, 1961 yılında yükselen halk hareketi ile Trujillo diktatörlüğü yıkıldı. 1981 yılında ise Dominik’te toplanan Latin Amerika Kadın Kurultayında 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü olarak kabul edildi.

Biz işçi ve emekçi kadınlar, bu hayatın her gün üreten bizler, dünyanın her yerinde yoksulluğa, baskıya, eşitsizliğe, savaşa, şiddete ses çıkaran biz kadınlar... Sınır tanımayan, dil tanımayan, ırk tanımayan ittifakımız var bizim.

Yoksulluğa, şiddete, savaşa, sömürüye karşı mücadelemiz var!

Görsel: Wikimedia Commans 

İlgili haberler
25 Kasım’a giderken: Kadınlar emperyalizmin ve sav...

Dünyada bu tabloyla ilerliyoruz 25 Kasım’a. Bir yandan dünyada halkları sarıp sarmalayan yoksulluk,...

Umudunu kaybettiğinde bu kalabalığı hatırla

25 Kasım’da dünyanın dört bir yanındaki kadınlarla sesimiz bir olacak ve yaşadığımız sorunlar karşıs...

İşçi kadınların 25 Kasım mesajları

25 Kasım yaklaşırken işçi ve emekçi kadınlar sorunlarını anlatarak hangi taleplerle 25 Kasım’a hazır...