Göçmen kadınlar: İsviçre’nin gerçek yüzünü bir de bize sorun
İsviçre’de göçmen olarak yaşadıkları sorunları konuşmak ve çözüm yolları aramak için bir araya gelen göçmen kadınlar, ‘Birbirimize ihtiyacımız var, birlikte kazanacağız’ mesajı verdi.

Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olarak bilinen İsviçre’de kadınlar hem çalışma yaşamında hem toplumsal hayatta eşitliğin her türlüsüyle karşı karşıya kalıyor. Özellikle göçmen kadınlar için bu eşitsizlik çoğu zaman içinde çıkılamaz bir hal alıyor. Kadınlar erkeklerden daha az kazanıyor, hamilelik ve doğum hakları oldukça sınırlı, kreşler pahalı ve yaygın değil, sağlık hizmetlerine ulaşım zor, dil öğrenmek pahalı ve zorlu... Tüm bunlar ve daha fazlası göçmen kadınların İsviçre’de toplumsal yaşama dahil olmasına engel oluyor. “İsviçre’nin gerçek yüzünü bir de bize sorun” diyen Türkiye göçmeni kadınlar ise DİDF’in (Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu) düzenledikleri konferansta bir araya geldi.

Konferansa katılan kadınlar düşüncelerini Ekmek ve Gül aracılığıyla paylaştı.

Konferans, yapılan tartışmalar ve sonuçlarla ilgili daha fazla bilgi için tıklayın:
SORUNLAR BİZİMSE MÜCADELE DE BİZİM

BÜYÜK BİR BÜTÜNÜN PARÇASI OLDUĞUMU HİSSETTİM
Emine Ayla Yıldız Üçdere - Gland (Vaud) / İsviçre: Ben ilk defa kadın sorunlarının tartışıldığı bir toplantıya katıldım. Bu toplantı, çok samimi duyguların paylaşıldığı ve yapılan sunumların ilgiyle takip edildiği, oldukça öğretici bir etkinlik oldu. Bu toplantıda kadın olmaktan kaynaklı sorunların paylaşılması büyük bir bütünün parçası olduğumu hissettirdi. Yaşadığım sorunların aslında ne kadar ortak sorunlar olduğu gördüm. Göçmen olarak bulunduğum bir Avrupa ülkesinde, Türkiye’de ve dünyanın her yerinde kadınların ortak sorunları olduğunu, bu sorunların çözümü için dayanışma ve birlikte mücadele etmek gerektiğini bir kez daha anladım. Beklediğimden çok daha rahat, keyifli bir ortamda, misafirperver dostların arasında katılımcıların düşüncelerini özgürce ifade etmesi, ilgiyle tartışmalara katılıp yorumlarıyla tartışmayı zenginleştirmeleri, bana güçlü bir kadın dayanışmasının filizlendiği duygusunu yaşattı. En güzel tarafı da anlamak ve anlaşılmaktı.

Benim için öğretici, kafa açıcı, yol gösterici, eğitici bir toplantıydı. Yapılan sunumların katılımcılar tarafından kolay anlaşılır ve sade olması da bana göre bu toplantıyı oldukça başarılı kıldı. Emeği gecen herkese çok teşekkür ederim.

İSVİÇRE’DE KADIN OLMANIN DAYANILMAZ AĞIRLIĞINA İLAÇ: BİRBİRİMİZ
Brigitte Özdoğan - Gland (Vaud) / İsviçre: Heyecanlıyım. Bu gurbet elde, Türkiyeli kadınların bir araya geldiği, Türkçe konuşulan bir konferansa katılacağım için. “Göçmen kadın” sorunlarının masa-ya yatırılacağı; çözüm arayışlarının, ortak bilinç ve kabulle gerçekleştirileceği; verimli bir yoldaşlık, gönül buluşması için. Yüreğimde kelebekler uçuşuyor. Başımı yastığa koyuyorum, gözümün önünde kadınlar resmi geçidi. Ama o da ne? Onların yüreğinde kelebekler yok. Bazıları tanıdık, hüzünlü yüzler. İsimler yankılanıyor kulağımda: Bitlis’ten Güldünya, Almanya’dan Hatun, Yunanistan’dan Konstantina… Sabahı zor ediyorum…

2 güzel kadınla 3 saatlik bir yolculuktan sonra konferans salonuna varıyoruz. Her şey hazır. İnsanlar sizi daha kapıda, yürekleriyle kucaklıyor. 25 kadar Türkiyeli, yani “göçmen kadın.” Hepsinin hem ayrı ayrı hem ortak sorunları var.

