GÜNÜN PORTRESİ: Christa Wolf Kassandra
İki Almanya’nın da yazarı olmayı başaran, Anna Seghers’ten sonra DAC’nin dünya çapında tanınan ikinci kadın yazarı olan Christa Wolf’un yaşamı.

“Umutlarımızı yitirdiğimizde o korktuğumuz şey kesinlikle gerçekleşecektir.” 

Christa Wolf Kassandra, 18 Mart 1929’da dünyaya geldi. 1 Aralık 2011’de 82 yaşındayken hayata veda ettiğinde ardında, Bölünmüş Gökyüzü (Bölünmüş Cennet), Medeia: Sesler, Christa T.’yi Arayış, Senede Bir Gün, Çocukluk Örneği, Başka Bir Bakışla gibi birçok eser bıraktı.

Christa Wolf, politik kişiliğiyle de öne çıktı. Doğu Almanya Cumhuriyeti Sosyalist Birlik Partisi üyesi olan yazar, 1965 yılında edebiyata uygulanan sansürü eleştirerek mücadele çağrısı yaptı. DDR devlet güvenlik teşkilatı görevlisi olarak iki yıl görev yaptığı ortaya çıkınca kendi deyimiyle hakkında cadı kazanı kaynatılması üzerine inzivaya çekildi ve eserlerini üretmeye devam etti.

Kişinin toplum tarafından biçimlendirilişini, “Ben gerçekte kimim ve benim ben olmamı engelleyen nedir” sorusuyla “Bir Başka Bakışla” adlı kitabında araştıran Christa Wolf, Kindsheitmuster (Çocukluk Örneği) kitabında ise kendi yaşamından yola çıkarak Nazi Almanyasını yargıladı. Yazar, böyle bir kitabı yazmanın cesaret gerektirdiği ve kendisi için bu sürenin 25 yıl aldığına dikkat çekti. Kassandra eserinde ise mitolojik bir romana bağlı olarak DDR yönetimini, devleti eleştirdi.

Christa Wolf’un romanları 1970’lerde kadın hareketlerinin esin kaynağı oldu. Feministler onun romanlarında kendilerini bulmaya çalıştılar. Nitekim eserlerinde kendini öteki hisseden, kendini yabancı hisseden, erkeklerin yönettiği bir dünyaya uyum sağlayamayan kadınlar hep odak noktası oldu. Roman karakterleri Christa T. ve Nelly Jordan ya da mitolojik kadınlar "Kassandra" ve "Medea", 1979’da yayınlanan “Kein Ort. Nirgends” romanının karakterlerinden şair Caroline bunlardan bazılarıdır.

Wolf’un en önemli özelliklerinden biri iki Almanya’nın birleşmesine karşı çıkıp, DDR’in yaşaması için imza toplayacak kadar sosyalizme bağlı olmasına rağmen, varolan hata ve eksikliklere gözlerini kapatmamasıydı. Sansüre karşı çıkarken Wolf, Biermann’ın DDR vatandaşlığından atılmasına da açık tavır aldı. 1963 yılında yazdığı Bölünmüş Gökyüzü (Bölünmüş Cennet) romanında iki Almanya’yı bölen duvarın inşası öncesi gelişmeleri bir aşk hikayesine bağlı olarak anlattı.


İlgili haberler
GÜNÜN PORTRESİ: Muriel Rukeyser

Siyahlara yapılan ayrımcılığa ve işçilerin meslek hastalıklarına karşı duruşuyla ‘proleter sanatçıla...

GÜNÜN PORTRESİ: Miriam Makeba

Devrimci fikirleri nedeniyle ülkesinde vatandaşlıktan çıkarılan sanatçı Miriam Makeba Güney Afrika'...

GÜNÜN PORTRESİ: Mathilde Jacop

Mathilde Jacop, Rosa Luxemburg’un mektuplarını, el yazmalarını cezaevinden kaçırarak bugüne ulaşması...