‘Halk ekmek kuyruğunda kirpiklerim dondu’
Asgari ücret hatta daha altında ücretlerle ev geçindirmeye çalışanların yoğun yaşadığı Tuzluçayır gibi mahallelerde geçinmek büyük sorun. Her sohbet faturalara, geçim derdine bağlanıyor.

Bu yıla etten süte, pedden temizlik malzemelerine, kısacası iğneden ipliğe gelen zamlarla girildi. Sanki bir önceki yıl yağa, tuza, una zam gelmemiş gibi. Doları düşürenler temel gıda maddelerindeki fiyatı niye düşürmezler ki! Hele elektrik ve doğal gaz zamları kadınların canlarına tak ettirecek cinsten. Zenginlerin vergilerinden indirim yaparken bizimle dalga geçiyorlar. Asgari ücret hatta daha altında ücretlerle ev geçindirmeye çalışanların yoğun yaşadığı Tuzluçayır gibi mahallelerde geçinmek büyük dert. Kiminle konuşsak sohbet birkaç dakika sonra elektrik, su, doğal gaz faturalarına geliyor.

‘ÇAY EKMEK YİYİP EVDEN ÇIKMASAM ANCAK GEÇİNİRİM’

Necla tek başına yaşasa da aldığı maaş asgari ücretin altında ve faturalara zor yetiyor: “Bir maaşımla temel ihtiyaçlarımı karşılayamıyorsam sıkıntılı bir durumdayız. Elektrik, su faturası, doğal gaz derken bin 500 lira fatura ödüyorum. Kaldı elimde bin lira. Ben bin lira ile çay ekmek yesem, evde otursam hiç çıkmasam, kimseye de selam vermesem ancak geçinirim.”

Ceren ise 15 yaşında bir genç: “Öğrenciyim. Okula giderken dolmuş beş liraya çıktı. Her şey zamlandı. Hiç zamlanmasın, maaşları da hiç yükseltmeyin, zaten her şeyden vergi alıyorlar. Her şeye zam yapıyorlar, ondan sonra gösteriş için asgari ücreti yükseltiyorlar.”

KREŞ ÖĞRETMENİ GÜNLÜK 85 LİRAYA BULAŞIK YIKIYOR

Selver’e de bir dokun bin ah işit: “Kapıcı dairesinde kirada oturuyorum. Kızım üniversite bitirdi. Kreş öğretmeni, ama şu anda günlük 85 liraya lokantada bulaşık yıkıyor, sigorta yok, iş yok. Her şeye gelen zamlardan dolayı kızım bu koşullarda çalışmak zorunda kalıyor.”

Sonay’ın eşi geçinebilmek için iki işte birden çalışanlardan. Kendi de son bir buçuk ayda çalışmaya başlamış: “Ev kendimizin. İki çocuğum var, okula gidiyorlar. Yine de yetiştiremiyorum, ucu ucuna. Evlerine sadece asgari ücret girenleri düşünemiyorum.”

‘İŞ YERİNDEN KALAN YEMEKLERİ GETİRMESEM AÇIZ’

Gülnaz evin tek çalışanı. Üstelik dokuz nüfusa bakmak zorunda: “Kayınpederim ve eşim iş arıyor. Benim çalıştığım elektrik, doğal gaz faturalarına bile yetişmiyor. Ekmek bile pahalı. Bir çocuğum okula gidiyor, beslenmesini alamıyoruz. İş yerinde kalan yemekleri getirmesem açız.”

 “Küçücük bir evim var. Evde bir buzdolabı var, bir de eski telefonumu şarj ediyorum. Akşama sokak lambasının ışığı evime vuruyor. Işığı açmıyorum. 100 lira fatura geldi. Elime geçen 800 lira para. Nasıl geçineyim?” diyor Elif de.

‘KOMŞUMUN DA BENİMLE SÖYLEMESİ GEREKİYOR’
Adalet’in evinde yaşlı babası olmasına rağmen doğal gazı doğru düzgün yakamadığını söylüyor. Faturalardan çok dertli: “Doğal gaz 552 lira geldi, evde sadece çalışan buzdolabı küçük bir televizyon, çamaşır makinesi arada bir de bulaşık makinesi ile elektrik faturası 282 lira. Çamaşırları haftada bir defa sıkış tıkış dolduruyorum. Çocukların haftada bir banyosu sonucunda gelen su faturası 179 lira. Gıdayı hesaba katmıyorum bile. 1 ay önce aldığım şampuan 40 lira oldu. Halk ekmek kuyruğunda kirpiklerim resmen dondu. Komşumun da benimle beraber söylemesi gerekiyor ki bu zam yağmurunu hep birlikte durduralım.”

Görsel: Freepik

İlgili haberler
Nasıl bozulduysa öyle düzelecek!

Hepimizin ortak hayali tek adamın kararları altında yaşamamak oluyor, birbirimize ses oldukça karanl...

Genişleyen öfkeyi dayanak almak, örgütlenmesine da...

Boşuna değil son günlerin tüm direnişlerinde iki sloganın öne çıkması… 'Birleşe birleşe kazanacağız'...

Zamla gelen zamla gidiyor!

İşe gidip gelirken kadınların sohbetlerine kulak misafiri oluyorum, yaşadıkları ekonomik sıkıntıyı a...