“Konuşuyor. Tek başına bir kadın gibi değil, kendisi için büyük bir gerçeği bulmuş bir kadın gibi... Daha çok bir sınıfa ait tüm kadınların ne düşündüğünü ifade etmek için, tüm diğer kadınlar için var olan bir kadın gibi konuşuyor…”
Fransız yazar Louis Aragon, 1912’de Basel’de dünya kadınlarını barışı korumaya çağıran Clara Zetkin’i böyle tanımlar Basel Çanları romanında. Topluluk karşısında konuşmaktan korktuğu kadar hiçbir şeyden korkmamış bir kadın, milyonlara seslenen yürekli bir kadına dönüşmüştür artık.
Önceleri o da korkmuştur elbet. Çoğumuzun tanıdığı bir korku. Toplum önünde konuşmak, hem de yüksek sesle…
Fakat, Paris’te 1889’daki II. Enternasyonal’in kuruluş kongresinde ismi okunduğunda bu korkuyu yener. Bu ilk büyük konuşmasında kadınların davasını temsil eder: Konuşma metninin başlığı: “Kadının Kurtuluşu İçin”dir.
Şöyle der: “…İnsan suretindeki her şeyin kurtuluşunu slogan edinmiş olanlar, insan cinsiyetinin bir yarısını ekonomik bağımlılıkla siyasal ve sosyal köleliğe mahkûm edemezler. İşçiler kapitalistler tarafından nasıl boyunduruk altına alınmışlarsa, kadın da erkek tarafından öylesine boyunduruk altına alınmıştır ve ekonomik özgürlüğüne kavuşmadığı sürece de öyle kalacaktır...”
Clara Zetkin sosyalist partilerde, hakları için savaşmak isteyen kadınların sesi olmuştur: “Erkeğin desteği olmadan” diye açıklar, “evet, hatta genellikle erkeklerin iradesine karşın, kadınlar sosyalist bayrak altına girmişlerdir... Fakat onlar şimdi bu bayrak altında duruyorlar ve burada kalacaklar! Burada özgürlükleri için, eşit haklara sahip insan olarak kabul edilmeleri için savaşıyorlar.”
Peki, ne olmuştur bu utangaç genç kadına? Milyonlarca kadının sesi olabilmeyi nasıl başarmıştır?
Bir köy öğretmeninin kızı olarak yetişir. Öğrenmeye susamış bir kızdır. Clara öğretmen olmak ister. Leipzig’de özel kadın öğretmenlik kursunda bir yer bulmayı başarır. Bu dönemde, ülkelerinden sürülen bir grup Rus öğrenciyle tanışır. Onların sosyalizm ve komünizme dair tartışmalarını dinler. Karl Marx ve Friedrich Engels isimlerini ilk kez işitir.
ZOR YILLAR
Rus öğrencilerden biri olan Ossip Zetkin, Clara’nın en yakın dostu olur. Onu sık sık sosyal demokratların toplantılarına götürür. Genç kadının dinlediği her konferans onu işçi sınıfının dünyasına daha çok yaklaştırır. Aynı yıl 1878’de Sosyalistler Yasası yürürlüğe girer. Bu yasa ile sosyal demokrat cemiyetler, sendikalar ve işçi eğitim cemiyetleri yasaklanır.1880’de Ossip Zetkin Leipzig’den sürülür: İki yıl sonra Clara onun ardından Paris’e gider. Evlenirler. 1883 ve 1885’te iki oğulları Maksim ve Kostya dünyaya gelir. Kısa bir süre sonra Ossip Zetkin ağır hastalanır. Yaşam koşulları daha da kötüleşmiştir. Kostya’nın doğumunun ikinci ayında bir sabah bütün eşyalarına el konularak evden atılırlar.
Bu yıllarda Clara, hem para kazanmak ve hem de kocasına ve çocuklarına bakmak zorundadır. Kocasının adını kullanarak yazarlığa başlar. O dönem yazar kadın pek yoktur. 1889’da Ossip Zetkin ölür. Clara 32 yaşında, çocukları ise 6 ile 4 yaşındadır.
Paris’te sürgündeyken sürekli Alman ve Fransız işçi hareketleriyle ilgilenir. Çok iyi Fransızca konuşur. Ayrıca İngilizce ve İtalyancayı da öğrenir. Bu dönemde Marx’ın kızı Laura Lafargue ve Küba asıllı Fransız sosyalisti Paul Lafargue ile yakın dostlukları vardır. Clara ve Laura, biri Almanya’da diğeri İngiltere’de büyümüş iki komünist kadın, enternasyonalist bir ruhla Fransız işçi semtlerinde ajitasyon çalışması yürütürler.
