Maaş alamama, işsizlik, sigortasız, yarı ücrete çalışma...
Pandemi öncesine oranla Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneğine yardım talebiyle daha fazla başvuran kadınlar, eve ekmek alabilmek için ne mücadeleler verdiğini paylaştı bizlerle...

Türkiye’de DİSK-AR’ın raporuna göre işsizlik 18 milyona dayanırken, ekonomik kriz ve pandemi dönemi en çok kadınların istihdama katılımını etkiledi. Kadınların erkeklere göre daha fazla dönüşümlü çalıştırılan, yıllık izne çıkartılıp, kısa çalışma ödeneği ile çalıştırılan taraf olduğu sendikaların raporlarına da yansıdı. Bu sayıların gerçekliğini mahallemiz Tuzluçayır’da görmek mümkün. Çok sayıda kadın bu dönemde işini kaybetti ya da izne çıkartıldı. Derneğimize pandemi öncesine oranla çok daha fazla kadın yardım talebiyle geliyor. Derdini, sorununu, eve ekmek alabilmek için ne mücadeleler verdiğini anlatıyor. İşte birkaç örnek…  

‘TAZMİNATIM VERİLMEDEN İŞTEN ÇIKARTILDIM’

Canan koronanın başında çalıştığı yerde yüzden fazla işçinin işten çıkarıldığını, işten çıkarmalar yasaklanınca İş Yasası’nın 25. maddesine dayanarak (Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sergilediği gerekçesiyle iş akdinin feshedilmesi) işten atıldığını ve tazminat bile alamadığını söylüyor. “Evime yeni taşınmıştım. Eşya almıştım, başka alacaklarım vardı. Ameliyat olmuştum, ayağımın acısı ayrı bir dertti benim için. Ne yapabileceğimi düşündüm. Daha önce yaptığım anket işini yapmaya başladım. Yanında ek işler yaptım, ürün sattım, sigara sardım. Hiçbir şekilde gocunmam, yapabileceğim başka şeyler varsa onları da yaparım. Gerçekten bu pandemi süreci işçiler için çok kötü oldu. Çok kişi işsiz kaldı.”

Ebru 45 yaşında, evli, tek çocuk annesi bir kadın. 18 sene bir hukuk bürosunda asgari ücretle çalışmış. 18 yılın sonunda işten ayrılan, 2 yıl işsiz kalan Ebru, “6 aylığına bir dernekte çalışmaya başladım. Sigortasız ve asgari ücretin yarısına çalışmanın zararını o zaman daha iyi anladım” diye anlatıyor içinde bulunduğu durumu.

‘ÖĞRETMENİM, 8 AYDIR MAAŞ ALAMIYORUM’

Öğretmen olan Hülya yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Biz 3 arkadaş bir evde kalıyoruz. Canan pandemi dolayısıyla işten çıkartıldı. Ben özel okulda öğretmenim ve 8 aydır maaş alamıyorum. Herhangi bir destek de alamadık bu süreçte. Dışardan bakıldığında öğretmensin ve mesleğin var. Ama bir ekmek alamadığım zamanı yaşıyorum. Utanmadan bulaşıkçılık bile yapmak için başvuruda bulunsam da diplomamı gören ‘yarın okul açılır bizi bırakırsın’ diye iş vermiyor. Ne muhtar kapımızı çaldı ne de konu komşu. Tam 2 hafta makarna haşlayıp yedik. Kiramızı borçla ödedik geçen ay. Bu ay ne olur bilmiyorum. Özel dersin saatini 20 liraya vermeye başladım. Günlerce iş arayıp bulamamak, kilometrelerce yürümek, susayıp su bile alamamak, iş ararken tacize maruz kalmak... Yeter artık, duysun sesimizi birileri.”


İlgili haberler
Ev eşyasını satan, çocuğunu okuldan alıp sanayiye...

Ankara Etimesgut’ta kadınlar pandemiyle ağırlaşan ekonomik koşullara eğitimdeki korkunç tablo ekleni...

Nerede o balkonlardaki eski kurutmalıklar!

Şimdi tüm kışı atlatmak için kurutmalık yapmak değil derdimiz. Arada çıkarıp sofraya koyalım en azın...

İşçinin mağduriyetinden faydalanmayı çok iyi biliy...

‘Çoğu zaman gece vardiyasından çıkıp hastaneye gidiyor sonrasında hiç uyumadan tekrar işe geliyorum....