“Kadın olmak, anne olmak; hele hele göçmen kadın olmak zor” diyor bütün sunumlar. İsviçre’de kadın olmanın dayanılmaz ağırlığı çarpıyor yüzüme. Ama umutsuz değilim. Çünkü bunlar için mücadele eden DİDF’le, UNIA’yla ve DİDF’in bölgesel dernekleri ve gönüllüleriyle yakından tanıştım. Muhteşem kadınlar. Ne istediğini bilen, azimli, kararlı, güçlü, cesur ve aktif kadınlar.

Toplantı boyunca; bunun gibi birçok aktivitede örgütlenerek sorunların üstesinden gelebileceğimizi vurguladılar. Herkesin ortak sorunları var. Temelinde ise iş alanında kadın erkek eşitsizliği dikkat çekiyor. Bu da ekonomik açıdan kadını daha bağımlı yaparken, kendi içinde yalnızlaştırıyor ve dış dünyaya yabancılaştırıyor. Adeta; kadını görünmeyen parmaklıklar ardına kilitleyen bir kısır döngü.

Kadının iş alanında tercih edilme oranı düşük. Gençseniz; anne olabilme ihtimaliyle kapanıyor kapılar. Anne iseniz; çift kilit. Diyelim iş buldunuz; alacağınız ücret, aynı pozisyondaki bir erkekten daha düşük. Anne olarak iş bulmayı başardıysanız şanslısınız. Orada da tercihiniz, doğal olarak yarı zamanlı iş olunca, zaten düşük olan ücret daha da düşüyor. Bir de çocuk için kreş lazım tabii. O da ücretli. Hem de çok pahalı. Yani kadın; eve mahkum.

Hele bir de göçmen olunca sorunlar katlanıyor: Dil sorunu; emek ve özveriyle alınan diplomaların burada geçersiz olması; çocukları emanet edecek bir yakının bulunmaması ve tabii tüm bu olumsuzlukların getirdiği değersizlik, yalnızlık ve mahkumiyet duygusu. Bir de gönülde hasret olunca, değ-meyin derdine.

İşte bu toplantıda sorunları birebir deneyimleyen Türkiyeli kadınlar, uzmanlar, emek veren kadınlar bu konuları konuştular ve hep beraber öneriler geliştirdiler.

Tüm bu çalışmalarla hem yerli kadınlar, hem Türkiyeli göçmen kadınlara faydalı sonuçlar çıkacağına inanıyorum. Bu toplantılardan çıkacak planlarla 8 Mart’ta kadınlar, çiçek değil, haklarını istediklerini yüksek sesle söyleyecek.

BİRLİKTE HAREKET ETME İHTİYACIMIZ VAR
Sakine Erparlak - St. Gallen / İsviçre: St. Gallen şehrinde devletin idare ettiği bir huzur evinde temizlik ve servis işçisi olarak çalışıyorum. DİDF’li kadınların düzenlediği ilk konferansa giderken bir takım endişelerim vardı. “Katılım olacak mı, gelen arkadaşlarımız tartışmalara katılacak mı, sorunlarını dile getirecek mi, bunun ışığında harekete geçmek için kararlar alıp hedef belirleyecekler mi” gibi endişelerle gitmiştim. Ama gerçekten benim beklemediğim kadar yoğun bir katılım vardı ve sorunları tartışıldığını, kararlar alıp hemen mücadeleye başlama, birlikte hareket etme ihtiyacı ve heyecanın yüksek olduğunu gördüm ve bu beni de çok heyecanlandırdı. Müthiş bir coşku yarattı ben-de. Bölgemizdeki kadın arkadaşlarla harekete geçmeyi ve paylaşımlarımızı artıracağımız önümüzde-ki toplantıları büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum.

