Deprem yoksul kadınları da vurdu
İstanbul’daki deprem sonrası evleri hasar gören kadınlar yaşadıkları zorlu süreci anlattı: Mecburen yerin altına taşınmak zorundayım.

İstanbul’da yaşanan depremin ardından evlerinde oluşan hasar sebebiyle birçok kadın evlerinden ayrılmak zorunda kaldı. Bu zor durumla mücadele etmeye çalışan kadınlardan biri de Ebru.
Ebru, yapılan incelemeler sonrası hemen evinden ayrıldı çünkü deprem olmasa bile evin çökme riski olduğu ortaya çıktı. “Evi hemen terk edin! denildi ama kimse nereye gideceğimiz konusunda bir şey söylemedi” diyor Ebru.

Sağlık sorunları sebebiyle düzenli çalışması mümkün olmayan eşi, 1 ve 7 yaşlarındaki kızları ile akrabalarının evine sığınmak zorunda kaldılar.

Ebru, deprem gününden bu yana başka bir ev arayışında fakat deprem sonrası anında yükselen kiralar ne yazık ki bütçelerinin çok üstünde.

Ebru, “Bodrum katta bulunan daireler bile çok pahalı ama çocuğum 2. sınıfa gidiyor ve akrabamızın evinde ders çalışacak bir masası bile yok. Mecburen o yerin altına taşınmak zorundayım” diyor.

Yani depremden korunmaya çalışırken rutubetli bodrum katta hastalanmayı bile göze alıyor.

Ebru, geçim derdinin verdiği sıkıntıları anlatmaya devam ediyor, “Şuan asgari ücretle geçinebilmenin mümkün olmadığı bir zamanı yaşıyoruz. Evin kirasını ödesek faturalar kalıyor onu halletsek başka bir şey çıkıyor. Elimize gelen faturalara anca yetiyor peki ne yiyeceğiz? Çocuğumun okul masraflarını nasıl karşılayacağım derken yine birilerinin ihmalinin faturası bize kesiliyor. Bu süreçte bir şeyi çok daha iyi anladım. Onurlu bir hayat yaşamak isteyenlerin cebinden parası alınıyor. Eee paran yoksa da ölmeye mahkum ediliyorsun” diyor.

Evi hasar gören kadınlardan biri de Hazal. Tarih öğretmenliği öğrencisi Hazal “Ya depremle öldürülüyoruz, ya hayatımızdaki erkekler tarafından öldürülüyoruz, ya da senelerce atanamayıp açlığa mahkum bırakılarak bir şekilde öldürülüyoruz” diyor.

Yaşadıkları zorluklara rağmen Ebru, Hazal ve masada bulunan diğer kadınlar birbirlerinin dertlerini dinlerken bir taraftan çare de olmaya çalışıyor, çıkar yol arıyorlar. Son olarak da kadınların yaşadığı tüm bu yoksulluk, güvencesizlik, şiddet gibi sorunların ancak birlik olunursa çözülebileceğini söylüyorlar.

İlgili haberler
ESENYALI’DAN YOKSULLUK MANZARASI: Veliler okul iht...

Efe, ‘Altı sürekli dikilen yırtık çantayla okula gitmem’ diyormuş. ‘Kim istemez çocuğu okula başlark...

Ne yoksulluk, ne sömürü, ne şiddet...

Bugün kadınların kendi hayatları üzerinde her türlü şiddetten azade olarak karar verebilme mücadeles...

Bu yoksulluk ve şiddete karşı bi şey yapmalı!

Kadınlar krizle birlikte sadece daha da yoksullaşmıyor aynı zamanda şiddetin her türlüsüne daha fazl...