Öznur, iki çocuk sahibi, emekçi bir kadın. Eşi inşaat işçisi, kendisi ise bir ilkokulda hizmetli olarak çalışıyor. Sincan Fatih 103 Evler’de oturan Öznur’la yeni yılın arifesinde, giden ve gelen yılı konuştuk.

“2019 hem maddi hem manevi çok zor geçti, hâlâ da geçmiyor. Zamlar falan... O kadar kısmamıza rağmen yetmiyor” diye başlıyor söze Öznur.

Evin aylık harcamalarını sorduğumuz Öznur, “Mutfak masrafı hariç elektrik, su, faturalar 500 lira. Mutfak masrafı aylık 400’ü geçiyor. O da kırmızı et falan hariç, et arada köyden geliyor. Okul ihtiyaçları, çocukların masrafları yok bu söylediklerimin içinde” diye yanıt veriyor.

Evleri sobalı. Kömür yardımının yetmediğini söylüyor. “Zaten verdikleri kömür çok kötü, çabuk sönüyor. Üstüne bir ton daha almamız gerekiyor, o da bin lira” diyor. Evi geçindirebilmenin çeşitli yöntemlerini deniyor; “Büyük tüp olmuş 110 lira mesela. Kışın çok tüp kullanmıyorum; yemeği, çayı sobada yapıyorum. Ama başka yerden çıkıyor. Mesela bir damacana su 7 lirayken, 13 lira olmuş. Anlayacağın çok da kısılmıyor. Enflasyon nasıl yüzde 12 çıkıyor, anlamıyorum! Önceden eşim çalışırdı yeterdi, para bile artırırdım. Şimdi ikimiz de çalışıyoruz ama borç var.”

‘ONLARIN ENFLASYONU BİZİMKİYLE AYNI DEĞİL’

Okulların ocak ayında tatil olması nedeniyle şubat maaşını yarım alıyor, yazın ise hiç maaş alamıyor Öznur. Bakanın “Asgari ücretliyi enflasyona ezdirmedik. 2-3 puan üzerinde verdik” sözlerine karşılık ise şöyle diyor: “Önceden 50 lirayla pazara giderdim, 15 lira artardı. Şimdi gidiyorum 70-80 lira tutuyor. Onların enflasyonuyla bizimki bir değil. Biri 25, diğeri 35, öbürü 85 bin maaş alıyor. İki ay asgari ücretle yaşasınlar da bakalım neler oluyor. Eşim önceden baharda, yazda inşaatta çalışır, kışın iş olmazdı ama yeterdi bize. Şimdi yazın çocukları köye yollayıp, ben de evlere temizliğe gitme planı yapıyorum. Bu yıl kış gelmeden eşimin işleri durdu. Nasıl geçinelim iki çocukla? İncecik bir test kitabı 15 lira. Kitaplar, okul malzemeleri çok pahalı. Bir de ‘3-5 çocuk yapın’ diyorlar.”

2020’den beklentisini sorduğumuz Öznur, “Lütfen daha fazla jest yapmasınlar bize. Bir şeye zam gelmesin, yeter. Bizi böyle trajikomik bir hale soktular” diyor.