Biz St. Gallen bölgesinde önce etrafımızdaki kadınlarla teker teker ilişkiye geçip derneğimizde bir toplantı yapmayı düşünüyoruz. Konferansımızda öne çıkan başlıkları tartışmayı, yani kreş sorunu, emeklilikle ilgili kampanyayı, dil meselesi, diplomaların tanınması kampanyası ve eşit işe eşit ücret meselelerini gündemimize alıp birlikte nasıl yapabilirizi belirleyeceğiz. Tüm St. Gallen’deki kadın arkadaşlarımı, yalnızlıktan çıkıp çözüm üretmek için birlikteliğe çağırıyorum.

GÜCÜMÜZE GÜÇ, HAYATIMIZA RENK KATABİLİRİZ
Safiye İmren - La Chaux de Fonds / İsviçre: Ben çok iyi buldum bu konferansı, emeği geçen her-kesi kutlarım. Uzun süre sonra böyle bir etkinliğe katıldım ve çok beğendim. Ben de bir kadın olarak yaşamda çok zorluk ve haksızlıklara maruz kaldım. Böyle etkinlikler umarım devam eder ve gücümüze bilinç olarak güç katar. Birlikte daha çok sesimizi duyurabiliriz diye düşünüyorum. Bir elin nesi var iki elin sesi var. Hayatımıza daha renk katarız hem. Sizleri selamlıyor başarılar diliyorum.

ORTAK SORUNLAR İÇİN BİR ARAYA GELELİM
Elif Kaplan - Basel / İsviçre: Aktif olan arkadaşlarımızın bu mücadeleyi benimsemiş olmaları ve özgüvenleri beni etkiledi öncelikle. Herkesin hemfikir olduğu ortak sorunlar ve buna yönelik neler yapılabilir sorusu, en önemlisi de kendimizi nasıl geliştirebiliriz, duvarlarımızı nasıl yıkarız sorusu öne çıktı. Sorunları hepimiz biliyoruz tabii ama tek başımıza çözmeye çalışıyoruz. Onu da beceremiyoruz, o da ayrı. He, buna karşı ne yapabiliriz? Bence Basel’deki DİDF’li kadınlar olarak öncelikle bir ara-ya gelip bir komite oluşturmak olabilir. Sizlerin de destekleriniz ve tecrübelerinizden faydalanarak bir yerlerden başlayabiliriz. Konferansımız harikaydı. Hepinizin emeğine yüreğine sağlık. 

 

İlgili haberler
İsviçre’de bir göçmen: Madam boom boom

İskoçya’dan İsviçre’ye uzanan bir hikayenin başrolünde göçmen bir kadın: Madam boom boom. Parti üyel...

İsviçreli kadınlardan ücret eşitliği grevi

İsviçreli kadınların eşitlik mücadelesinin geçmişine, bugününe ve geleceğine bakalım bu yazıda...

İşviçreli kadınlar ‘Aynı işi yapıyorsak aynı ücret...

İsviçre’de on binlerce kadın, 24 ve 25 Eylül tarihlerinde Federal Parlamentoda ücretlerde kadınlara...

İsviçre’de kadınlar grevde

İsviçre'de kadınlar ilki 14 Haziran 1991’de gerçekleşen ve ikincisi 28 yıl aradan sonra yapılan iş b...

Kuzeyden Doğuya Avrupa’da şiddet

Avrupa’da şiddet ne durumda? Her şey gerçekten de muhteşem mi? Peki ya göçmen kadınların durumu? Ger...

Sorunlar bizimse, mücadele de bizim!

İsviçre DİDF’in çağrısıyla düzenlenen Göçmen Kadınlar Konferansında sorunlarını tartışan Türkiyeli k...