KADIN İŞÇİLER İÇİN; EŞİTLİK
Eylül 1890’da sosyal demokratlara karşı yasaklar kaldırılınca, Clara çocuklarıyla geri döner ve Stuttgart’a yerleşir. Kadın işçilerin çıkarlarını savunan Eşitlik adlı bir derginin kurucu ortağı ve yöneticisi olur. 25 yıl boyunca bu dergide elinden kalem düşmez.Eşitlik dergisinin ilk sayıları incelendiğinde, kadın işçi hareketinin gelişimi görülebilir. Bu dergide jüt iplik fabrikasındaki kadın işçilerin sorunları vardır. Çoğu, haftada yalnız bir kez sıcak öğle yemeği yiyebilmektedir... Porselenleri fırınlardan çıkaran Saksonyalı kadınlar çok sıcak olduğu için sadece bir gömlek giymektedirler ve cereyanda kalıp hemen hepsi romatizma hastalığına yakalanırlar... Dresdenli tütün işçileri; “içimizden biri mesai sırasında gülecek olsa bu ölümcül suçun bedelini 50 fenik ile ödemek zorundadır” diye anlatırlar. Ayna sırlayıcılarının çalışma koşulları hakkında profesörün biri şu ifadeyi kullanır, “Korkunç cıva zehirlenmeleri, devamlı düşük ve ölü çocuk doğumları.”
Clara Zetkin, Almanya’da proleter kadın hareketinin öncülüğünü yapmaktadır artık. 1897’de Parti (SPD) Denetim Kurulu’na seçilir. Parti çalışmasına aktif olarak katılır, grevleri ziyaret eder ve toplantılar düzenler.
1900 yılında SPD’nin ilk kadın konferansının yapılmasına öncülük eder. Bu konferansta kadın çalışmasında ağırlığın proleter kadınlara ve işletmelere kaydırılması düşüncesi önplana çıkar.
1910’da II. Enternasyonal döneminde toplanan Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansında Clara Zetkin’in önerisiyle 8 Mart, emekçi kadınların mücadele günü olarak kabul edilir.
Clara, Eşitlik dergisinde yaklaşan savaşa sonuna kadar karşı çıkar. 1914’te Emperyalist Dünya Savaşı başlar. Savaş karşıtı tutumu nedeniyle polisçe sürekli izlenir, evi basılır. Temmuz 1915’te Almanya’da illegal olarak bir manifesto yayınlar: Savaşı Bırakın! ‘Vatana ihanete teşebbüs’ten tutuklanır. Serbest kalır kalmaz, savaşa karşı yasadışı mücadeleye devam eder.
SON NEFESİNE KADAR
Ekim 1917’de Rusya’da devrim patlak verdiğinde hiç tereddütsüz destekler.1918’de Almanya Komünist Partisi (KPD) kurulur. 1919 yazında KPD’nin inşa çalışmasına girer. Kadınlar arasında komünist çalışmaya gönül vermiş olan Clara Zetkin “Komünist Kadın” dergisini çıkarır.
1923 yılında sağlık durumu giderek kötüleşir. Kalp rahatsızlığı, nefes darlığı çekmektedir. Ayrıca son Rusya gezisinde ayakları donmuş ve kalıcı rahatsızlık bırakmıştır. Artık ne yürüyebiliyor ne de ayakta durabiliyordur.
1925 yılında yeniden Almanya’ya döner ve Reichstag’da (Alman Parlamentosu) konuşmalar yapar. Berlin’de Kasım ayında bir protesto mitingine katılır. Almanya’da işçi merkezlerinde toplantılar düzenler ve bu toplantılarda Rusya izlenimlerini anlatır.
1932 yılında Reichstag’ın en yaşlı üyesi olarak açılış konuşmasını yapar. Konuşmasında faşizmi lanetler.
Clara Zetkin, kelimenin tam anlamıyla son nefesine kadar çalışır. 20 Temmuz 1933'de 76 yaşında ama hala genç bir savaşçı iken hayata veda eder.
“Clara Zetkin’in başardığı en önemli şey nedir” sorusunun yanıtı belki de şöyle verilebilir: O yaşamıyla, kadınların kendi kaderlerini değiştirebileceklerini göstermiştir.
Kaynakça:
- Luise Dornemann, Clara Zetkin, Yaşamı ve Mücadelesi
- www.marxists.org
- Adanmış bir Ömür/1 ve 2 ; Ceylan Yayınları
- Sınırsız Feminist Clara Zetkin, Gilbert Badia,Pencere Yayınları
İlgili haberler
Nazilerin korkulu rüyası ‘Gece Cadıları’
Hepsi 20’li yaşlarında gencecik kadınlar. Ölüm kusan savaşın ortasında uçaklarıyla Nazileri canından...
GÜNÜN BELLEĞİ: Aykırı bir kadın Mary Wollstonecraf...
Doğum gününde 18. yüzyılın aykırı kadını Mary Wollstonecraft ile tanışalım. Fransız devriminin tanık...
Söyleyecek sözüm var!
İşçi kadınların sendikal mücadelesine adanan bir hayat: Clara Lemlich Shavelson.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.