İsviçre’de Cenevre Albatros Kültür ve Dayanışma Derneği üyesi kadınların “Gücümüz Birliğimiz” sloganıyla bir süredir hazırlandıkları 8 Mart etkinliği koronavirüs önlemlerine rağmen 7 Mart akşamı gerçekleştirdi.

Sunuculuğunu Nevin Küçük’ün yaptığı gecede dernek adına konuşma yapan Özlem Aktaş, kapitalizmin kadın emekçilere hiçbir şey vadetmediğini söyledi: “Kadınlar hâlâ ya ücretsiz ev işçisi ya erkeklerden daha ucuza çalıştırılıyor ya da temizlik, hasta bakımı, hizmet gibi düşük ücretli sektörlerde çalıştırılıyor. Çocuklarımız, gençlerimiz geleceklerinden şüphe ediyor. Parçası olduğumuz bu dünya, kapitalist çıkarlar uğruna bizim gibi sömürülüyor. Savaşlar, ırkçılık, hastalıklar, işsizlik, faşist uygulamalar nedeniyle insanlar topraklarından, memleketlerinden ediliyor. Dünyanın her yerinde çocuklar ve kadınlar tacize tecavüze uğruyor ve göz göre göre katlediliyor. Bir yandan robotlar üretilip otomasyonla işler hızlandırılırken işçiler hâlâ günde 12, hatta 14 saate varana kadar çalıştırılıyor. En az 1 asırdır bu kapitalizm bize ne sundu, ne vadediyor?”

Ücret eşitsizliğinin yüzde 20’yi bulduğu İsviçre’de hamile kalmanın, çocuk sahibi olmanın kadınlar için işten çıkarılma ya da işe alınmama nedeni olduğuna dikkat çeken Aktaş, sözlerine şöyle devam etti: “Kaçımız evdeki yükümlülükler yüzünden iş ve eğitim hayatından koptu? Kaçımız, işe dönmek istediğinde yetersiz deneyim, uzun süre çalışmamak yüzünden daha düşük ücretli işler yapmak zorunda kaldı? İsviçre’de yaklaşık 570 bin yoksul varmış, bunun 330 bininin kadın olması sizi şaşırtmıyor mu? Peki ya, çalışan en az 500 bin kadının, diğer kasalara ödeme yapamadığı için, sadece AVS ile emekli olduğunu biliyor musunuz?”

‘HAK VERİLMEZ, ALINIR’ DERLER YA İŞTE ÖYLE!

Bunca yıldır kapitalizmin vadetmediklerini, dünya işçi sınıfının mücadelesiyle kazandığını aktaran Aktaş: “Hak verilmez, alınır, derler ya işte öyle! Ücretli doğum izni, hafta sonu tatilleri, yıllık izinler, çocuk işçiliğin yasaklanması, kadınların oy hakkı, çocuk yaşta zorla evliliklerin yasaklanması, boşanma ve nafaka hakkı, tazminat hakkı, emeklilik hakkı… Ve bugün aklınıza gelen ne hak varsa, araştırıp bakın göreceksiniz, dünyanın bir yerinde emekçilerin, kadınların verdiği mücadele ile alınmış, bizim bugün en önemli haklarımız olmuş. Yan yana gelerek kazandığımız bu haklara bile göz dikiyor kapitalist devletler. Yolunda gitmeyen ne varsa onun çözümü için birlikte hareket etmek gerek. İster sözlü fiziksel tacizi önlemek, ister ücret eşitsizliğini ortadan kaldırmak, ister tecavüzleri, kadın katliamlarını önlemek… Yalnız kalarak, sessiz kalarak değiştiremediğimizi biliyoruz. Bizim gücümüz birliğimiz!”

UNIA SENDİKASI: SAAT ÜCRETİ EN AZ 23 FRANK OLSUN!

