KOVİD-19 mülteci kızların erken yaşta zorla evlilik riskini artırıyor
Erken yaşta zorla evliliklere karşı dünyada büyük adımlar atılmışken Kovid-19’un etkileri bu adımların yitirilmesi riskini beraberinde getiriyor ve tüm kızlar için çocuk evliliği riskini artırıyor.

Save the Children’ın “İstisnai Evlilikler: MENA’daki Çocuk Evliliği Politikaları” başlıklı yeni raporu için görüşülen yetmiş beş kız çocuğu ve ergen, Kovid-19, yoksulluk ve göçün temel faktörler olarak durumu nasıl kötüleştirdiğini anlattılar.

İncelenen diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de mülteci toplulukları içinde çocuk evliliği oranları kayda değer ölçüde yüksek. 2018 Türkiye Nüfus Dağılımı ve Sağlık Araştırması verilerine göre 20-24 yaş aralığındaki evli Türkiyeli kadınlar arasında 18 yaşından önce evlendirilenlerin oranı yaklaşık yüzde 15. Aynı yaş grubundaki Suriyeli mültecilerde bu oran yüzde 50.

Kovid-19’un ailelerin gelir kaynaklarını ve çocukların eğitimlerini sekteye uğratması nedeniyle erken yaşta evlendirilme riski artışa geçmiş durumda. Göç, çocuk evliliğine neden olan yoksulluk gibi faktörleri daha da şiddetlendiriyor. Böyle durumlarda çocuk evliliği, yoksulluk ve çocuğun güvenliğine dair kaygılara bağlı olarak negatif bir başa çıkma mekanizması olarak kullanılıyor.

Türkiye’deki yasalara göre minimum evlenme yaşı 18 olsa da, yasa istisnalara izin veriyor. 17 yaşındaki çocuklar ebeveynlerinin izniyle evlenebilirken, 16 yaşındaki çocuklar “istisnai şartlar” dolayısıyla mahkemenin özel onay vermesiyle evlenebiliyor. Bu “istinasi şartlar” açıkça belirtilmediği için neyin istisnai olduğu hâkimin insiyatifine bırakılıyor. Ek olarak son yıllarda yasalarda yapılan değişiklikle resmi nikâh olmadan dini nikâh yapılmasına izin verilmesi, erken yaştaki evlilik riskini artırıyor.

Türkiye hükûmeti UNICEF ile birlikte yürüttükleri Erken Yaşta ve Zorla Evliliklerle Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile çocuk evlililiği oranlarını düşürmek için bazı adımlar atıyor ve planlamalar yapıyor olsa da, özellikle mülteci topluluklarında daha fazlasının yapılması gerekiyor.

İnsani yardım bağlamında, krizden etkilenen kız çocukları çocuk evliliğine karşı daha savunmasız ve ev sahibi ülkenin yasaları ve uygulamaları tarafından da korunmaları için her türlü gayretin sarf edilmesi önemli olsa da, insani yardım görevlileri ile yollarının kesişmesi ve onları koruyup desteklemenin en etkili yönteminin insani yardımlar –özellikle de kurumlar arası seviyede koordine edilenler- olması çok daha olası

Afrika Birliğinin çocuk evliliğini bitirmek için yürüttüğü kampanyaya benzer bir şekilde Ortadoğu bölgesinde çocuk evliliklerini bitirmek için bölgesel bir hareket planı geliştirmek, yasama ve yürütmede değişiklik yapılması için devinim yaratılması ve böylece çocuk evliliği yasalarının, politikalarının ve programlarının uyum içinde yürütülmesi mümkün olabilir.

Save the Children, çocukların daha iyi korunabilmesi adına minimum evlenme yaşının herhangi bir istisna olmaksızın 18’e yükseltilmesini ve resmi, dini ya da geleneksel olması fark etmeksizin tüm evliliklerin kayıt altına alınmasının zorunlu hale getirilmesini öneriyor.

