... Özellikle de kadını yok etme, terbiye etme hakkını kendinde gören erkeklerle aynı toplumda yaşarken, saraylardan ve ezcümle siyasi veya dini makamlardan “kadın daha iyi nasıl baskı altına alınır” zihniyetli talimatlar verilir, yasalaştırılırken; bir yandan da kadına karşı suç işleyen erkek figürleri iktidar güdümündeki medya organlarında devletin ve “adamlarının” hiç suçu yokmuş gibi meczuplaştırılırken… Ve tüm bunlar toplumsal fonda bölgede yaşanan savaşta toplu tecavüz haberleriyle harmanlanırken… Dayanışma, bir mücadelenin ve hatta bir örgütlenmenin ilk adımı olabiliyorken, hayatta kalmak ve yaşamı sürdürmek için geliştirdiğimiz bir davranış haline de gelebiliyor. Örgütlü oldukları yerlerde ise bu dayanışma zeminini sağlamlaştıran kadınlar; gündelik olana müdahale ediyor; fabrikada tacize uğrayan ve haksız yere işten atılan Serap, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği ile birlikte hem fabrikadan hem de kendisini görmezden gelip karalayan sendikadan hesap sorabiliyor. Birlikte hesap sorabilmek bu şiddet evreninden özgür bir hayata doğru açılan bir solucan deliği gibi; güvende hissettiriyor ya da en azından buna hakkımız olduğunu hatırlatıyor bize. Bazen yenildiğimiz doğru, bazen kaybediyoruz ama kaybettiğimizde bile kazanmak için Helin’in cenazesini biz sırtlanıyoruz...
İlgili haberler
GÜNÜN ŞARKISI: She Kills
Cirrus grubundan ve Tunuslu, şahane sesli vokalisti Nawel Ben Kraiem’den çok beğeneceğini düşündüğüm...
Ekim Devrimi’nin kadın portreleri
Emeği, özverisi, çalışkanlığı ve militanlığı hayranlık uyandıracak devrimin kadın karakterlerinden K...
Sovyetlerde Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele
Kapitalist ülkelerde ‘özel mesele’, ‘aile içi mesele’ adıyla kadını erkeğin egoist ve despotik çıkar...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.