Batmanlı kadınlara ses olun!
Son dönem istismar haberleriyle gündem olan Batman, sesi içerisinde boğulan kadınların bedenlerini Batman çayına attığı, kadının ne evde ne yaşamda adı olmayan kentti. Bugün hâlâ eril bir kent.

Batman’da kadın olmaya dair bir şeyler söylemek gerekirse öncelikle şunu söylemeliyim; ben şehirleri insanlara benzetenlerdenim, bu yüzden Batman benim için cinsiyet olarak eril bir şehir. Erilliği her tarafında hissetmek mümkün. Caddeler, sokaklar, parklar, tüm şehir adeta erkeğe göre tasarlanmış. Bunun yanı sıra kadınların bu şehirde nefes alabileceği bir alan yok. Dışarıya çıkmak isteyen kadının gidebileceği bir alan yok, çünkü caddeler, parklar erkek tarafından gasbedilmiş durumda. Hâl böyle olunca da kadın evden dışarı çıkamayan, adeta hapis hayatı yaşayan bir konuma düşüyor. Sosyal hayatın içine karışan bir kadın varsa o da her türlü baskıya maruz kalıyor. Mevcut iktidarın söylemleri gibi söylemlerle giyim kuşam, oturması kalkması dışarıdan müdahaleye açık bir durum haline geliyor ne yazık ki.

KENDİ SESİNDE BOĞULAN KADINLARIN İNTİHAR ETTİĞİ KENT
Son bir aydır Batman’ın gündeminde sistematik bir fuhuş ve istismar olayı var. Yaşları 14 ila 16 arasında değişen çocuklara tecavüz edip görüntülerini çekerek, çocukları bu görüntüler üzerinden tehdit edip fuhşa zorlayan bir çete olayı yaşadık. Bu olayda Batman’ın önde gelen isimlerinin de olduğu yaklaşık 30 kişinin ismi geçiyor. 4 kişinin ifadesinin alınmasının ardından tutuklandığı, geri kalanların kefaletle serbest bırakıldığını öğrendik. Daha sonra kefaletle serbest bırakmanın olmadığına dair savcılık açıklama yaptı. Bu kadar bilgi kirliliğinin olduğu bir ortamda nasıl inanacağız?
Mahallelere gittiğimizde ise yaşamın gerisine itilmiş kadınların sessizliğine tanıklık ettik. Kadınlar çocuğunun adı yaşanılan olayda geçmesine rağmen destek önerilerimizi kabul etmedi. ‘Adımız duyulmasın’ tepkisiyle yaklaştı. Kadınlarda korkuyu o kadar net görebiliyordunuz ki! Üzücü olan bu korkudan ziyade, geçmişte bir kavga olsa tülbendini yere atıp kavgayı bitiren toplumun en önünde cesaret veren kadının içerisine düştüğü bu çaresizliği görmek oldu. Batman, sesi içerisinde boğulan kadınların bedenlerini Batman çayına attığı, kadının ne evde ne yaşamda adı olmayan kentti. Aile içi şiddetin ve ensest olaylarının çok yaşandığı bu kentte hakim olan dışarıdan kimsenin evinin içerisinde yaşanılanları bilmesini istemediği kapalılık hali çözümü de oldukça zorlaştırıyor. Sistematik bir fuhuş olayı yaşadık. Bu olayın insanların kendi kaderleriyle baş başa bırakıldığı göç mahallerinde yaşanması ayrıca üzerinde düşünülmesi gereken bir durum. Bir diğer kaygı duyduğumuz durum ise bu türden olaylarda ülkede işlemeyen adalet sistemi. Suçluları cezalandırmayan, böylelikle benzer olayların yaşanmasına yol açan adalet sistemi. Kadın kurumlarının KHK’ler ile kapatılması bunun yolunu açtı, çünkü kadınların gidip sorununu anlatacağı bir alanları kalmadı. Zaten ev içerisine hapsedilmiş bir gündelik yaşam sürüyor, böyle olunca da gidebileceği yer kalmıyor kadına. Ayrıca bu konuda biz Batman’daki kadınların da bu konuda özeleştiri vermesi gerekiyor. Mahallelerde oturan ailelerin bunlara ses çıkarmamalarının nedenleri üzerine hepimizin oturup düşünmesi gerekiyor. Kadınların korktukları, cesaretle üzerine gidemedikleri bu olayda bizler kadınların yanında ne kadar olabildik? Geçmişte sokağında biri kötü bir şey yaptığı zaman bütün mahalleli onu aforoz ederdi, bizi yerimizden yurdumuzdan eden baskı ve savaş politikaları sonucu yaşanılan olaylara tepki veremez hale geldik. Bundan dolayı bu fuhuş ve tecavüzler yaşandı ve bundan sonra çocuklarımız için bizler ne yapmalıyız ona yoğunlaşmamız gerek. Çocuklarımız hiçbir zaman kendini yalnız hissetmemeli, onları korumak birinci görevimiz. Batman’da buna benzer olayların bir daha yaşanmaması için biz kadınlar elimizden gelenin fazlasını yapmayı hazırız. Bütün kadınlardan Batmanlı kadınlara ses olmasını ve bizleri yalnız bırakmamasını istiyoruz.

90’LARDAN BUGÜNE NE DEĞİŞTİ?
Batman 90’lı yıllarda çok göç almış bir şehir, aynı zamanda son süreçte bölgede yaşanan savaş ile birlikte Ortadoğu’dan ve Suriye’den gelen mültecilerle beraber daha fazla göçe maruz kaldı. Yaşanılan göçle beraber bölgede ve Batman’da çok ciddi ekonomik sıkıntılar da yaşanmaya başladı. Bu ekonomik sıkıntılardan kaynaklı aile içi şiddetten tutun psikolojik sorunlara kadar birçok sorun ortaya çıktı. Yaşanan bu şiddetten ve psikolojik sorunlardan nasibini en çok da çocuklar ve kadınlar alıyor. Batman’da bunu çok bariz görmemiz mümkün.
Batman’da geçen ay yerel gazetelerden birinde Batmanlı bir iş adamının röportajını okudum, yöneltilen soru şuydu: ‘Batman’da sizi en çok rahatsız eden nedir?’ Cevap olarak şöyle diyor iş adamı: ‘Beni en çok rahatsız eden genç kadınların yırtık kot giymesi.’
Batman 90’lı yıllarda kadın intiharlarının çok yaşandığı bir kent. Bu intihar olaylarına baktığımızda kadınların erkek tarafından katledilerek intihar süsü verildiği birçok olay yaşandı. Şu anda devletin bölgede yürüttüğü asimilasyon, yok sayma ve duyarsızlaştırma politikaları kadın kimliği üzerinden bölge halkı üzerinde denenmeye başlandı.

İlgili haberler
Batman’da çocuklar fuhşa mı zorlanıyor?

Batman’da 14 yaşındaki G’nin hamile kalmasıyla ortaya çıkan istismar olayı arkasından birçok çocuğun...

Batman’daki çocuk istismarı nasıl ortaya çıktı?

Uzun zamandır yaşanıyor olmasına rağmen görmezden gelinen Batman’daki fuhuş ve çocuk istismarı olayl...

Batman’da çocukların çığlığına sessiz kalma!

Batman’da neler yaşandı, ortaya çıkan istismar ve fuhuş olayı şu an ne boyutta? Şilan Özhan anlattı....