
Artan kadına yönelik şiddet, derinleşen ekonomik krizin getirdiği zorluklarla birlikte barış arayışı da kadınların önemli gündemlerinden biri. Kadın örgütleri ve farklı kesimlerden kadınlar, çözümün asli özneleri olma taleplerini ortaya koymaya çalışsa da işleyiş ve ilerleyiş açısından kadınların sürece dahli zayıf kalıyor.
On yıllardır süren çatışmalı ortamın sona ermesi ve kalıcı bir barışın tesisi için bugüne kadar mücadele veren kadınların barış arayışları, çatışmanın getirdiği ağır insani kayıpların doğrudan tanığı ve mağduru olmalarının da derin izlerini taşıyor. Kadınlar silahların susması, onurlu bir barışın tesisi savunusunu ısrarlı bir biçimde sürdürürken sürece dair beklentileriyse tüm toplumsal kesimler gibi temkinli.
İktidarın süreci terör sorununa indirgemesi, muhalefete yönelik sürdürdüğü operasyonlar ve henüz net bir adım atmamış olması bu temkinliliğin ana etkenleri arasında. Örgütlü kadınların daha hararetli biçimde tartıştığı süreç; evlerde, mahallelerde, sokakta konuşmaya, görüş almaya çalıştığımız kadınlar açısından daha çok izlenme halinde. Kadınlar sürece dair kendi içlerinde tartışmalar yürütse de fikrini yüksek sesle dillendirmekten kaçınıyor. Bunun önemli nedenlerinden biri kadınların kendini yürütülen süreçte tam anlamıyla özne görmemesi olurken bir diğer neden ise öncelikli sorunun ekonomik sorunlar olması. Artan kadına yönelik şiddetse bu sorunların ne yazık ki ardında kalıyor.
Konuştuğumuz kadınlardan biri “Barış olması herkes için iyidir, hepimiz barış istiyoruz, anneler ağlamasın istiyoruz” derken “Süreç sizce nasıl ilerler?” sorusuna ise “Beklemedeyiz, göreceğiz” cevabını veriyor. Bir başka kadınsa Cumhur İttifakı’yla yürütülecek bir sürecin bir önceki deneyimden farklı olmayacağını dile getiriyor. Toplumun çözümün dışında bırakıldığını söyleyen başka bir kadınsa “Sürece inanmıyoruz” diyor.
Kalıcı bir barış nasıl sağlanır?
Kadınların barış arayışındaki temel talepleri arasındaysa en başta çatışmalara son verilerek sorunların diyalog ve müzakere yoluyla çözülmesi yer alıyor. Bundan sonraki talepler arasında hasta tutuklular olmak üzere siyasi tutukluların serbest bırakılması, geçmişte yaşanan hak ihlalleriyle yüzleşilmesi, adaletin sağlanması, tüm aşamalarda kadınların eşit ve etkin katılımının güvence altına alınması, ana dil önündeki engellerin kaldırılması ve eşit yurttaşlık talebi yer alıyor.
Kadınların ısrarlı duruşu, bölgede barış umudunun canlı kalmasında ve savaş karşıtı güçlü bir toplumsal sesin oluşmasında hayati önemde. Savaşa ayrılan devasa bütçelerin cebimizden gittiği, açlığı, yoksulluğu, krizi, ucuz emek sömürüsünü en ağır biçimde taşıdığımız şu günlerde Kürt sorununun çözümü için mücadelemizi ortaklaştırmak ve süreci birlikte yürütmek kadınlar açısından bir talepten öte artık bir zorunluluk.
Fotoğraf: Evrensel
İlgili haberler
Bir 'süreç' meselesi: Yeni bir yatırım havzası, uc...
‘Terörden arındırılmış yatırım bölgesi’ olarak sunulan süreç, iktidarın hem bölgedeki ekonomik kontr...
Mücadelemizi büyütecek cereyanı birlikte yaratacağ...
'Azıcık cam pencere açalım da cereyan yapsın' diyorsan Ekmek ve Gül’ü al, oku ve okut! Mücadelemizi...
Güvensizlikte ortaklaşıyorlar
Bu tartışmalar işçiler arasında yer yer kavgaya dönüşse de tek ortak gerçek ise; AKP başta olmak üze...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.