Yeni müfredat kime ve neye hizmet ediyor?
Soru soran, gerçeği araştıran, kafasındaki çelişkilere cevap arayan, zorla öğrettiklerini reddedebilen bir gençlik onların kabusu; kurdukları düzen için bir tehdit...

Yine sancılı geçecek bir eğitim öğretim dönemine daha başlıyoruz. Adı ‘yeni’ fakat içeriği yenilikten uzak bir müfredatla... Gericiliğin, gencecik beyinlere nasıl da sinsice işleneceğinin ifadesi bir müfredat...
Bakan’ın açıklamasını duyan ya da okuyanlar, çağ atlıyoruz sanır. Oysa bazı gerekli dersleri kaldırıp, yerine çocuklarımızın hiç de ihtiyacı olmayan, hatta okutulması sakıncalı dersleri dayatma çabası içerisindeler.
Bakanın açıklamasına göre, evrim teorisinin öğrenciler tarafından anlaşılabilmesi için, “felsefi bir alt yapıya sahip olmaları gerekli, bu nedenle bu ders daha sonraki sınıflarda işlenmek üzere” ötelenmiş. Aynı gerekçe, hayatın başlangıcı konusu için de ileri sürülüyor.
Bu konuları müfredattan kaldırıyorlar, çünkü genç beyinlerde soru işaretine sebep oluyor. Soru soran, gerçeği araştıran, kafasındaki çelişkilere cevap arayan, zorla öğrettiklerini reddedebilen bir gençlik ise onların kabusu; kurdukları düzen için bir tehdit olarak görüyorlar.
Bu yüzden de daha üç-dört yaşındaki çocukları ‘kurs’ adı altında kendilerine itaat etmesi için disipline etmeye başlıyorlar. Halbuki bir öğrenci, evrimi kavrayabilecek yaşta değilse, dini de kavrayacak yaşa gelmemiş demektir.
Diğer yandan kız çocuklarına kocalarına itaat etmeleri gerektiği öğretilecek. Bu zihniyetle, kadınların dünyaya geliş sebebinin evlenip kocalarını ve çocuklarını mutlu etmekten ibaret olduğu empoze edilmeye çalışılıyor. Bu durumda kız öğrenciler daha fazla okumanın gereksiz olduğu duygusuna kapılıyor doğal olarak. Öyle ki, daha eğitimi tamamlamadan küçük yaşta evliliğe teşvik ediliyor çocuklarımız. Hatırlarsanız bir bakan, kadınların çalışma yaşamına katılmalarını işsizliğe gerekçe olarak göstermişti. İstiyorlar ki kadınlar okur-yazar ev kölesi olsunlar.

ÇOCUKLARIMIZA SEVGİYİ VE BARIŞI ÖĞRETELİM
Bir de ‘cihat’ konusu var ki akıllara zarar. Bunun gerekliliğini öylesine savunuyor ki bakan, adeta çocuklarımızı okula değil de savaşa hazırlanan orduya asker gönderiyoruz.
Zaten bir yıldır tüm okullarda çocukların beynine çekiçle vururcasına 15 Temmuz darbe girişimindeki mağdur edebiyatını zorla ezberlettiler. Bu yıl da yine bu konunun özellikle ve ağırlıklı olarak derslerde işleneceğinin müjdesini verdi bakan. Evrimi, yaşamın başlangıcını anlayacak yaşta olmadığını iddia ettikleri çocuklarımıza zorla savaşı aşılayacaklar. Açıklamada, barış ve sevgi kavramlarının yanından bile geçmiyor. Yani demem o ki sevgili veliler, iş yine başa düşüyor. Biz çocuklarımıza her şeye rağmen barışı ve sevgiyi öğreteceğiz. Umudumuzu yitirmeden, evlerimizde, işyerlerimizde, komşu gezmelerinde, toplantılarda, günlerde, etkinliklerde, her gün daha da azimle işleyeceğiz bu dersleri. Çünkü bizler çok iyi biliyoruz ki: “Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey.”

İlgili haberler
Cinsiyetçilik: AKP’nin olağan hali

Yeni eğitim öğretim yılı başlamasına çok az bir zaman kala hafızalarımızda henüz taze olan bazı olay...

Nitelikli eğitim her çocuğun hakkı

Çocuklarımız yeteneklerini, kendilerini, dünyayı keşfetme bilimsel bilgileri edinme, değişme, değişt...

Yeni müfredat kime ve neye hizmet ediyor?

Soru soran, gerçeği araştıran, kafasındaki çelişkilere cevap arayan, zorla öğrettiklerini reddedebil...