‘Kadına yönelik bitmeyen şiddet’
Kazanımlarımız tek tek hedefte. Şiddete karşı koruma yerine baskı artıyor. Ama biz susmuyoruz, korkmuyoruz, birbirimizin sesiyiz.

“Kadına yönelik bitmeyen şiddet” içerikli bir yazı yazma fikri ile kaleme alınması arasında geçen bir haftalık sürede en az 5 kadın cinayeti yaşandı. Kadın cinayeti haberleri önümüze düştüğünde, bir yandan da ülke gündeminde Ankara’da gözaltına alınan 7 kadına çıplak arama dayatması yapıldığı ve bunu kabul etmedikleri için darp edildikleri konuşuluyordu. İstanbul’da gözaltına alındığı sırada polis tarafından taciz ve darp edildiğini söyleyen kadının duyulmayan sesi olabilmek için sosyal medyada “Gözaltında tacize uğrayan kadınları her gün konuşacağız” paylaşımları yapılıyordu. Emniyet Genel Müdürlüğü ise bu paylaşımların polis teşkilatını itibarsızlaştırmaya yönelik, asılsız, mesnetsiz, alçakça yapılan iftiralar olduğunu ve yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı. Oysa olması gereken ihbar niteliğindeki bu paylaşımların dikkate alınarak hızlıca araştırılacağı, her zaman dile getirdikleri “kadına yönelik şiddete sıfır tolerans”ın uygulanacağı, tespiti halinde suçluların cezalandırılacağı şeklinde bir açıklamaydı.

Olması gereken; şiddete, tacize uğradığı için karakola başvuran kadınların şikayetini küçümsemeden, aşağılamadan hızlıca kadının güvenliğini sağlamaktır. Doktor raporu alınması için sağlık kuruluşuna yönlendirmek, Cumhuriyet Savcısı’na derhal bildirimde bulunmak, acil durumlarda mahkeme kararı beklenmeksizin geçici koruma tedbir kararı verilmesidir. Şiddet mağduruna barınma, psikolojik destek, hukuki danışmanlık gibi hizmetlere erişimini sağlamaktır. 6284 sayılı Kanun gereği; koruma kararı, geçici velayet, nafaka gibi hakları olduğu bilgilendirmesinin yapılmasıdır.

Yaşam hakkı korunmayan, geleceği çalınan genç kadınların sokaklarda, üniversitelerde isyan etmesi şaşırtıcı değil. Şiddet failleri için elektronik kelepçe bulunamazken, demokratik taleplerini dile getiren gençler için elektronik kelepçe ihaleleri açılıyor.

Yaşam hakkı, seçme ve seçilme hakkı, çalışma hakkı, toplantı ve gösteri yürüyüşü haklarının Anayasal güvence altında olduğunu ve bu hakların kullanılmasının suç olmadığını her gün haykırmak zorunda bırakılıyoruz. Elbette haklı olmanın tek başına yetmediğini; haklı ve örgütlü olmak zorunda olduğumuzu da çok iyi biliyoruz.

Kadın mücadelesi, haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkmak için birlikte hareketin ve dayanışmanın tarihidir. O yüzden gözaltında tacize uğrayan kadınları her gün konuşacağız. Şiddete, tacize, haksızlığa uğrayan her kadının elini tutacak, bize sunulan bu pespaye hayatı değiştirecek, bir gün mutlaka hep birlikte güleceğiz.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Aile yılında adaletin iflası: 10. Yargı Paketi ne...

10. Yargı Paketi, şiddet faillerine kapı aralarken kadınların güvenliğini, yaşam hakkını ve eşit yur...

‘Kadına yönelik şiddete ve istismara sessiz kalma!...

KOÜ Ekmek ve Gül Kadın Çalışmaları Atölyesi 25 Kasım’ın ardından peş peşe yaşanan şiddet, taciz ve i...

Şiddetten kaçan göçmen kadınların hikayesi...

Göçmenler bu ülkenin bir parçası artık, birlikte yaşayacağız ve birlikte daha güzel bir hayat için m...