Kadroyu beklerken...
Herkes ocak ayını sabırsızlıkla bekliyor. Herkes birbirine soruyor. En çok merak edilenler; Maaşlarımız artacak mı? Taşeron işçiler, “Bu onların son şansı” diyor.

Geçen seneden beri konuştuğumuz taşeron işçilere kadro verileceği meselesi son günlerde yeniden gündemimizde. Arkadaşlarımızla sık sık bu konuyu konuşuyoruz. Sizlere biraz bu konuşmalarımızdan, taşeron işçiler olarak bizim için çok önemli olan bu meseleye ilişkin düşüncelerimizden bahsedeceğiz.
Hepimiz biraz tedirginiz açıkçası. Herkes ocak ayını sabırsızlıkla bekliyor. Bir taraftan da bu kadro meselesi arkadaşlarımızla mevcut sorunlarımızı konuşmamızı sağladı. Devlet yetkilileri “kadro verilecek” diye ortaya bir şey attı ama bize ne getirecek, bizden ne götürecek, kimse bir şey bilmiyor. Herkes birbirine soruyor. Çalışma Bakanı “kadro” dedi, sonrasında “hastane ile sözleşme imzalanacak” dediler. İşten ayrılmak isteyen arkadaşlar yılbaşını bekliyor bu yüzden.
“Hastane personeli olmak kendimizi daha güvende hissettirir” dedi bir arkadaşımız. Maaşlarımızın belli bir günde yatması, izinlerimizi zamanında kullanmak ya da döner sermayeden bize de pay verilecek söylentileri sevindirici ama sadece “eski çalışan personele kadro verilecek” diye konuşulması, “2015’ten sonra girenler aynı haktan yararlanamayacak” denilmesi, bizleri huzursuz ediyor.

İZİNLERİMİZ HEP YANDI
Bir kadın arkadaşımız da “Şimdiki müdürümüzün yanına gidip de derdimizi anlatamıyoruz” dedi. Kadın olarak yaşadığımız sorunları bırakın da işimizle ilgili bir şey bile soramıyoruz. Derdimizi anlatacak kimse yok, bulsak da çözüm üretecek kimse yok.
Gece vardiyasında çalışan bir arkadaşım üç aydır izin kullanmadan çalıştığını söyledi. “İzinleriniz biriksin, eleman olunca izin kullandırırız” dediler. Ama izinlerimizin hepsi yandı. Ben bir kadın olarak gece çalışmak istemiyorum ama sırf şirketle ters düşmemek için geliyorum gece vardiyasına. Ne servis var ne bir şey! Evimize geç gitmemek için erken değişim yapıyoruz. Böylece de gece uzun saatler çalışıyoruz. Ankara Hastanesi’nde zaten kim kime dum duma!

ÜCRETLER ARTACAK MI? ANGARYA BİTECEK Mİ?
Geçen gün şeflerden biri “Yakında bizi ararsınız, sizi kimse savunmaz kadro gelince” demiş. Sanki bizim uğradığımız haksızlığa çözüm bulabiliyormuş gibi bir de taşeron firmayı bize iyi göstermeye çalışıyorlar. Taşeron işçilik zor ve insanı çok yıpratıyor. Bir arkadaşım “Ben şirkete hiçbir zaman güvenmiyorum, hiçbir zaman bizim yanımızda olmadı” dedi. Çalıştığın bölümde uyumlu olursan çalışırsın, yoksa şikayet edilirsin; daha kötü yerlere verirler seni, cezalandırırlar. Bu yüzden her şeye “Eyvallah” diyoruz.
Kadro gelince en çok merak edilen şey “Maaşlarımız artacak mı?” Bir arkadaşımız “Aynı şekilde devam edecekse ha kadrolu ha şirket farketmez” dedi. Bir başka arkadaş da “Kadroyu ne yapayım zorunluluktan yaptığım işleri yapmaya devam edeceksem, özel işlerimi yaparken sesimi çıkarmayacaksam. Niye biz hep alttan almak zorundayız! Hep temizlik personeli haksız bulunur. Kendini savunmaya kalktığında kavgacıya çıkar adın” diye sitem etti.

BU SON ŞANSLARI
Taşeronda çalışmak tam bir kölelik. Size sayfalar dolusu sorun yazabilirim. Ama yılbaşını dört gözle bekliyoruz hastane personeli olarak. Arkadaşlardan birinin dediği gibi, “Bu onların son şansı artık, bunu da yapmazsa çok oy kaybeder.”
İnşallah güzel haberlerle birlikte oluruz, umudumuz hiç solmasın.

İlgili haberler
Kadın işçiler kıdem tazminatını anlatıyor

İzmir'de taşeron işçi olarak kadın işçiler kıdem tazminatının neden önemli hatta vazgeçilmez olduğun...

İşçi anneme kıdem tazminatını anlatmak

İşçi bir anne ile kızının kıdem tazminatı sohbeti...

Kadınlar güvencesizlik değil, kadro istiyor

Bir işçi kadın yazdıkları: ‘Belediyelerde ve hastanelerde çalışan taşeron işçi sayısı kadrolu işçi s...