Cenevre’de 17 Mayıs’ta oylamaya sunulacak olan “Saatlik ücretin en az 23 frank olması” kampanyasını anlatan UNIA sendikası çalışanı Lydia Tazi Kusongi, şöyle konuştu: “Bu madde geçerse, en pahalı kantonlardan biri olan Cenevre’de ücretler aylık en az 4182 frank olacak ve özellikle temizlik işçileri için en az 252 frank, ticaret işçileri için en az 174 frank, kuru temizleme işçileri için en az 595 frank, otel/restoran işçileri için en az 423 frank, kurye ve taşıma işçileri için en az 859 frank, ev temizliği işçileri için en az 645 frank ve kuaför işçileri için en az 910 franklık bir ücret artışı yaşanacak.”

Kusongi, sağcı parti UDC’nin başlattığı göçmenleri dışlayacak, AB ile yapılan anlaşmalara bağlı olarak işçilerin özgür dolaşım hakkını gasp edecek öneri için tüm emekçilerin Hayır oyu vermeye çağırarak ücretlerin düşürülmesine, işlerin güvencesizleşmesine yol açacak bu kampanyanın işçiler arasında ayrımcılığa neden olacağına dikkat çekti.

Sosyalist Parti Verier adayı Eylem Taş Polat da kadınların politikaya katılmasının önemini vurguladı.

ŞİİR, DANS, MÜZİK, HALAY…

Konuşmaların ardından Sema Köklü’nün okuduğu “Ekmek ve Gül” ve 8 Mart şiirleri, Tahiti dans grubu dansları ve Albatros Gençlik Müzik Grubu’nun dinletisi büyük ilgi toplarken, Azeri müzisyen Emin Ayvazov ve Metin Alan’ın İtalyanca, Rusça ve Türkçe şarkıları geceye renk kattı. Asya ve Ezgi ikilisi de geceye mini bir dans gösterisi ile katıldılar. Gecenin sonunda ise Cenevreli müzisyenler Bahtiyar Sarıkaya ve Hacı Ali’nin güzel Kürtçe ve Türkçe türküleri beğeniyle dinlenildi ve halaylarla gece sona erdi.

HEP BERABER BAŞARDIK
Gecenin sunumundan yemeğine, çağrısından pankartına her şeyi birlikte üreten kadınlar bir sonraki 8 Mart’ı beklemeden daha çok yan yana gelmenin yollarını arayacaklarını söylediler. Geceye katılan ve katılamayan kadınların mesajları şöyle:

Aysel Kahraman: “Ben gelememiştim maalesef, ama sizin paylaştığınız video ve fotoğrafları gördüğüm kadarıyla ve gecede bulunan arkadaşlardan duyduğum kadarıyla etkinliklerinizin çok güzel olduğunu gördüm. Arkadaşlarım çok güzel vakit geçirdiklerini söylediler. Her şey bolmuş: yemek, müzik ve şiirler varmış, yani kısacası tek kelemiyle başarılı süper bir geceymiş emeğinize yüreğinize sağlık.”

Zehra Aylin: “Samimi içten bir etkinlik oldu. Geceye emeği geçen herkese teşekkür ederim. Kadının elinin değdiği her yer gök kuşağı olur. Dün gece de gök kuşağı altında mutlu saatler geçirdim. Yeniden buluşmak üzere...”

Özlem Aktaş: “Ürkütücü virüse rağmen bir araya geldik ve güzel geçti. Etkinliğe gelerek destek veren arkadaşlar çok keyifli zaman geçirdiler. Bahtiyar’ı dinlemeye doyamadılar. Geceyi bitirmek istemediler. Böyle olumlu geçmesi beni mutlu etti. Yani, kadın arkadaşlarım, başardık hem de hep beraber. Hepinizi seviyorum.”

Fadime Polat: “Gerçekten çok güzel, huzurlu ve dingin, dolu dolu bir geceydi. Tüm arkadaşların emeklerine sağlık”

Evîn Revassat: “Katılım çok güzeldi bence virüse rağmen baya kişi vardı.”

Nevin Küçük: “Her şey güzeldi, tahminlerimizden daha iyi geçti. Ben çok eğlendim, emeği geçen herkese çok teşekkürler