Fransa’da yapılan çağrı şu şekilde paylaşıldı:

“Devlet hastanelerinin yıkımlarından sorumlu olan devletlerdir. Personel eksikliği, yatak eksikliği, hastane kapatılmaları, ekipman eksikliği, yıkıcı yönetimler...

Bugün bu suçun cezasını pahalıya ödüyoruz. Sağlık bir mal değildir, hastane bir şirket değildir.

Her zaman olduğu gibi, en fazla maruz kalanlar güvencesiz çalışanlar: tele-çalışmanın imkansız olduğu ancak kapitalistlerin hükümetin teşvikiyle sömürmeye devam ettiği işçiler. Sermayenin sağlığını korumak için, hükümetler ve işverenler milyonlarca işçinin sağlığını tehlikeye atmaya hazırdır. Onların bu sinizmi dayanılmaz.

Daha geniş anlamda, kapitalizmin dayattığı yaşam biçimi bugün insanlık için her zamankinden daha tehlikeli olduğunu göstermektedir. Bu yeni salgın ve sonuçları düşüncesiz bir üretim tarzının sonucudur: ormansızlaşma, yaygın kentleşme ve sanayileşme, artan eşitsizlikler, vb. hepsi bu tip virüslerin gelişiminde ve yayılmasında belirleyici faktörlerdir. 

Evde kapalı kalsak bile kararlıyız! Pankartlar, pencerelerimizde çiçek açsın ve her akşam 8’de öfkemizi haykıralım!" 

Bazı pankartların çevirileri: 

1- Bir hemşirenin pankartı: “Saat 8’de alkışlayın, tamam ama yaşamımızdaki bu değişiklikleri, gelecekte somut mücadeleleri düşünmeyi unutmayın. Bizi hasta eden bu sisteme diz çöktürmek için salgından sonra sokaklara çıkacağımızı unutmayın!”

2- “Virüs hükümettir. Üretim araçlarının özyönetimi ve toplumsallaştırılması”

3- “Onlar paraları, biz ölüleri sayıyoruz.”

4- “Tüm tıp çalışanlarına teşekkürler. Kamu servisi hayat kurtarıyor, biz de kamu servisini kurtaralım!”

5- “Hastane çalışanları: Söz veriyoruz, bunlar geçip gidince sizinle sokaklarda olacağız!”

6- “Sermaye: zehir. Kamu hizmeti: aşı”