Clara Zetkin - Eleanor Marx: Sosyalist karşılaşmalar, ortak heyecanlar…
Clara Zetkin’in tarihi konuşmalarından biri olan Gotha Kongresi konuşması, Eleanor Marx’ı da çok etkiler. Öyle ki, kongre üzerine yazdığı makalesinin yarısından fazlasını Zetkin’in konuşmasına ayırır…

Tarihte bilinen kişiliklerin birbirleriyle ilişkileri, birbirlerinin düşüncelerine, pratiklerine dair sözleri her zaman etkileyici oldu benim için. Sanki bu karşılaşmalar, onları tarihi bir kitabın birbirine bakan iki sayfası içinde yalnız kalmaktan, “Şu tarihte doğdu, bunu yaptı, şurada öldü” yazılarının iki boyutu arasında sıkışıp kalmaktan kurtarıyor gibi. Öyle ya, onlar da yaşıyorlardı, kızıyorlar, seviniyorlardı… En önemlisi, girdikleri etkileşimler, ilişkiler çerçevesinde bilinçleri, kişilikleri gelişiyordu. Sonuçta Marx’ın sadece Engels’i, Clara Zetkin’in sadece Rosa Luxemburg’u yoktu değil mi?

Tarihi kişiliklerin başka insanlarla ilişkiye girdiklerini, onlardan öğrenip onları etkilediklerini, yani bir nevi “oluşlarını”, en güzel şekilde otobiyografileri, mektupları, onlar hakkında yazılan notlar, eleştiri yazıları, varsa video kayıtları, vs. sayesinde görebiliyoruz.

Bu yüzden, Eleanor Marx’ın Gotha Kongresi makalesini okurken, Clara Zetkin’in “kadın sorunu” üzerine yaptığı teorik analizi ve kadınlar arasındaki propaganda üzerine yaptığı yorumları heyecanla karşıladığını görmek hoşuma gitti. Bu makale “Seni duydum Clara” demek gibi, “Seni tanıdım, dediklerine katıldım, tarihi yazarken biz oradaydık, vardık…” demek gibiydi adeta…

EMİN ADIMLARLA ‘CLARA ZETKİN’ OLMA YOLUNDA
Aslında Eleanor Marx çok daha öncesinde tanımıştı Clara Zetkin’i. 1889 Temmuz’unda Paris’teki Uluslararası Sosyalist Kongre’de ikisi, Emma İhrer, Wilhelm Liebknecht, August Bebel, Paul Lafargue gibi önemli sosyalistler İkinci Enternasyonal için bir aradalardı. Kapital’in üçüncü cildi üzerine çalıştığı için bu kongreye gelememiş olan Friedrich Engels, Clara Zetkin hakkında övgü dolu sözler yazmıştı Paul Lafargue’a gönderdiği mektupta: “Clara Zetkin, Berlin ‘Kürsüsü’ne muhteşem bir makale yazmıştır... Gelişen olaylar hakkında ortaya konan bu esaslı saptamaları daha önceden görebilmiş olsaydık, çok şey kazanmış olurduk...”

Zetkin’in sevinçten yüzünü kızartan bu ilgi, kongrede yaptığı konuşma ile taçlanacaktı. Uluslararası bir bileşenin önünde konuşacak olması onu heyecanlandırmıştı ama akıcı, ikna edici ve etkili hitabı ile o dönemlerde henüz herkesin çok ilgisini çekmeyen, hatta söylediklerinin aksinin tartışılması ihtimali olan bir konuda kendini dinletmiş ve büyük bir alkış toplamıştı: “Kadınların Kurtuluşu İçin…”

BEBEK EVLERİNE KARŞI ÇIKAN NORA’LAR
Eleanor Marx, Zetkin’i 1896’da Gotha Kongresinde de dinlemiş, yaptığı konuşmasını değerli bularak Gotha Kongresi üzerine yazdığı makalesinin yarısını ona ayırmıştı. Belli ki tek etkilenen Marx değildi, Alman Sosyal Demokratların kongresi “Sosyalizm Proleter Kadınla Utkuya Ulaşacak” adıyla bu konuşmayı bildiri olarak bastırma kararı aldı. Çünkü Marx’ın da dediği gibi, daha önceki hiçbir sosyalist kongrede böylesine dolu dolu ele alınmamıştı kadın sorunu. Tam da daha önce hiç görülmemiş şekilde işçi ailelerindeki kadınların kitlesel olarak iş yerlerine çekildiği bir dönemde, kadın sorununu doğru analiz ediyor ve kadın mücadelesinin hattını çiziyordu.

Clara Zetkin “Kadın sorunu yalnızca bizzat kapitalist üretim biçiminin ürünü olan sınıflarda kendini gösterir” dedikten sonra, “Kadın sorunu işçi sınıfı, orta ‘eğitimli’ sınıf ve üst sınıf için vardır” diyor ve bunları tek tek açıklıyor. Mülk sahibi olan üst sınıf kadının mallarının kullanımında eşine olan bağımlılığını ortadan kaldırmak için mücadele ederken, orta sınıf kadının “daha gerçekçi bir mücadele” verdiğini söylüyor. Bu eğitimli kadınlar, ahlaki ve entelektüel baskıdan kurtulmaya çalışıyor, eşit mesleki öğrenim elde etmek ve meslek edinmek istiyor. Zetkin, kendi hayatlarını yaşamak isteyen burjuva kadınları, kendi bebek evlerine karşı çıkan Nora’lara benzetiyor.


