Eşiyle birlikte Nurtepe’de bir bakkalda esnaflık yapmaya çalışırken ekonominin kötü gidişatı nedeniyle iş aramaya koyulan kadınlardan biri Gönül. Yıllardır kendi dükkânından kendi işini yapmaya çalışan Gönül’le biz de Evrensel gazetesi okuru olmasıyla tanıştık. Ve şimdi anlattıklarıyla esnaf bir kadının 40 yaşından sonra nasıl işçileştiğini okuyacağız.
Geçmişte bir oto yıkama dükkanları da olan Gönül’ün eşi oto yıkamada kendisi dükkanda çalışıyormuş. Oto yıkama kapanıp, büyük marketlerin açılmasıyla bakkal da kendilerini geçindirmez olunca Gönül kendini McDonals’ta bulmuş.
McDonalds’taki çalışma koşullarını anlatan Gönül, “Her koşulda en kötü işlerde çalıştırıyor. 12’de çalışmaya başlayıp 7’de bırakıyorum. Bazen 9’a kadar mesai. Ama oturmak yok, molada dakika tutuluyor. ‘Sabahtan akşama kadar hiçbir iş yapmasan da ayakta duracaksın’ diyorlar. Her iş yaptırılıyor. ‘Durma çalış’ diye bağırıyorlar. Duvara yaslanıp dinlenmek yok. Yarım saat yemek molası var, o da sıra beklerken zaten gidiyor” diyor.
Menü hazırlanmasından, temizliğe, pişirmeye her şeyi yaptığını söylüyor ve devam ediyor: “Bir masayı bir kere siliyorum bir daha, bir daha, bir daha. Her zaman iş var.”
‘YAŞIM İLERİ OLMASA BURADA ÇALIŞMAYI TERCİH ETMEM’
Bu tempoda iş kazaları da yaşanıyor tabii. Gönül bir arkadaşlarının gözüne yağ sıçradığını, çalışanın hastaneye kaldırıldığını ifade ediyor. Müdürlerin çalışanlara ‘Sizin sağlığınız her şeyden önemli’ dediğini ama gerçeğin öyle olmadığını şu sözlerle anlatıyor Gönül: “Kalabalık olunca işler değişiyor. Müşterilerin yoğunlaşıp kalabalıklaşmasına ‘patlama’ diyorlar. Yukarıdan gelen sesle daha çok hızlanıyoruz. 1 menü yerine 30 menü çıkarıyoruz. ‘Önce insan sağlığı’ diyen müdür, patlama olunca ‘Her şeyden önce menü’ diyor. ‘Ne olursa olsun menüleri yetiştirin’ diye baskı yapıyorlar.
‘Menü satışı çok olunca ikramiye vereceğiz’ diyen müdürler ikramiye vermek yerine işçileri 50 liralık kahvaltıya götürmüş. “Müdürler sırf üstlerine yaranmak için ‘İşçilerden daha fazla nasıl kâr ederiz’in hesabını yapıyor. İşçiyi motive etmek için de sadece kahvaltı veriyor. Hepsi düzenin bir parçası halinde ilerliyor. Benim yaşım ileri bir yaş olmasa burada çalışmayı tercih etmezdim. Buradan çıkarsam da başka yerde iş bulmam zor” diye durumunda yakınıyor Gönül.
‘1 MAYIS’ DEDİKLERİNDE ‘NE Kİ BU’ DİYORDUM, ŞİMDİ ANLIYORUM
“Hakettiğimiz ücreti almak istiyoruz. Hem kölece çalıştırıyorlar hem de bize biçtikleri ücreti bile vermiyorlar. Yemek şartlarının düzeltilmesi gerekir. Multinet istiyoruz, her gün hamburger yemek istemiyoruz. Sigara molası, çay molası olması lazım. Bunların hiçbiri yok. Yarım saatlik yemek molasının yarısını dahi zor kullanıyoruz. Lavaboya bile parmak basıp gidiyoruz. Her yerde sıra olunca sürelerimizin hepsi gidiyor” diyerek taleplerini sıralayan Gönül, yaşlıların ve engellilerin işe ihtiyacı olduğu için onları çalıştırdıkları yorumunu yapıyor.
Eskiden kendisine gazete dergi getirenlerin 1 Mayıs’ı anlattıklarını kendisinin “Ne olacak bu 1 Mayıs’a gidince” dediğini söyleyen Gönül, “Tuhafıma gidiyordu. Çalışınca taşlar yerinde oturdu. İnsan gücü başkaymış. Sömürüldüğünü fark ediyor insan. Şimdi ‘Hak için şuraya gidelim’ deseler giderim, hakkımı savunurum” diye konuşuyor.
Yaşanan sorunların sadece McDonals ile çözülmeyeceğini, topyekün sömürü sisteminin değişmesi gerektiğini söyleyen Gönül işçilere de şu çağrısı yapıyor: “Mücadele etmekten başka yol yok. Değiştirmek için, hâk istemek için daha çok çoğalmak ve birleşmek gerekiyor.”
İlgili haberler
Yurt çalışanlarının ağır iş yükü...
Yurt personelinin ve kat görevlilerinin insanca şartlarda çalışabilmelerinin sağlanması için bütün y...
Şiddetin haklısı yoktur, çözümü de mücadeledir
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinden temizlik işçisi kadınlar toplanıp şiddeti konuştu. Kadınlar ş...
Belediye işçisi kadınlar bu 25 Kasım’da daha örgüt...
Yapılması gereken, erkek egemenliğinin baskın olduğu sendikalarda, bu engellerin ortadan kaldırılmas...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.