Kaynak: sivilalan.com

UNICEF: KOVİD-19 NEDENİYLE 10 MİLYON KIZ ÇOCUĞU DAHA ÇOCUK YAŞTA EVLİLİK RİSKİ ALTINDA
UNICEF’in 8 Mart 2021 yılında yayımladığı COVID-19: Çocuk yaşta evliliklerin önlenmesinde kaydedilen ilerlemeye bir tehdit analizinde “Önümüzdeki 10 yıl içinde çocuk yaşta evliliklerin sayısı 10 milyon daha artabilir” demişti. UNICEF, toplumları salgın nedeniyle kapanan okulların, ekonomik stresin, hizmet kesintilerinin, hamileliğin ve ebeveyn ölümlerinin en savunmasız durumdaki kız çocukları için çocuk yaşta evlilik riskini artırdığı konusunda uyarıyor.
Son yıllarda birkaç ülkede önemli düşüşler yaşanmasına rağmen, COVID-19 salgınından önce bile çocuk yaşta evlilik riski devam ediyordu. Önümüzdeki 10 yılda 100 milyon kız çocuğu, bu riskle karşı karşıyaydı. Son 10 yılda, dünya genelinde çocuk yaşta evlilik yapan genç kadınların oranı yüzde 15 azalarak, ortalama 4’te 1’den 5’te 1’e geriledi. Bu da 25 milyon evliliğin önlenmesi anlamına geliyordu. Ancak bu kazanım şu anda tehdit altında.
Çocukluk çağında evlenen kız çocukları, bunun ömür boyu sürecek sonuçlarıyla karşı karşıya kalıyor. Ev içi şiddete maruz bırakılma olasılıkları daha yüksek, okula devam etme olasılıkları ise daha düşük. Çocuk yaşta evlilikler, erken ve planlanmamış gebelik riskini artırırken, bu da gebelik ve doğum komplikasyonlarının gelişmesine yol açarak ölüm riskini yükselten bir durum yaratıyor. Bu durum çocukların zihin sağlığı ve iyi olma halleri üzerinde de ağır bir yük oluşturuyor.
KOVİD-19 da kız çocuklarının hayatını derinden etkiliyor. Salgınla ilişkili seyahat kısıtlamaları ve fiziksel mesafe, kız çocuklarının sağlık hizmetlerine, sosyal hizmetlere ve toplum desteğine erişimini zorlaştırıyor. Oysa onları çocuk yaşta evliliklerden, istenmeyen gebeliklerden ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetten koruyan bu hizmetledir. Okullar kapalı kalmaya devam ederken, kız çocuklarının okulu bırakma riski ve okula geri dönmeme olasılıkları yüksek. İş kayıpları ve artan ekonomik güvensizlik, ailelerin mali yüklerini hafifletmek için kızlarını evlendirmesiyle sonuçlanabilir.
Tüm dünyada bugün hayatta olan tahmini 650 milyon kız çocuğu ve kadın, çocukluk döneminde evlendirilmiş. Bu evliliklerin yaklaşık yarısı ise Bangladeş, Brezilya, Etiyopya, Hindistan ve Nijerya’da gerçekleşti.

Fotoğraf: Şehlem Kaçar/csgorselarsiv.org

İlgili haberler
GÜNÜN DİKKATİ: 2019 yılında17 bin 47 erken yaşta e...

TÜİK, 2019 yılında 16-17 yaş grubunda evlendirilen çocuklarının sayısını 17 bin 47 olarak açıkladı.

GÜNÜN UYGULAMASI: Bangladeş’te erken yaşta evliliğ...

Bangladeş’te erken evliliklere karşı cep telefonu uygulaması geliştirildi. Uygulama, yaşları sahte b...

GÜNÜN RAKAMI: Erken yaşta evlilikler

TÜİK rakamlarına göre hazırlanan Sosyal Bozulma Raporu erken yaşta evliliklerle ilgili çarpıcı rakam...