İŞÇİ KADINLAR ARASINDA SİSTEMATİK ÇALIŞMA
Zetkin’e göre, üçüncü tip kadın sorunu işçi kadınınkidir. Ucuza çalıştırıldığı için kapitalist üretim girdabına çekilmiş olan işçi kadın “sadece tepkisel bir pozisyon değil, devrimci bir pozisyonla” mücadelenin içinde. Zaten kapitalizmin kendisi, kadının erkeğe bağımlılığını, onu işe alarak kırdı. Ailesindeki sefaleti bir nebze giderebilmek için girdiği makineler dünyasında, erkekler gibi çalışabiliyor. Bağımsızlığı kazandı kazanmasına da kendi sınıfındaki erkeklerle eşitlendiği yer ancak sömürü oluyor. İşçi kadın davasını, burjuva kız kardeşleri gibi kendi sınıfının erkeğine karşı değil, işçi sınıfının erkeğini de yanına alarak kapitalist sınıfa karşı veriyor. Fakat, işçi kadının en temel mücadelesi, onu ezen kapitalizmin sömürüsüne karşı, işçi sınıfının politik gücünü elde etmek. Orta sınıf kadının taleplerini de önemsiyor elbette, ama bu talepler ancak işçi sınıfı mücadelesi için bir araç olduğunda anlam kazanır.

“Sonuçta proleter kadın proleter kampta, burjuva kadın da burjuva kampta yerini alacaktır. Burjuva kadın hareketinde, ezildiklerini hissettikleri sürece oluşan sosyalist eğilimlere fazla aldanmayalım” diye devam ettiği konuşmasında kadınları işçi sınıfının ortak mücadelesine kazanmanın geleceğin inşası için gerekli olduğunu söylüyor. Zetkin’in, işçi sınıfı hareketi için “işçi kadınlar arasında sistematik propaganda”ya yaptığı vurgu, Eleanor Marx’ın yazısında değindiği diğer kısım. Kadın işçilerin sendikal örgütlenmelerinin önündeki engellere rağmen güçlü bir kadın örgütlülüğü kurulması gerektiğini açıklıyor. Bunun için de önce örgütçülerin, yani sosyalistlerin, sistematik bir çalışma planı yapmasını ve bunu her yerde aynı yöntemlerle uygulamasını öneriyor: “Her şeyden önce bizlerin, kadınlar arasında nasıl çalışacağımızı öğrenmemiz gerekiyor. Size sunulan önergede, kadınların sendikal ve iktisadi örgütlenmelerini başlatacak ve bu çalışmanın her yerde planlı ve benzer yöntemlerle gerçekleşmesi görevini üstlenecek kadın işçi temsilcilerinin seçilmesi öneriliyor.”


‘BU BAYRAĞIN ALTINDALAR VE ORADA KALACAKLAR DA!’
Güçlü bir işçi kadın hakları savunucusu olarak, 1889’daki konuşmasında sadece kadınları köleleştiren kapitalist sistemi değil, bunu görmezden gelen, kadının ekonomik ve sosyal bağımsızlığının kendilerini özgürleştirici sosyalizm mücadelesi önünde bir adım olduğunu görmek istemeyen “sosyalistleri” de cesaretle eleştiriyordu:

“...Erkeklerin yardımı olmaksızın, hatta çoğu zaman erkeklerin itirazlarına rağmen, kadınlar, sosyalizm bayrağının altına girmiştir; hatta şunu da itiraf etmek gerekir ki, bazı durumlarda kendi iradelerinin dışında, salt ekonomik koşulların açıklıkla kavranmasıyla o yöne doğru istemsizce sürüklenmişlerdir.

Fakat artık bu bayrağın altındalar ve orada kalacaklar da! Bu bayrağın altında eşit haklara sahip insanlar olarak kabul edilmek için savaşacaklar!”

*Dornemann, Luise. Adanmış Bir Ömür: Clara Zetkin. Akademi Yayın. 2010.

* Marx, Eleanor. “The Gotha Congress” https://www.marxists.org/archive/eleanor-marx/1896/10/gotha.htm 7 Ekim 1896.

* Foner, Philip S. Clara Zetkin - Seçme Yazıları. NotaBene Yayınları. 2012.

İlgili haberler
GÜNÜN BELLEĞİ: Marksizmin izinden Eleanor Marx

Kapitalizm koşullarında kadınların durumunu ortaya koyan Eleanor, ustaları Marx ve Engels’den öğrend...

Clara Zetkin bugüne hala ışık tutuyor...

Marksist, teorisyen, gazeteci, kadın mücadelesi ve işçi sınıfı mücadelesinin köşe taşlarından Clara...

Ölümünün 87. yılında Clara Zetkin mücadelemizde ya...

'Clara Zetkin’in sözleri günümüze hala ışık tutuyor: Pandemi, sermayenin boyunduruğundan kurtulmadan...

Clara Zetkin: ‘Hayatın olduğu yerde savaşmak istiy...

Yaşamını emekçi kadınların kurtuluşu, işçi kadınların sınıf mücadelesine katılması için çalışarak ge...

Clara Zetkin: Kadınların kurtuluşu için mücadeleyi...

Marksizmin inanmış ve davaya ömrünü adamış eylemcisi, düşünürü ve yazarı... Bugünün ışığı...

Clara Zetkin’in düşündürdükleri

Genç bir kadın işçi ilk defa Clara Zetkin okudu. Sorularını ve yanıtlarını paylaştı: Susmayacak sömü...