Bütün çocuklarımı okutmak isterdim
Çocuklarının eğitimine devam etmesi için uğraşan iki Suriyeli annenin hikayesi bu. Çocuklarını okutmak istiyorlar ancak ne kendi karşılarındaki ne çocuklarının karşısındaki engeller bir türlü bitiyor.

Suriye’deki savaştan kaçıp Türkiye’ye gelen ve 4 yıldır burada yaşayan Meryem’in hikayesini temmuz sayısında okumuştuk. Bu kez çocuklarının eğitim durumunu, onları okula gönderip gönderemediğini konuştuk Meryem’le.
Meryem’in 9 çocuğu var. ‘Tanıtım’ kimlikleri olmadığı için bu zamana kadar çocuklarını okula gönderemediğini anlatıyor. Başta kimlik almak istememiş, çünkü burada kalmayı düşünmüyormuş. Ama sonra çocukları okusun diye almaya karar vermiş.
Ancak kimlik çıkartırken çok zorlanmış. “İki yıldır uğraşıyorum kimliklerini çıkarabilmek için. Karakola gidiyorum. Git muhtara. Muhtara gidiyorum, git okula. Okula gidiyorum, git Milli Eğitime... O diyor, biz yapamıyoruz. Git bilmem nereye. Çok uğraştırdılar beni. Sonunda ‘Yeter artık ettiğiniz’ dedim, dilimiz yok diye mi bize böyle davranıyorsunuz dedim. Biraz merhamet ettiler de kimlikleri çıktı. Bayramdan sonra 9 ve 10 yaşındaki iki çocuğumu okula kaydedeceğim” diye anlatıyor.

‘İSTİKBALLERİ ÖLDÜ ÇOCUKLARIMIN’
12 yaşındaki ikizleri ise çalışıyor, işe başladıklarında henüz 7 yaşındaymışlar. “Suriye’de bütün çocuklarım okuyordu. Büyük çocuklarım bile okuyordu. Şimdi parasızlıktan çalışmak zorunda kalıyorlar. Keyfimden değil mecburiyetten çalıştırdım çocuklarımı. Çalışmazlarsa kirayı veremem” diyerek, Türkiye’de yaşamanın çok zor olduğundan yakınıyor.
O sıralar henüz 6 aylık ikiz bebekleri olduğu için kendisinin çalışamadığını söyleyen Meryem, “Sabah işe çok zor gidiyorlardı. Uyanamıyorlardı. ‘Ana beş dakika yatayım. Ana gözünü seveyim iki dakika daha uyuyayım’ diyorlardı. Akşam sekiz buçuk-dokuzda ancak evde olurlardı. Onların o halini bir de bana sorun, kahroluyordum, ölseydim de çocuklarımı bu halde görmeseydim. İstikballeri öldü çocuklarımın” diye anlatıyor hislerini.

ÇOCUKLARIM İÇİN TÜRKİYE’DE GELECEK GÖRMÜYORUM
Elif, Meryem’in birkaç bina ötesinde oturan bir komşusu. O da katılıyor sohbetimize. Dört çocuğu var; iki kız, iki oğlan. İki çocuğunu okula kaydetmiş, diğer ikisi henüz küçük. Geldikleri yıl ilk iş çocuklara tanıtım kimlikleri çıkarmışlar. Çocukları okulda çok sorun yaşamış: “Okula götürdüm, bir hafta sonra müdür beni çağırdı. ‘Senin çocuğun kayıt olmamış’ dedi. Kaydettim, para da verdim. Kayıt için kişi başı 65 TL okula para verdim. Kaç defa gittim müdürün yanına ‘Bir şey olursa benden sorulur’ dedi. Bu çocuk bu okulda olmaz dediler. Oğlum 9 yaşında idi. ‘Öbür okula götür. Oğlun yaramaz, çocukları dövüyor. Veliler şikayet ediyor’ dedi. Sonra aynı okulun içerisinde kurs açıldı, okuma yazma için. Yine götürdüm okula oğlumu. Birinci gün götürdüm. Okul çıkışında almaya gittim, öğretmen ‘Al bunu bir daha da getirme’ dedi. Ne okula alıyorsunuz, ne de kursa! Nereye gideceğim ben bu çocukla, bu çocuk böyle mi kalacak? Kızım ise okumayı çok seviyor. Götürüp getiriyorum okula. Çok istiyor okumayı. Çocuklar kendine Suriyeli diyormuş. Kızım her gün ağlayarak geliyordu, ama hiç ‘Okula gitmeyeceğim’ demedi. Okulu çok seviyor. Her gün başka bir meslek söylüyor. Öğretmen olmak istiyor, avukat olmak istediğini söylüyor. Kızım çok akıllı” diyor ve ekliyor, “Ama çocuklarımın Türkiye’de geleceğini görmüyorum.”
Arapça ve Türkçe okuma yazması varmış Elif’in. Altıncı sınıfa kadar okumuş. Gelmek istememiş Türkiye’ye, ama savaştan kaçıp eşinin ailesinin yanına sığınak zorunda kalmış. “İlk geldiğimde çok zorlandım. Sonradan alıştım ve sevdim. Ama kaynanam, kayınbabam ve kaynımla birlikte kalıyoruz. Çok bunalıyorum. Evin içerisinde kalabalık olmayı istemem. Ben sadece çocuklarım ve eşimle yaşamak isterim” diyor.

Meryem'in Temmuz ayında yazdığı yazıyı okumak için buraya tıklayın.


İlgili haberler
4 ülkede mültecilik: Kendimi hiçbir yere ait hisse...

Mahnaz İranlı bir Kürt. 5 yaşında ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Irak, Türkiye, Danimarka, İngil...

Dönecek yerimiz olmadığını biliyor musunuz?

Suriyeli kadınlar anlatıyor: “Bizi burada istemediklerini biliyoruz. Ama savaş bittiğinde dönebilece...

Suriyeli Meryem: O sözlerin gerçeğini bir de bizde...

Keyfimden mi buradayım ben? Suriye’de yaşam çok zorlaşmış. Nasıl gideyim? Hiçbirimiz memnun değiliz...