Avrupa Birliği (AB) üyesi 21 ülkede seçmenler, Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin dördüncü ve son gününde oy kullanmak için bugün sandığa gidiyor. AB'nin gelecek 5 yıllık yönetimini belirleyecek AP seçimleri, 6 Haziran'dan bu yana devam ediyor.

Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine ilişkin yazılı açıklama yayımlayan Fransa'dan Özgürleşme ve Toplumsal İlerleme için Kadın Eşitliği Örgütü (Femmes Egalité), "Bürokratik, anti-demokratik, anti-sosyal bir makine olan Avrupa Birliği, halkın sırtından inşa edilmiş ve bedelini işçi sınıfı kadınları ağır bir şekilde ödemiştir" diyor.

Femmes Egalité şu ifadelerle Avrupa Birliğinin işçi ve emekçi kadınlar için gerçekten ne anlama geldiğini anlatıyor: "Kemer sıkma, iş güvencesizliği ve yoksulluğun AB'si, göçmen karşıtı AB, militarist AB, sosyal haklarımızı yok eden AB, en büyük şirketlerin, en zenginlerin ve en güçlülerin çıkarlarını savunan büyük Avrupa emperyalist kutbu olan AB. AB, sermayenin emeğe karşı Avrupa'sıdır. AB, pazarları ele geçirmek ve kârlarını korumak için büyük finans, kimya, silah ve tarım ticareti grupları arasındaki ölümüne rekabetin Avrupa'sıdır."

'KAMU HİZMETİNİN YOK OLMASI KADINLARIN HAYATINI ZORLAŞTIRDI'

AB politikalarını belirleme yetkisine sahip devletlerin halkın çıkarlarının değil, ulusal ve uluslararası sermayenin çıkarlarının temsilcisi oladuğu vurgulanan açıklamada, "Avrupa'da emeklilik yaşı her yerde geriye çekilmiş, devletler birbiri ardına işsizliği artıracak politikalarını sıkılaştırmış ve işçilerin ücretleri ve çalışma koşullarını aşağı çekmek için işçileri rekabete zorlamıştır. Pek çok kadın işsiz, düşük ücretle ve düşük emekli maaşıyla çalışırken, iş güvencesizliği ve yoksulluktan mustarip olma ihtimalleri çok daha yüksektir. Avrupa genelinde erkeklere kıyasla daha düşük ücretlerle çalışan kadın işçiler, 'eşit muamele'yi savunan metin ve direktiflerin çok uzağında, iş ve yaşam koşullarının daha da kötüleştiğini görmektedir" ifadeleriyle Avrupa'daki işçi ve emekçilerin yaşam koşullarına dikkat çekiliyor. Avrupa genelinde kamu hizmetinde bütçe kısıtlamalarının en çok ana kullanıcı olan ve personel olan kadınlar için hayatı giderek zorlaştırdığı belirtiliyor.

Irkçı politikaların çoğaldığından, sınırların sıkılaştırıldığından, denizde kurtarmaların reddedildiğinden bahsedilen açıklamada Avrupa Birliğinin "göçmenleri avlayan ve kovan bir savaş makinesi olduğu" söyleniyor. Yakın zamanda kabul edilen "Avrupa Göç ve İltica Paktı" ile sınır kontrollerinin  daha da sıkılaştırılması, Avrupa sahil güvenlik ve sınır koruma ajansı Frontex'in, göçmenlerin Avrupa kapılarından geri çevrilmesinde oynadığı rol, Avrupa'ya doğru yola çıkan yüzlerce göçmenin Fas, Tunus ve Moritanya'daki izole bölgelere geri itilmesi, AB tarafından tahsis edilen kaynaklarla kamplara sürülmeleri, çölün ortasında ya da dağlık bölgelerde terk edilmeleri örnek olarak gösteriliyor. Femmes Egalité, Avrupa'ya gelen göçmenlerin çoğunluğunu kadınların oluşturduğunu, çocuklarıyla birlikte savaş, yoksulluk ve şiddetten kaçmaya çalıştıklarını ve büyük bedeller ödediklerini hatırlatıyor.

HALKLAR İÇİN TEHDİT

Avrupa Birliğinin silahanma yarışına aktif olarak katıldığına dikkat çeken Femmes Egalité, "sosyal bütçeler her yerde düşerken, GSYİH'nın yüzde 3'ü silahlanmaya harcanıyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin başlıca müttefiki olarak 23 AB ülkesi NATO üyesidir. AB, bu askeri ittifakın Avrupa'daki varlığının güçlenmesine katkıda bulunmuştur" diyor. Filistin halkının da bu savaş politikalarından etkilendiğinden bahsedilen açıklamada, AB'nin İsrail'in başlıca ticaret ortaği olduğu vurgulanıyor: "Her ne kadar bugün Uluslararası Adalet Divanı'nın kararının ardından İsrail ile işbirliği anlaşmasını askıya almaktan söz ediyor olsa da, 7 Ekim'in hemen ardından Avrupa Birliği Üye Devletlerinin İsrail'e ve onun 'kendini savunma hakkına' güçlü desteklerini ifade ettikleri unutulmamalıdır. 9 Ekim 2023'te AB, Filistin Yönetimi'ne mali transferleri askıya almış, Komisyon Başkanı Ursula Von der Leyen 13 Ekim'de İsrail'i ziyaret ederek İsrail'in askeri harekatına desteğini göstermiş ve Ocak ayında AB, Filistinli mültecilerden sorumlu BM ajansına (UNRWA) mali yardımı askıya almıştır. AB şu ana kadar Gazze halkına yönelik katliam nedeniyle İsrail'e karşı herhangi bir adım atmayı reddetti."

MÜCADELEDE BULUŞMA

Femmes Egalité, sağ popülizmin artışına, güvenlikçi, baskıcı ve savaşçı politikalara karşı işçi sınıfından kadınlara yönelik tüm gerici saldırılara direnmek için seferberliği artırmaya çağırıyor. Dünyanın dört bir yanındaki kadın örgütlerine, dayanışma bağlarını güçlendirme çağrısı yapıyor.

Görsel: Canva Pro