Özellikle son yıllarda düğün organizatörlerine başvurmak, konsept düğünler yapmak, oldukça popülerleşti. Ve artık düğünler ile başlayan bu iş, kına geceleri, baby shower, doğum günü partileri derken büyüdükçe büyüyen bir sektöre dönüşmüş durumda.
Son dönemlerde özellikle kına geceleri ve düğünlerde dikkat çeken ise organizasyon şirketlerinin ayarladıkları dans grupları. Bu dans grupları büyük çoğunlukla -hatta tamamen denebilir- genç kadınlardan oluşuyor.
Berivan ve Hatice de bir süredir bu işte çalışan iki genç kadın. Bu işe nasıl başladıklarını, zorluklarını ve merak ettiğimiz diğer şeylerle ilgili sorularımızı yanıtladılar.
17 yaşında ve lise son sınıf öğrencisi olan Berivan, yaklaşık iki yıldır yapıyor bu işi. Zaten ilk koşulun “15 yaşını doldurmak” olduğunu söylüyor. Berivan’a göre ‘eğlenceli bir iş’ bu. Kendine güvenini geliştireceğini düşünerek başlamış yapmaya. Tabi ki harçlığını çıkarıyor olması da çok önemli...
Berivan ile aynı yaşta olan Hatice, arkadaşları aracılığı ile yapmaya başlamış bu işi. Yaş sınırının yanı sıra yapılan makyajlar, “genel güzellik kriterlerine uyan ve genç bir görünüm, yöresel danslara yetenek, neşeli, açık gözlü karaktere sahip olmak” oldukça önemliymiş.
“Neden kadınlar?” sorumuzu Berivan şöyle cevaplıyor: “Çünkü kadınlar bu ortamlar için daha ilgi çekici bulunuyor ve bazı yörelerde bu tarz etkinlikler sadece kadınlar arasında yapıldığı için müşteriler de bunu tercih ediyorlar.” Hatice de “Kadın hep kıvrak, bu işleri çabuk kavrayan olarak görülüyor, aynı oryantallik gibi kadın daha çok ön planda” diyor.

HER YÖREYE UYGUN KAREOGRAFİ

Bu düğün tarzının ve dans gruplarının çok yaygınlaştığını, düğünlerin eğlence sektörüyle iç içe geçtiğini, hatta eğlencenin artık en önemsenen şey olduğunu anlatıyorlar. Berivan “Herkese kendi yöresine göre kareografi hazırlıyoruz, yeri geliyor ağlatıyor, yeri geliyor oynatıyoruz. Böylece özellikle kadınların tüm hislerine karşılık bulmaları sağlanıyor” diye anlatıyor.
Yani bu işin müşteri olarak hedeflenen kitlesi de, işi yapması için seçilen de kadın...
Dansçı kadınlar ile ilgili toplumda olumsuz yargılar olabildiğini, yine de bu işin “mutaassıp” diye bilinen yerler de dahil hemen her bölgede yaygınlaşmasını nasıl değerlendirdiklerini öğrenmek istiyoruz. Hatice “Eğlence sektörü buradan iyi kazanç sağlıyor, talep de var, böyle olunca bir kılıfına uyduruyorlar” diye yanıtlıyor.
İşlerini yaparken en zorlandıkları şeyi sorduğumuzda ise en çok vurguladıkları şey; herkesin onlardan hiç enerjilerinin bitmemesini ve hep keyifli olmalarını bekliyor olması. Berivan, “İşe ilk başladığımda insanlardan çok çekiniyordum oynarken, ama alıştım. İnsanları memnun etmek mümkün değil, bazen günde iki üç kınaya gidiyoruz ama her gittiğin yer senden ilk işinmiş gibi enerji bekliyor” diyor. Hatice de “Bazen düğün başlamadan önce gelip, gösteri bitince çıkıyoruz. Ama bazen paramızı alabilmek için düğün sonuna kadar beklemek zorunda kalıyoruz. Hep koşuşturmaca içindeyiz, yaptığımız işin dans olmasından da kaynaklı sadece yorgunluğumu hatırlıyorum” diye anlatıyor.