Asgari ücrete kadınlardan tepki: Bizi açlığa mahkûm ettiler!
Asgari ücret net 2.324 TL olarak belirlendi. Ancak belirlenen yeni asgari ücreti değerlendiren kadınlar bu ücretin ihtiyaçlarını karşılamayacağını söyleyerek tepki gösteriyor.

1 Ocak 2020’den itibaren geçerli olacak yeni asgari ücret belirlendi. Milyonlarca işçinin beklediği asgari ücret zammı saat 14.00’te başlayan Asgari Ücret Komisyonu Toplantısından sonra açıklandı. 2020’de asgari ücret brüt 2.943 TL, net 2.324 TL olarak belirlendi.

2 Aralık’ta başlayan asgari ücret görüşmelerinden bu yana, DİSK 3 bin 200 TL teklif ederken, Türk-İş asgari ücretin 2 bin 554 TL olması teklifinde bulunmuştu. İşveren sendikası TİSK ise 2 bin 20 TL olan asgari ücretin 2020’de en fazla 2 bin 262 TL olmasını istiyordu.

Belirlenen 2 bin 324 TL tutarındaki asgari ücrete dair Ekmek ve Gül'e konuşan kadınlar, asgari ücretin yine ihtiyaçlarını karşılamayacağını dile getirdi.

KADIN İŞÇİLER: ZAM İHTİYAÇLARI KARŞILAMAZ
Esenyurt’ta çoğunluğu kadın olan bir tekstil atölyesinde asgari ücretle çalışan bir kadın işçi belirlenen miktara tepki gösterdi: Bizim atölyede herkes asgari ücretle yaşamaya çalışıyor. Belirlenen ücret inanılmaz düşük. Her şeye yapılan zamlarla birlikte asgari ücret hiçbir şeye yetmeyecek. Ben ailemle yaşıyorum, kız çocuğum var. Nasıl geçineceğim? Bu zam ihtiyacımızı karşılamaya yetmez.

Plastik işçisi bir kadın: Çok düşük kime nasıl yetsin ekmek olmuş 2 lira! O kadar şeye zam yapılmışken bu ücretle nasıl geçinilsin, ihtiyaçlara yapılan zamların devamını getirecekler zaten. Elektriğe, suya zam yaparken yüzde 100, bize gelince 8-10 yeter diyorlar. Açlık sınırının altında kaldı yine, artık ekmeğe katık olarak ekmek yaparız, peynirden de vazgeçeriz!

Asgari ücrete ilişkin diğer işçilerin tepkilerini anlatan bir metal işçisi kadın: Vardiya çıkışında, serviste yeni asgari ücreti savunan bir işçiye diğer işçi arkadaşlarımız şöyle tepki verdi: “Mesai olmazsa açlıktan ölürüz. Cumartesi pazar olunca dolanıyorsun mesaiye yazılalım diye, mesai olmazsa geçinebilir misin o parayla? Bir ay boyunca bir aile geçinebilir mi bu paraya? Yazık günah ya!”

Grafik tasarımcı ama işsiz olan bir kadın kocasının aldığı 3 bin lira maaş ile geçinmeye çalıştıklarını, ama birçok ihtiyaçtan geri kaldıklarını anlatıyor: Ücretin kesinlikle 2500 altında olmaması gerekiyor. Doğal gaz, elektrik, su, yiyecek içecek, kira... Bunlar nasıl karşılanacak bu ücretle? Yılbaşından sonra yine zamlar gelecek. İhtiyacı hiç karşılamayan bir ücret maalesef. Sosyal hayatı hiç saymıyorum bile, o bizim için lüks. 2 senelik evliyim ama eşimle hiçbir sosyal hayatımız yok. Patronlara teşvik veriliyor, patronun işçileri sömürüp kazandığı yetmiyor bir de devlet yediriyor.

İkitelli’den bir işçi kadın: Bir kadın işçi ben fazla yapacaklarını beklemiyordum zaten en fazla yapsalar 400 lira zam yaparlar diye bekliyordum hiç yoktan iyidir.

Esenyurt'tan depo işçisi bir kadın: Türk İş masayı terk etti. Ben de vatanı terk etmek istiyorum. Yeter artık aldığınız vergilerden belimiz burkuldu! Sadaka gibi zam yapıyorlar. Hakkımız olan parayı vermiyorlar.

Aynı tekstil deposunda çalışan başka bir kadın ise şöyle diyor: Asgari ücreti belirleyenin maaşı 30 bin lira. “Şükredin” diyen imamın maaşı 7 bin lira. Simit yiyen milletvekilinin maaşı 25 bin lira. Bunları alkışlayanların maaşı 2324 lira!

‘BU PARAYLA YAŞANMAZ, YAŞANMIYOR’
İzmir’den 38 yaşındaki Sibel Keskin: Çok komik bir rakam. Çocuğum küçük olduğu için çalışamıyorum. Eşim çalışıyor, maaşı 2500 lira. Mesailer falan 3 bin lira ediyor toplam. Şu haliyle yetiremiyoruz. Ev kira olsa zaten yarısı kiraya gidecekti. Kirada yaşayanları düşünemiyorum. Bakan ‘enflasyona ezdirmedik’ diyor ama haksız konuşuyor. Her şeye zam gelmiş durumda, fiyatlar çok yüksek. Bu parayla yaşanmaz, yaşanmıyor, kişisel ihtiyaçlarımızı nasıl düşünelim.” 

