Ekmek ve Gül’ün bu sayısında yine mektupları, hikayeleri, röportajlarıyla kadınlar karanlığın bize aslında nasıl bir çaresizlik dayattığını gösteriyor. Bu çaresizliği kırmak için en gerekli şeylerden birinin ne olup bittiğini bilmek olduğu kadar, harekete geçmek olduğunu da gösteriyorlar. Gözümüze batanla mücadele etmenin yolunun göz yummak olmadığını söylüyor öğrendiklerimiz. Hayatlarımız hakkında karar verenlerin bizden sakladıklarının ne olduğunu anlatan önemli yazılarımız var bu ay. ‘Yasa’ deyip geçmememiz gereken, hayatlarımız üzerinde kurulan tahakkümün ibretlik belgeleri olan Müftülük Yasası olarak bilinen Nüfus Hizmetleri Tasarısı ve Mağdur Hakları Tasarısının bizleri nasıl daha eşitsiz ve güvensiz hale getirdiğini anlatan yazılarımız öne çıkıyor. Bugünler aynı zamanda yeni eğitim döneminin de ciddi sorunlarla başladığı bir dönem. Her sene farklı bir boyutuyla öne çıkan eğitimde yaşanan sorunlara topyekûn bir bakış açısı ortaya koyan yazılarımız var.
Ekmek ve Gül Dergisi Eylül sayısının tüm yazılarını okumak için TIKLAYIN
İlgili haberler
Kadınlar, arabalar, ensest
Bir hakimin, kadını ve arabayı bir satış sözleşmesinin çerçevesinde tanımlaması ile bir kadının kızı...
Bu yasalar kimin ihtiyacı?
Yasaların oluşturduğu düzen her zaman toplumsal ihtiyaçla şekillenmez. Kimi zaman bu ihtiyaç, toplum...
Ekmek ve Gül Eylül sayısı
Elimizin değdiği, gözümüzün gördüğü her kadının karanlığın dayattığı çaresizlik hikayesinin içinden...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.