COVID-19 klinik çalışmalarında cinsiyet ve toplumsal cinsiyet farklılıkları dikkate alınmıyor
SARS-CoV-2 ve Covid-19 ile ilgili mevcut klinik çalışmaların büyük çoğunluğu cinsiyet veya toplumsal cinsiyetten bahsetmiyor.

Farklı üniversitelerden araştırmacıların yayınladığı bir makaleye göre koronavirüs kadınları ve erkekleri farklı şekilde etkilese de çoğu klinik araştırma bunu dikkate almıyor. Nature Communications'da yayınlanan Bielefeld Üniversitesi, Nijmegen Radboud Üniversitesi Tıp Merkezi, Aarhus Üniversitesi ve Kopenhag Üniversitesi'ndeki araştırmacılar tarafından yürütülen araştırmaya göre SARS-CoV-2 ve Covid-19 ile ilgili mevcut klinik çalışmaların büyük çoğunluğu cinsiyet/toplumsal cinsiyetten bahsetmiyor.

Araştırmacılar, 200 ülkeden 300 binden fazla çalışmayı içeren bir ABD veri tabanı olan ClinicalTrials.gov'a kayıtlı 4 bin 420 Covid-19 çalışmasına baktı: 1659 gözlemsel çalışma ve 2475 müdahale çalışmaydı.

Bu 4420 kayıtlı çalışmanın yalnızca 178'i (yüzde 4) planlı bir analitik değişken olarak cinsiyeti/toplumsal cinsiyeti belirtti. 124 araştırma (%2,8) yalnızca bir cinsiyete odaklandı, 100'ü yalnızca kadın katılımcı ve 24'ü yalnızca erkek katılımcıya odaklandı. Sadece kadınlara yönelik çalışmalar çoğunlukla Covid-19 ile gebelik sonuçları arasındaki ilişkiye odaklandı.

Nature Communications'da yayınlanan analiz, pandemi boyunca araştırma kayıtlarında cinsiyete/toplumsal cinsiyete gösterilen ilginin düşük kaldığını gösteriyor.

Bu hastalık için çarpıcı cinsiyet ve toplumsal cinsiyet farklılıkları göz önüne alındığında, bu değişkenlerin dikkate alınmaması, sonuçların tekrarlanabilirliğini ve genellenebilirliğini zayıflatabilir. COVID-19'un cinsiyet ve toplumsal cinsiyet yönlerinin göz ardı edilmesi bilimsel veya etik olarak haklı gösterilemez ve bu değişkenleri hesaba katmak için girişimsel denemeler tasarlanmalıdır.*


Makalenin yazarlarından Radboud Üniversitesi'nden ve Bielefeld Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Sabine Oertelt-Prigione'ye göre cinsiyet ve toplumsal cinsiyetin dikkate alınmamasının sorunlu olduğunu dile getirdi: “Bu, klinik araştırmalarda ve sağlık politikasında cinsiyet ve toplumsal cinsiyet rolünün dikkate alınması gerektiğini gösteriyor. Bununla birlikte, yaklaşık 4500 uluslararası Covid-19 çalışmasının analizi, yalnızca yüzde dördünün bu etkiyi çalışmaya dahil ettiğini gösterdi. Kadınları merkezine alan araştırmalar da çoğunlukla hamilelik ve hastalığın anne karnındaki bebeği etkileyip etkilemediği üzerine yapıldı. Kadınların ve erkeklerin ilaç tedavisine farklı tepki verdiğini giderek daha fazla görüyoruz. Çalışmalarda bu bağlantı göz ardı edilirse uzun vadede ciddi ve istenmeyen yan etkilere yol açabilir.”

Araştırmanın yazarlarından Aarhus Üniversitesi'ndeki Danimarka Araştırma ve Araştırma Politikası Çalışmaları Merkezi'nde çalışan Emer Brady şunları ekledi: “Zaman baskısı konusunda, pandemi devam ettikçe ve cinsiyet ve toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri hakkında daha fazla farkındalık arttıkça, ClinicalTrials.gov'da kayıtlı olan çalışma protokollerinde cinsiyet ve toplumsal cinsiyete daha fazla odaklanılacağını umuyorduk. Ama durumun öyle olmadığı ortaya çıktı. Cinsiyete ve toplumsal cinsiyete dikkatin daha yüksek olduğu yayınlanmış denemelere de baktık. Ancak yine de dört denemeden sadece biri analizlerinde cinsiyeti veya toplumsal cinsiyeti açıkladı veya bildirdi.”

Araştırmacılar cinsiyet ve toplumsal cinsiyet etmeninin klinik araştırmaların bir paçası haline gelmesini garanti altına almak için klinik araştırmaların kayıt altına alınmasının ardından zorunlu raporlama gereklilikleri aracılığıyla yapısal olarak genel bir cinsiyete ve toplumsal cinsiyete duyarlı yaklaşım uygulanmasını önerdi. Bu politikanın, kriz zamanlarında da uygulanmasını garanti altına almak için kurumsallaştırılması gerektiğini de belirttiler.

İngilizce makaleyi okumak için TIKLAYIN

*Brady, E., Nielsen, M. W., Andersen, J. P., & Oertelt-Prigione, S. (2021). Lack of consideration of sex and gender in COVID-19 clinical studies. Nature Communications, 12(1). https://doi.org/10.1038/s41467-021-24265-8

Kaynak: Uni.News Bielefeld University

Fotoğraf: DCStudio/Freepik

İlgili haberler
Kadınlar, Kovid-19 sürecinde doğum kontrol hapları...

Koronavirüs salgını süresince doğum kontrol haplarına ulaşım zorlaştı. Buna bağlı olarak 900 bin ist...

Ben kovid-19 oldum! Şimdi ne yapacağım?

Ekmek ve Gül’ün sağlık köşesi yazarı, Uzman Doktor Senem Bilgili, eşiyle birlikte yaşadıkları kovid...

KOVİD-19 mülteci kızların erken yaşta zorla evlili...

Erken yaşta zorla evliliklere karşı dünyada büyük adımlar atılmışken Kovid-19’un etkileri bu adımlar...