Bornova Belediyesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçi ise, “Fazla vermişler… Asgari ücrete çalışıyorum, bu parayla nasıl yaşayalım? 1500 lira kira, faturalarla beraber zaten asgari ücret ediyor. Biz ne yiyeceğiz? Bizi açlığa mahkûm ettiler. Çocukları dahi okutamayacağız.” 

İzmir’de asgari ücretle sigortasız çalıştırılan 47 yaşındaki Esma Akyol, “Bu para yetmez, ben hakkım olanı istiyorum. Ben bu parayla ne yapabilirim. çocuğun dershanesi, yol, yemek... Bitti! Bir çocuğa bakabilirim ancak, kirayı falan ödeyemem. Bizim yaşadığımız gerçek enflasyon yüzde 20 onlarınki başka. Bu para yalnız bana değil, kimseye yetmez. Ancak ekmek yeriz böyle yaşayıp gideriz. Bir kadının hiçbir ihtiyacına yetmez. Çocuğuna mı baksın, kendi ihtiyacını mı karşılasın? Bakan kendi alsın da bu parayla bir ay yaşasın görelim” diyor. 

Ankara’dan metal işçisi bir kadın: Gecen sene 19 liraya aldığımız çayı bu sene 35 liraya alıyoruz. 300 lira zam mı olur? Nasıl geçinecek bu insanlar? Bu mu Tayyip’in jesti?

Sincan Organize Sanayi Bölgesinde çalışan bir kadın, Patronlara bu da çok gelmiştir. "İşçi maliyeti" deyip duruyorlar. İşçiler ne yiyip içecek onu düşünmüyorlar. İşçiler olmasa patron para kazanabilecek mi?

Bir bakanlığın yemekhanesinde çalışan bir işçi kadın: Asgari ücret düşük. Enflasyona ezdirmedik diyorlar. Bu nasıl ezdirmemek? Elektriğe, doğal gaza yapılan zamma bak bir de buna.

‘NÜFUSUN YARISI AÇLIK SINIRININ ALTINDA YAŞAMAYA MAHKÛM EDİLDİ’
Açıklanan asgari ücreti “sefalet ücreti” olarak değerlendiren Emek Partisi Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Milyonlarca işçinin talebi asgari ücretin insanca yaşanacak seviyeye çıkarılmasıydı. Ancak hükümet bu talebe uygun davranmadı. Hükümet, TÜİK’in açıkladığı Yaşam Maliyeti Hesabını dikkate almış görünüyor. Ancak TÜİK bu açıklamayı yaptığında hem büyük tepki toplamış hem de kendi daha önceki hesaplarıyla çelişmişti. Açıklanan 2 bin 324 liralık asgari ücret çok açıkça sefalet ücretidir. Çalışanların yüzde 47’sinin asgari ücretle, önemli bir kesiminin de asgari ücrete çok yakın ücretlerle çalıştığı bu ülkede bu asgari ücret, nüfusun yarısı açlık sınırının altında yaşama mahkum edilmesi anlamına geliyor.”

‘İŞÇİNİN BİRLİĞİ OLMADAN O MASANIN BİR ANLAMI YOK’
Parti olarak asgari ücrete ilişkin sürdürdükleri kampanyayı hatırlatan Erkan, “Biz parti olarak asgari ücretin hem vergi dışı bırakılmasını hem de insanca yaşamaya yetecek bir seviyeye getirilmesini istemiştik. Bunun için de asıl olarak emekçilere birlikte mücadele etme çağrısı yaptık. Çünkü bugün bir kez daha görüldü ki işçilerin mücadelesi olmadan o masa bir işe yaramıyor. İşçinin itiraz hakkının, grev hakkının olmadığı bir masa orta oyunundan ibaret olarak kalıyor. Türk-İş masayı terk etti. Umarız bu tepki sadece bununla sınırlı kalmaz. Bizim çağrımız yine işçi sınıfına, emekçilere; patronların çıkarlarını koruyan bu düzene, bu hükümete karşı tek yol bizim birliğimiz ve mücadelemiz” diye konuştu.

İlgili haberler
‘En asgari ihtiyaçları bile karşılayamıyoruz’

Bornovalı kadınlar asgari ücretle geçinemediklerini söylüyor: Ayda bir kere bile et alamıyorum. Sosy...

Asgari ücrette kadınlar nerede?

Asgari ücret görüşmelerini ve işçilerin taleplerini yakından takip eden Gıda İş Sendikası Genel Sekr...

Parça başı işe, fazla mesaiye, ek işe rağmen asgar...

Asgari ücret ile geçinmeye çalışan ailelerin yaşamları memleketin gerçeğini ortaya koyuyor. Gizem, v...