Yalanlar mahallelerde nasıl örgütleniyor?
Cumhurbaşkanı’nın ağzından çıkan her cümle aşağıda örgütleniyor. Artısı eksisi düşünülmeden kadınlar kandırılıyor.

Her yönüyle farklı olan 2023 seçiminin yansımaları ve tartışmaları devam ediyor. Gerek seçim kampanyası sırasında gerek sonrasında yaşananlar gündemi sıcak tutmaya devam edecek gibi. Geçtiğimiz günlerde Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın üç yıl önce katıldığı bir programda çocuk yaşta evliliklere dair yaptığı konuşma yeniden gündem oldu. Çocuk yaşta evliliği savunan Fatih Erbakan’nın şu an bir milletvekili sıfatının olduğunu düşündüğümüzde gelecekte biz kadınları neler beklediğini de az çok tahmin edebiliyoruz. Seçim sonrası kutuplaşmaya neden olanlar halen bu tavırlarına devam ediyorlar.

Seçim kampanyası sırasında tüm gerici güçleri etrafında biriktiren Cumhur İttifakına “neden oy verilmemesi” gerektiği tartışmaları sırasında AKP’ye inanmış kadınların ısrarla HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi için söylenenlerin “yalan olduğunu” söylemekteki ısrarlarına tanık olduk. Çevrelerindeki diğer kadınları ikna etmek için çok büyük çaba gösterdiklerini hatta alenen yalan söylediklerini nabza göre farklı şerbet verdiklerini gördük. Cumhur İttifakı içerisinde yer alan partilerin tamamının kadın haklarına çok saygılı olduklarından şu ana kadar kadınlara dönük birçok hak tanındığından bahsederken yaşanan olumsuzlukların ise inançsız erkek ve kadınlar yüzünden olduğunun propagandasını yaptılar: “HÜDA PAR ve Yeniden Refah bunun için varlar. Onların engin bilgilerine çok ihtiyaç var Mecliste. Müslüman bir ülkede olması gerektiği gibi yaşanacak. Bu konuda kendilerini taktir ediyoruz. Kadın kadınlığını bilirse erkek de erkekliğini bilirse ortada ne şiddet kalır ne de başka bir şey.”

“Kadın, kadın gibi davranmalı” diyerek aslında şunları söylüyorlar: “Kadınlar öyle her şeye karışmayacak, elini eteğini erkeğin işinden çekecek. Güler yüzlü ve itaatkâr olacak. Alttan almayı bilecek. Çalışması erkeğinin rızasına bağlı olacak. Öylelikle kocasının sevgisini hak edecek. En ufak tartışmada boşanacağım demeyecek. Zaten Medeni Kanun bunun önünü çok açıyor, küçük bir olayda kadınlar mahkemenin yolunu tutuyorlar ve erkekleri evlerinden uzaklaştırıyorlar, ne oluyor bu durumda adam uğradığı haksızlığı yediremiyor ve kadınları öldürüyor.” Bu sözleri biz söylemiyoruz. AKP’ye inanmış, kendilerinin kadın kollarından olduğunu söyleyen kadınlar söylüyor. Üstelik sadece sözlü söylemiyorlar sosyal medyalarından paylaştıkları hikâyelerinde ve WhatsApp durumlarında altına duygusal müzikler koyarak yaptıkları paylaşımlarda kullanıyorlar bu ifadeleri. Kadınların kendilerini sorgulamaları için her mekanizmayı deniyorlar. “Aslında hiçbir sorunumuz yok ama ahlak sorunu var onu da bu dönem Cumhur İttifakı çözecek” diyorlar.

‘6284 BİZE BÖYLE ANLATILMADI’

Şimdi yukarıda anlattıklarımı örneklerle açmak istiyorum. 6284 sayılı Kanun’un kadınlar için hayati önem taşıdığını biliyoruz. Yakın zamanda 50’li yaşlarda bir kadın kocasının şiddetinden kurtulmak için boşanmaya karar verip derneğimize geldi. Hayati tehlikesi var ve kocası elinde ne var ne yok almış. Babadan kalan evini de elinden almak istiyor. Fakat kadın “Beni bıraksın da ne olursa olsun” noktasında. Çünkü dayak canına tak etmiş. Kaç defa hastanelik olduğunu unutmuş. Yıllarca sesini çıkarmamış, hep susmuş, her şeyi kusursuz yapmış ama yine de olmamış. Yani yukarıda saydığımız “tüm kriterlere” uymuş fakat şiddetten kurtulamamış. Boşanma aşaması onun için tam bir kabusa dönüşmüş durumda. Uzaklaştırma kararı aldı. Önce çok şaşırdı bu kadar hızlı verilmesine. 6284 sayılı Kanun’dan bahsedip kaldırmak istediklerini söylediğimizde AKP’ye oy vermiş bir kadın olarak büyük bir tepki gösterdi ve “Ama bize böyle anlatılmadı” dedi.

Oy istemek için bu kadına gidilmiş, gördüğü şiddet hiçe sayılarak kendisine İstanbul Sözleşmesi ve 6284’ün “ne menem bir şey olduğu” anlatılmış. “Kadınları koruma adı altında eş cinselliği ve ahlaksızlığı dayattığını, Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun ki tehlikeyi erken fark edip yasayı iptal ettiğini ama bu 6284’te ortadan kalkarsa daha rahat nefes alacağımızı” söylemişler. Bunları dinleyen kadın inanmış ve tekrar oyunu vermiş. Ama bu yasa sayesinde çok değil seçimden 1 ay sonra kendini kurtarınca anladı gerçeğin ne olduğunu.

OLASI TEPKİ MEYDANA ÇIKMADAN BASTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR

Cumhurbaşkanı’nın ağzından çıkan her cümle aşağıda örgütleniyor. Artısı eksisi düşünülmeden kadınlar kandırılıyor.

Bir dönem kadınların mücadelesi sonucu çocuk istismarının evlilikle affı önerisi rafa kaldırılmıştı. Ama bu dönem yeniden gündem yapılıyor ve üstelik yukarıda verdiğimiz örneklerdeki gibi adım adım normalleştirmeye çalışılarak. En önemlisi de tepkiyi azaltmak için örgütlenmesi sağlanıyor. O yasa gündeme geldiğinde her kesimden kadın yüksek sesle karşı çıkmıştı; fabrikalarda, sokakta her yerde imzalar toplanmıştı, tepki ortaklaşmıştı.

Şimdi bunları yeniden hatırlayarak bir şeye başlamak lazım. Kadınlara dayatılan bu politikalarla mücadelenin ön koşulu; kadına yönelik şiddete, çocuk istismarına ve çocuk yaşta evliliklere karşı çıkmanın yolu tepkinin aynı yere doğru ortaklaşması. Emekçiler arasında bunun koşullarını bu sistem hazırlıyor. Bunu elbette tüm olanaklarını devreye sokarak yapıyor. Bizim de olanaklarımız var ve bunu anlatacak güce sahibiz. Tek eksiğimiz bunu örgütlü bir güce çevirmek.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Çocuklarımız için bir öğün ücretsiz, sağlıklı yeme...

Ekmekten bile alınan vergilerin çocukların beslenmesi için harcanmaması kadınların kabul ettiği bir...

ÇEDES’ten tarikatlara çocuklar karanlığa teslim ed...

ÇEDES ismi din görevlilerinin toplu ataması ile yeniden gündeme girse de aslında eğitimde ‘manevi da...

Eğitimi dini kuşatma altına alan proje: ÇEDES

Hiçbir şekilde formasyon eğitimi olmayan, olsa bile görevi okullardaki öğrencileri eğitmek olmayan,...