2021’in son aylarında geçim derdi, baskılar, hak gasplarına karşı tepkilerin en güçlü yansıdığı alanlardan biri çalışanların yüzde 65’ini kadınların oluşturduğu sağlık alanı oldu.
Emekliliğe yansıyan temel ücret talepleri görmezden gelinen sağlık emekçilerinin pandemide daha da biriken öfkesi, aralık ayında gündeme getirilen ayrımcı ek zam düzenlemesi karşısında, işyeri açıklamaları, iş bırakmalar şeklinde karşılık buldu. Grev kararının İzmir’de belli başlı hastanelerde güçlü bir şekilde hayata geçirilmesinde ön safta rol alan sağlık emekçisi kadınlarla eylemlerin nasıl örgütlendiğini, karşılaştıkları zorlukları ve bunları nasıl aştıklarını konuştuk.
AYRIŞMANIN ÖNÜNE DAYANIŞMAYLA GEÇTİK
Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesinden Başak Edge Gürkan, kapsayıcı bir işyeri çalışmasının ortak hareketi sağlanmasındaki etkisine işaret etti: “Bizim işyerinde işçi sendikaları yok, kamu emekçileri sendikalarının ortaklığında eylemler yapıldı. 3 Aralık’ta hızla eylem kararı aldık ve bir süredir alanda örgütlü diğer sendikaların temsilcilikleri ile ortak iş yapma kültürümüz olduğundan eylem kararı birkaç saat içinde diğer sendikalarca da sahiplenildi. Ancak yetkili-yandaş sendika Sağlık-Sen, diğer sendikalarla yan yana görünmemek adına aynı gün bir saat önce açıklama yaptı. Buna rağmen birleşmeyi engelleyemedi. Çünkü hem SES hem de Sağlık Sen üyeleri her iki eyleme de katılım gösterdi. Yani tabandaki dayanışmayla ayrışmanın önüne geçtik. Bu dayanışma kapsayıcı bir işyeri çalışması ve süregelen ilişkilerimizle olabildi.”
TABAN BİRLEŞMEYE ZORLADI
Hastane bahçesinde alkışlı yürüyüş, yol kesme gibi eylemlerin gerçekleştiği Dr. Suat Seren Göğüs Hastanesi’nden Vildan Akçakaya İnan’ın aktardıkları da işyerlerindeki birlik isteğinin göstergesi: “Bizim işyerinde 15 Aralık dışında sendikaların ortak eylemi olmadı ama tabanda birleşme sağlandı. Ayrı ayrı yapılan eylemlere diğer sendikaların üyeleri de katıldı. Türk Sağlık Sen temsilcileri ile yaptığımız görüşmelerde ‘şubeden ortaklaşma kararı alınmadan ortaklaşamayacakları’ cevabını aldık. Yani aslında birleşmeyi zorlaştıran sendika merkezlerinin tutumu ve kararın merkezden alınması beklentisi oldu. Buna rağmen tabandaki emekçiler eylemleri birlikte yaptı ve neden ayrı yapıyorsunuz diye sendika yönetimlerini birleşmeye zorladı. Aralıkta yapılan eylemlerin açığa çıkardığı gerçek bu bence…”
15 Aralık’ta hemen tüm polikliniklerde iş bırakıldığını söyleyen Vildan, “SES ve Tabip Odası olarak başhekimlik önünde toplanarak hastane bahçesinde sloganlar atarak yürüdük. Eşrefpaşa Belediye Hastanesi’nden yürüyüş yapan sağlık çalışanları ile birleşerek Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi’ndeki basın açıklamasına katılmak üzere sloganlarla yolu trafiğe kapatarak yürüdük. Ancak bu eyleme diğer sendika üyelerinin katılımını sağlayamadık. Çünkü merkezi açıklamalar bunun önüne geçti” dedi.
BİRLEŞİK MÜCADELE ÇABA GEREKTİRİR
“Bizim hastanede birleşik bir eylem örgütlemek daha kolay oldu” diyen Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi’nden Günseli Uğur, bunun nedenini şöyle açıkladı: “Birleşik mücadele uzun soluklu bir çabayla işyerinde bir çalışma yürütmeyi gerektirir. 2006 yılında işçiler sendikalaştıkları için işten atıldığında SES işçilerin yanında oldu. 1 Mayıslar, 8 Martlar beraber kutlanmaya başlandı. 10 yıl önce sağlıkta dönüşüm uygulamalarına karşı yürütülen protestolarda DEÜ Sağlık Çalışanları Meclisi oluşmasıyla güçlendi birlikteliğimiz. Haziran 2019’da pandemi koşullarında karşılaştığımız zorluklar ve uğradığımız hak gaspları nedeniyle tepkiler yükselirken SES işyeri temsilciliğinin çağrısıyla 11 sendika ve meslek örgütünün bir araya geldiği bir platforma dönüştü meclis. Hatta bu örnek oluşum il sağlık platformunun oluşmasını tetikledi. Bu nedenle, ‘Sağlık ekip işidir’ şiarıyla bir araya gelen örgütler için bu ortaklığı yakalamak zor olmadı.”
İŞYERİ ÖZGÜNLÜKLERİ DİKKATE ALINMALI
Her işyerini kendi özgünlüğü içinde ele almak; meslek, kadro, unvan, sendika, siyasal görüş ayrımı yapmadan en geniş emekçi kitlesini bir araya getirecek bir işyeri çalışması örmek… Sağlık emekçisi kadınların da dediği gibi, bu yapıldığında, karşılaşılan güçlükler dayanışmayla alt edilebiliyor.
Fotoğraflar: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Sabrımız yüzde hiç, artık serde mücadele var
İkilem basit: Sürünerek hayatta kalmak mı, insanca yaşamak mı? İlk seçenek her gün daha fazla yoksul...
Haydi fırtınanın en önüne
Bu ay ülkenin dört bir yanında ve her alanda haklarımızı savunmak ve daha fazlasını talep etmek için...
İMES’te kadın işçi olmak: Taciz, fazla mesai, düşü...
İMES’te çalışan kadın işçiler kötü çalışma koşullarının yanı sıra tacizden de bıkmış durumda. Tüm zo...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.