Türkiye’nin “güvenli bölge kuracağız, buradaki Suriyelileri oraya yerleştireceğiz” diye başlattığı Suriye harekatı, geride ölümler ve yerinden yurdundan edilen yeni insanlar bırakarak şimdilik sona erdi. Ancak ne ölümler ne de bölgede yaşayan halkın durumu değil tartışılan. Medya eliyle savaş kışkırtıcılığı sürdürülüyor, zafer naraları atılıyor. Ancak bu savaş ve zafer çığlıkları İkitelli’de yaşayan emekçi kadınları ikna edememiş. Zaten yoklukla, yoksullukla boğuşan kadınlar, “Savaş istemiyoruz” diyor.
SAVAŞSIZ BİR ÇÖZÜM MUHAKKAK VARDIR
DİLEK: Öncelikle ben savaş meselesine duygusal bakıyorum, insanlar ölüyor çünkü. Suriye komşumuz. Savaşsız bir çözüm muhakkak vardır. Türkiye hükümeti, Suriyelilerin ülkemizden gitmesi için Suriye sınırları içerisinde güvenli bir bölge yaratma amaçlı savaş açtığını söylüyor ama onaylamıyoruz. Başka çözüm yolları vardır, eşit haklar olabilir mesela. Türkiye’de işsizlik sorunu hep vardı. Suriyeliler geldiğinde bu sorun daha da büyüdü. İşverenler Suriyelileri tercih ettiler, çünkü daha düşük ücrete çalıştırabiliyor. Sigorta da istemiyorlardı. Hem Türkiyeli hem Suriyeli işçiye sigorta yapılabilecek yasalar düzenlenebilir mesela.KİMİN YERİNE KİMİ KOYUYORLAR?
ROJDA: Ben Suriyeliyim. Türkiye’nin Suriye sınırları içerisine girmesi ne kadar doğru olabilir sizce? Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklama yapıyor, güvenli bölge yapacakmış, Türkiye’deki Arap kökenli vatandaşları o bölgeye yerleştirecekmiş. Kimi öldürüyorlar, kimin yerine kimi koyuyorlar! Savaştan bütün bölge halkları zarar görür. Şimdi savaşa harcanan paralar kimin cebinden çıkacak? Tabii ki bizlerin. Daha geçtiğimiz haftalarda ekmeğe varana kadar her şeye zam geldi Yeni zamlar da gelecek. Zaten zar zor geçiniyoruz. Böyle nasıl olacak bilmiyorum...DEVLET ÇOCUKLARIMI BÜYÜTÜRKEN NEREDEYDİ?
NERİMAN: Sınırın iki tarafında da ölenler can, hepsine acıyorum. Geçtiğimiz günlerde oğullarımdan birine seferberlik kağıdı geldi. Ben çocuklarımı savaşa göndermem. Savaşıyoruz devlet için, şurasında bir ocak mı yap diyor bana? Devlet ben çocuklarımı açlıkla susuzlukla büyütürken neredeydi? Getirdiler Suriyelileri buraya, kapıları açmasalardı o zaman... Yarın bizim ülkemizin içerisinde de savaş olmayacağını kim söyleyebilir şimdi? Kendi çocuklarını neden göndermiyorlar savaşa? Ya benim aklım akıllı değil ya da bunların aklı akıllı değil... Paralı askerlere de kızıyorum. Sürün ama paralı asker olmayın. Benim küçük oğlum askerdeyken “Ben askerde kalacağım” dedi, ben izin vermedim. Kesinlikle hakkımı helal etmem sana dedim.SAVAŞIN FATURASINI DA SIRTIMIZA KAMBUR YAPACAKLAR
GÜLAY: Savaş her ülke için yıkım demektir. Sadece ekonomik açıdan değil masum insanlar, askerler ölüyor. Bir de bizim ülkemiz toprakları işgal altında değil ki, biz neden Suriye’nin sınırları içerisinde terör avlamaya gidiyoruz? Ne işimiz var orada? Bundan sonra bizi zam yağmuru bekliyor. Ekmeğe zam geldi. Elektirik faturası geçen ay bana 98 TL geldi, bu ay 170 TL... Pazara 50-100 lirayla giderken şimdi gidemiyorum. Enflasyon düştü diyorlar. Nerede düşen enflasyon? Bunlar şimdi bir de savaşın faturasını sırtımıza kambur yapacaklar.İlgili haberler
Barışı çocuklara nasıl anlatacağız?
Savaşın vahşetini duyarsızlaştırıcı bir açıklıkla resmetmek yerine ‘etkileyici/hakiki’ olmanın çocuk...
‘Silaha para harcamasınlar, ücretleri artırsınlar’
“Şu anda savaşla ekonomik krizi gölgelemeye çalışıyorlar. Savaşın ve ekonomik krizin yükünü bize yık...
Dört koldan savaş kışkırtıcılığı işçi kadınları ik...
Sonuçta toplar, tüfekler, ağır silahlar olunca üstüne bir de ölümler gelince, metal işçisi kadınlar...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.